Fransa'da César sinema ödüllerinde, kadına yönelik şiddete ve istismara tepki gösterildi
Oyuncu Godreche, Paris'te düzenlenen César Sinema Töreni’nde, yönetmenler tarafından cinsel istismara uğradığını söyledi: Tecavüzle suçlanan erkeklerin sinemada söz sahibi olmasına izin verilmemeli

Fransa'nın başkenti Paris'te bu yıl 49'uncusu düzenlenen César Sinema Töreni’ne, reşit değilken yönetmenler tarafından cinsel istismara uğradığını söyleyen oyuncu Judith Godreche yaptığı konuşmayla damga vurdu. Godreche, “Tecavüzle suçlanan erkeklerin sinemada söz sahibi olmasına izin verilmemesi gerektiğine karar verebiliriz... Biz de örnek teşkil etmeliyiz” dedi.

César Sinema Töreni’nde 12 ödül takdim edildi. Fransız yönetmen Justine Triet'nin yönettiği Anatomie d'une chute (Bir Anatominin Düşüşü) en iyi film ve senaryo ve filmde rol alan Sandra Hüller ise en iyi kadın oyuncu ödülüne layık görüldü. Yönetmen Justine Triet, 2000 yılında Tonie Marshall'ın ardından en iyi yönetmen ödülünü kazanan ikinci kadın olarak tarihe geçti. Triet, “Tarihte César'ı kazanan ikinci kadın olmak aynı anda hem korkutucu hem de harika bir şey ve bize gelecek için umut veriyor” dedi. Yönetmen altı ödüle layık görüldü. Triet, ödüllerini “tüm kadınlar adına” aldığını ifade etti.

César Onursal Ödülü ise Agnès Jaoui ve Christopher Nolan'a verildi. Intestellar, Inception ve Oppenheimer filmlerinin yönetmeni Christopher Nolan, “Bu geceki tüm adayları tebrik etmek isterim. Burada onların yanında olmak büyük bir onur. Akademi'ye teşekkür ederim, bu benim için gerçekten büyük bir onur, son derece minnettarım” dedi.

En iyi erkek oyuncu César'ı, Cédric Khan'ın yönettiği “Le Procès Goldman" (Goldman Davası ) filmiyle Arieh Worthalter'e gitti. Aktör, dört silahlı soygundan ömür boyu hapis cezasına çarptırılan solcu aktivist Pierre Goldman rolüyle, ödüle layık görüldü.

Fransız sinemasının bu aralar peşinden koştuğu aktör olarak nitelendirilen Raphaël Quenard, üç farklı film için üç kategoride aday gösterildi. Quentin Dupieux'nün Yannick filmindeki öfkeli seyirci rolüyle en iyi oyuncu, Hugo David ile birlikte yönettiği L'Acteur (aktör ) ile en iyi kısa belgesel. İlk César ödülünü ise Jean-Baptiste Durand'ın “Chien de la casse” filmiyle aldı.

ÜNLÜ OYUNCU JUDİTH GODRECHE ÇARPICI BİR KONUŞMA YAPTI

Oyuncu Judith Godrèche, dün akşam düzenlenen César Ödülleri Töreni’nde en iyi yönetmen ve senaryo ödülünü aldı. Godrèche, genç kızlık döneminde yönetmenler Benoît Jacquot ve Jacques Doillon'u cinsel ve fiziksel şiddet uygulamakla suçladıktan iki hafta sonra kendisini burada ifade etti. Godrèche, #MeToo akımının Fransa'daki bayrağının taşıyıcısı olarak görülüyor. 6 dakika süren konuşması oldukça çarpıcıydı. Gecede olmanın kendisi için zor olduğunu belirten Judith Godrèche şunları söyledi: “Bir çoğunuz benim büyüdüğüme şahit oldunuz. Bu etkileyici. İz bırakıyor. Aslında sinemadan başka bir şey tanımadım. Ben bir kalabalığım, size bakan bir kalabalık. Bu gece gözünüzün içine bakan bir kalabalık. Bizim için garip bir an, değil mi?.. Gerçekle yüz yüze... Bir süredir konuşup konuşup duruyorum ama sizi duyamıyorum. Ya da neredeyse duyuyorum. Neredesiniz? Ne söylüyorsunuz? Bir fısıltı, yarım bir kelime. Bu bir şey olabilir. Meraklı ailemizin ölü bedeninde sadece bir çizik, Burnuma yediğim yumrukla kıyaslanamaz bile. Gerçekte kim olduğumu anlama bahanesiyle beni fısıldayarak yatağına sürükleyen bir yönetmen. On beş yaşındaki göğüslerimde iki pis elin olduğu 45 tekrarla kıyaslanamaz bile...” Sinemanın hakikate olan arzulardan oluştuğunu anlatan Judith Godrèche, “Filmler bizim onlara baktığımız kadar bize bakar. Çok sevdiğimiz bu sanatın, bizi birbirimize bağlayan bu sanatın, genç kızların yasadışı ticareti için bir kılıf olarak kullanılmasını kabullenmek neden ? (...) Bizler sahnenin önündeyiz, yeni bir günün şafağında. Tecavüzle suçlanan erkeklerin sinemada söz sahibi olmasına izin verilmemesi gerektiğine karar verebiliriz... Biz de örnek teşkil etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

CGT SENDİKASI, OLYMPİA GÖSTERİ SALONU ÖNÜNDE EYLEM YAPTI

Başkent Paris'te Olympia Gösteri Salonunda César ödüllerinin verildiği akşam, Olympia önünde "şiddet ve sessizliğe" karşı, CGT Sendikası ve katılan genel sekreteri Sophie Binet ve film endüstrisinde çeşitliliği ve eşitliği savunan 50/50 kolektifinin desteğiyle, eylem gerçekleşti. Sendika, “Judith Godrèche ve şiddet olaylarını kamuoyuna ifşa etme cesaretini gösteren diğer tüm oyunculara tam desteğimizi sunuyoruz” vurgusu yaptı. Basın açıklamasının devamında, film setlerindeki cinsiyetçi ve cinsel şiddetin daha az tanınan teknisyen ve oyuncuları da etkilediğine dikkat çekildi.

Fotoğraf: Eyfel kulesi altında filmi fragmanı