GÜNÜN KİTABI: Bir kadın işçinin gençliği
Kendisi değiştikçe, çevresindekileri de değiştirebileceğine güvenen bir militanın yapabileceklerinin sınırı yoktur. Bu kitap, nasıl yaşamamız ve savaşmamız gerektiğini gösteren güzel bir örnek.

Almanca orijinal adı “Die Jugendgeschichte einer Arbeiterin” ve “Erinnerungen. Aus meinen Kindeheits- und Mãdchenjahren. Aus der Agutation und anderes” olan iki kitapçıktan oluşan ve “Jugend einer Arbeiterin” adıyla yayımlanan 1991 basımından Olcay Geridönmez tarafından çevrilen ve Evrensel Basım Yayın’da basılan “Bir Kadın İşçinin Gençliği” kitabı geçen yüzyılın başlarında Avusturya’da yaşamış bir işçi kadının, çocukluk, gençlik ve olgunluk dönemlerinin gerçek öyküsüdür.

Adelheid Popp, Avusturya işçilerinin siyasi örgütünde kimliğini ve kişiliğini bulmuş, etkili bir yazar ve konuşmacı haline gelmiştir. Yazıları ve konferanslarıyla, bütün Avrupa’da ezilenlerin sesi olmuş, örgütleyici ve mücadele önderi olarak, kendisini sınıfının ve halkının kurtuluşu davasına adamıştır.

Popp’un yaşamı, birçok bakımdan öğreticidir. Önce, ayyaş bir baba ve gerici düşüncelerle körleşmiş bir annenin egemen olduğu ev yaşamı içinde, hiçbir iş güvencesi olmadan, bir fabrikadan diğerine geçip çok düşük ücretlerle yaşamaya çalışan, daha iyi yaşam koşulları ve yolunu aydınlatacak ışık arayan bir küçük işçi kız olarak tanıyoruz onu. Gençlik ve yetişkinlik çağlarını ise, sosyalist bir işçi militan olarak yaşamıştır. Bu yaşam çizgisi, kişisel ve toplumsal acıların karşısına diktiği engelleri aşan güçlü bir iradeyi yansıtmaktadır. Ama bundan daha önemli olarak Popp, işçilerin sınıf mücadelesi içinde karşılarına çıkan siyasi olanakları doğru değerlendirerek kavuşacakları olumlu değişikliklerin de bir örneğidir. Popp, kuşkusuz son derece zeki ve yetenekli bir işçidir; ama eğer Avusturyalı sosyalist işçilerin örgütü olan “Sosyal Demokrat Parti”nin kendisine tuttuğu ışık olmasaydı, bu zekâ ve yetenek, kapitalist sistemin acımasız çarkları arasında heba olup giderdi. Üyesi olduğu partinin düşünceleri ve hedefleri ile birleşerek yürüttüğü mücadelede kazandığı yeni yetenekler ve değerler, günümüzde de bütün parti militanları için önemli dersler taşımaktadır.

Onun yazdıklarını, 100 yıldan fazla bir zaman geçmiş olmasına karşın, son derece değerli ve hâlâ öğretici bulmamızın bir başka nedeni de, kendi yaşamını, bütün işçilerin ortak özelliklerini özetleyen bir yaşam olarak sunmasıdır. İşçi hayatına ilişkin son derece canlı, yalnızca gözlemlere değil, doğrudan yaşanmışlığa dayanan gerçekçi izlenimler ve değerlendirmeler, ülkemiz işçi sınıfına hiç de yabancı gelmeyecektir. Yüz yıl kadar önce yaşanmış olsa da, olaylar ve insanlar, bizim sınıfımızın insanlarıdır ve onların öyküleri, dünyanın bütün işçilerinin ortak öyküsüdür.

A.Popp, bu güçlü kadın işçi, okuyarak, yaşayarak ve örgütlü mücadele içine girerek, kendisine ait bir davasının olabileceğini öğrenmiş, yeni bir dünya yaratmak için sınıf kardeşlerini birleştirmeye çalışmış ve çağlar boyunca yaşayacak bir örnek yaratmıştır.

Kaynak: Özgürlük Dünyası

İlgili haberler
GÜNÜN KİTABI: Kayıt dışı ekonomide örgütlenen kadı...

Naila Kabeer, Ratna Sudarshan ve Kirsty Milward’ın hazırladığı Fulya Alikoç’un Türkçe’ye çevirdiği ‘...

İşçi kadınlar soruyor, Ekmek ve Gül yanıtlıyor!

Fazla mesai, vardiya düzeni, iş güvencesi, kıdem tazminatı, işçi sağlığı ve güvenliği, sendikal hakl...

İşçi kadınların dertleri de talepleri de ortak

Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Derneği olarak geçtiğimiz hafta işçi kadınlarla buluşarak çalışma koşulla...