Gazeteci, Ressam Medya Üren: Êzidî kadınların bir çığlığı, sesi olmak istedim
Êzidî Katliamı’nın 5. yılında Êzidî kadınları anlattığı bir sergi açan Gazeteci, Ressam Medya Üren ‘Sanat masumdur ezilenlerin sesi olmalıdır. Resimlerimle yaşanan acıyı hissettirmeye çalıştım’ dedi.

Êzidî Katliamı’nın 5. yılında Diyarbakır’da Êzidî kadınlar temalı resim sergisi açan aynı zamanda bir mülteci de olan Gazeteci, Ressam Medya Üren ile tablolarına esin kaynağı olan Êzidîler üzerine konuştuk. “Savaşın içerisinde kendimi en iyi ifade etme yolu olarak resim çizmeyi seçtim” diyen Üren, Şengalli kadınların bir çığlığı, sesi olmak istediğini dile getirdi.
Medya Üren, Irak Kürdistan Bölgesinde doğup büyüyen mülteci bir ressam. Yaptığı resimlerde mülteci yaşamının izlerini taşıyan Medya Üren, mültecilerin yaşadığı sorunu en iyi sanatla anlatabildiğini ifade etti. Irak’ta mülteci kampında doğup büyüyen Üren, orada mülteci olarak yaşadıklarını, IŞİD saldırılarını ve bunu resimlerinde ifade etmesini anlattı.
Ailesinin 1994 yılından beri mülteci olarak yaşadığını söyleyen Üren, Irak gibi savaş bölgesi olan bir ülkede mülteci oldukları için 12 defa yer değiştirdikleri ve her seferinde daha kötü koşullarda yaşamak zorunda kaldıklarını belirtti. Medya, “Sürekli havada bir barut kokusu vardı, olup biten birçok şeyi çocuk olarak oyun sanırdık. Savaşın içerisinde kendimi en iyi ifade etme yolu olarak resim çizmeyi seçtim” dedi.


‘MÜLTECİ İKEN BİR KEZ DAHA MÜLTECİ OLDUK’

2014 yılında IŞİD’in Şengal’deki Êzidîlere saldırdığı dönemde kendi yaşadıkları bölgeye de benzer bir saldırı olması nedeniyle başka bir bölgeye göç ettikleri anlatan Üren, “Saldırı sonrası Ranya’ya göç etmek zorunda kaldık, mülteci iken bir kez daha mülteci olduk. Çölde kaldık, Ranya’ya vardıktan sonra camilerde yaşamaya başladık. Êzidîlerle benzer şeyler yaşamamızdan dolayı onlara yardım etmeye koştuk. Çünkü özellikle kadınlar ve çocuklar yardıma muhtaçtı” dedi. Êzidî Katliamı’nda kadın ve çocuklardan etkilendiğini ve bunun da resimlerine yansıdığını dile getiren Üren, onların yaşadıklarının canını acıttığını, o zaman sürekli bir şeyler yapmak istediğini, şimdi 5. yılında onların anısına sergide yer aldığını ifade etti. IŞİD’in saldırılarından kaçabildiğini belirten Üren, Şengalli bir çocuk olarak o dönem yaşadıklarını, gördüklerini resimlerinde çizdiğini söyledi.


‘RESİMLERİMLE YAŞANAN ACIYI HİSSETTİRMEYE ÇALIŞTIM’

Şengalli kadınların bir çığlığı, sesi olmak istediğini söyleyen Üren, “Tüm resimlerim birbirleriyle bağlantılıdır. Çizdiğim çocukların bakışını, yaşadığım yeri, oradaki ürkek bakan gözler beni de anlatır aslında. Çünkü ben de bir mülteciyim” diye konuştu. Şengal’de taciz edilen, tecavüze uğrayan kadınları, IŞİD’in elinde tutulan binlerce kadının hikayesini anlatmanın zor olduğunu belirten Üren, “Beyaz eşarbıyla kendini asan kadını anlatamayacağım için o bakışları herkese duyurmak için resimlerini çizdim” dedi.
Karanlık zihniyete karşı mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Medya Üren, “Bu zihniyete karşı sanatla mücadele ediyorum. Sanat masumdur ezilenlerin sesi olmalıdır. Resimlerimle yaşanan acıyı hissettirmeye çalıştım” dedi.

İlgili haberler
IŞİD’in elinden kaçan Êzidî kadın: Birçok işkencey...

Bir yıl 10 gün boyunca IŞİD’in elinde esir kalan E.H.E. isimli Êzidî kadın, kendi imkanlarıyla IŞİD’...

GÜNÜN GÖRSELLERİ: Êzidîler...

Êzidîlere özgü ve 7 gün süren Batîzmê Bayramı (Dünyanın Oluşum Bayramı) kutlanmaya başlandı. İşte Se...

GÜNÜN MESELESİ: Kadın, Göçmen, İşçi, Filipinli

Filipinli kadın işçilerin hikayeleri birkaç kıta ve birer okyanus kadar uzak görünüyor. Gerçekte ise...

GÜNÜN EYLEMİ: Êzidî kadınlar için...

3 Ağustos 2014’te Şengal’e saldıran IŞİD binlerce Êzidî’yi katletmiş 6 binden fazla kadın ve çocuğu...

‘Êzidî kadınların esareti sona ermedikçe hiçbirimi...

Şengal katliamının 4. yılında kadınlar Türkiye’nin pek çok yerinde eylemdeydi. Ortak açıklama yapan...

Êzidî kadınların var oluş mücadelesi

Êzidî kadın ve çocuklar savaşın izlerini silme ve var oluş mücadelesi veriyor. Êzidîlerin kaldığı F...