Ressam Hatice Erdoğan: Birbirimizden güç alarak tabuları yıkabiliriz
Ressam Hatice Erdoğan ile eserlerindeki toplumsal vurguları, Kanada’daki sanatsal yaşamını ve bir kadın sanatçı olarak vermek istediği mesajları konuştuk.

Hatice Erdoğan göçmen olduğu Kanada’daki atölyesinde eserlerini üretmeye devam ediyor. Çalışmalarında genellikle figüratif, realist, kavramsal kompozisyonlara ağırlık veriyor. Erdoğan ile yapmış olduğu eserlerdeki toplumsal vurguları, Kanada’daki sanatsal yaşamını ve bir kadın sanatçı olarak vermek istediği mesajları konuştuk.

Bütün çalışmalarını toplumsal kaygılardan ilham alarak ürettiğini vurgulayan Hatice Erdoğan; “Var olan çarpık düzeni eleştirmek sorgulamanın bir gereğidir. Adaleti sağlamanın en güçlü araçlarından biri de sanattır. Sanatı kullanabilme olanağına sahip olmak dünyayı değiştirebilme inancını besleyerek güçlendirecektir” diyor.

‘HEPİMİZİN BİR EKSİĞİ VAR…’
Hatice Erdoğan’ın çalışmalarında toplumsal mesajlar dikkat çekiyor. Göç olgusu, makineleşme, kadın sorunu Hatice Erdoğan’ın eserlerinde kendine yer buluyor. Hatice Erdoğan sergilenen eserleri üzerinden bu durumu “Sergiye sunduğum her eserin ayrı bir mesajı var. Örneğin; seramik heykel 7 kıtayı temsil eden 7 insan figürü içeriyor. Kullandığım iki renkten koyu olanı kaosu, beyaz kısım ise umut ve aydınlığı temsil ediyor. Mecburi göçleri ve ilticaları anlatmak istediğim bu eser dünyanın neresine gidersek gidelim kaosu beraberimizde taşıyarak kısır döngü içine gireceğimiz, ancak evrensel sistemlerin tüm insanlık adına fikirler ürettiğinde yararlı olabileceğini vurgulamaya çalıştım” sözleriyle açıklıyor.

Hatice Erdoğan sözlerine “Yeni Dünya Düzeni” isimli çalışmasını anlatarak devam ediyor: “Bir diğer gravür eserim olan ‘Yeni Dünya Düzeni’nde ise makineleşen yaşamımızı vurguladığım robotik figürler yer alıyor. Tasarladığım perspektif kompozisyonda her bir figür önlerinde bulunan yaşam kapısına doğru ilerliyor ve her bir kapının üzerindeki saat 12’yi yani başlangıcı temsil ediyor. Her bir figürün farklı bir uzvu eksik. Kiminin kolu yok kimisinin bacağı. Kimisinin ise tüm uzuvları yerinde ama hayatında farklı bir eksiği var. Hepimiz aynı hayata aynı koşullarla başlamıyoruz maalesef. Toplumsal sınıf farklılıklarından genetik bozukluklara kadar birçok koşulla sınanıyoruz. Tüm bu yaşamsal sancılar yetmiyor gibi yaşayan robotik köleler haline getiriliyoruz.”


‘VAZGEÇMİYORUZ, VAZGEÇMEMELİYİZ’
Hatice Erdoğan, eserlerinde kadına yöneliklik toplumsal baskıları, bedeninden kaynaklı ötelenmişliği sıklıkla işliyor. Hatice Erdoğan, bu durumu şu sözlerle açıklıyor: “Bir kadın olarak, doğumumuzdan yetişkinliğe kadar farklı sancılarla büyüyoruz. Bedenimizin kendisi bile ayıplanıyor. Cinsel kimliğimiz sürekli saldırıya uğruyor. Tam da bu konuya değindiğim ‘Sansür’ temalı mürekkep eserimde kadın bedeninin toplumdaki ötelenmişliğine ve kadına uygulanan şiddete vurgu yapmak istedim. ‘Sansür’ için seçtiğim kırmızı renk özellikle şiddeti ve kanı temsil ediyor.”

Her şeye rağmen mücadele etmenin önemine değinen Hatice Erdoğan “Birbirimize destek vermekten vazgeçmiyoruz. Vazgeçmemeliyiz… Kendimize güvenerek yaşamalıyız. Farkında, adaletli, sevgi dolu bilgili, sorgulayan, üreten kadınlar olarak çocuklarımızı yetiştirmeliyiz. Çünkü yeni nesil bizim sanat eserimiz olacak. Unutmamalıyız ki ancak birlikte mücadele edersek modern maskesi takmış muhafazakar zihniyetleri ve ataerkil sistemi savunanları ezip geçebiliriz. Birbirimizden güç alarak haklarımıza sahip çıkabiliriz tabuları yıkabiliriz” diyor.

‘GÖSTERİLEN SAYGI ÜRETMEYE TEŞVİK EDİYOR’
Hatice Erdoğan çalışmalarını bir süredir göçmen olarak yaşadığı Kanada’daki atölyesinde sürdürüyor. Kanada’nın sanatsal gelişimine sunduğu katkıyı anlatan Hatice Erdoğan “Özellikle sanatçılara gösterilen saygı bizi daha çok üretmeye teşvik ediyor. Kanada’nın göçmenler için oluşturduğu programlar kapsamında yeni gelen sanatçılara çok fazla imkan ve olanak sağlanıyor. Bunların birçoğu ücretsiz. Ben bu programlardan birine dahil oldum. Daha önce çok yabancı olduğum bir branş olan seramiği öğrenip aynı programın Toronto’daki en önemli seramik müzesinde organize ettiği karma sergiye dahil oldum. Tek dezavantaj dil, yetersizliğiniz varsa bazı fırsatları kaçırabiliyorsunuz. Ya da kendinizi ifade etmeniz o kadar kolay ve sizi tatmin edebilecek oranda olmuyor” ifadelerini kullanıyor.

HATİCE ERDOĞAN KİMDİR?
Kendini sanata ve topluma adamış bir aktivist olarak tanımlayan Hatice Erdoğan, 1993 İstanbul doğumlu. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde 1 yıl okuyup tekrar yetenek sınavına girerek Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi resim bölümüne devam etti. Eserlerini göçmen olduğu Kanada’daki atölyesinde sergiliyor. Aynı zamanda seramik çömlek işleri yapıyor.

İlgili haberler
Engelsiz Ressam: Meliha Bilgin

Kendisi gibi engelli olanlara sesleniyor Bilgin: “Benim gibi engelli olanlar kendilerini eve kapatıp...

Gazeteci, Ressam Medya Üren: Êzidî kadınların bir...

Êzidî Katliamı’nın 5. yılında Êzidî kadınları anlattığı bir sergi açan Gazeteci, Ressam Medya Üren ‘...

GÜNÜN RESSAMI: Gabriele Münter

Gabriel Münter 19 Mayıs 1962’de Murnau’daki evinde öldüğünde resim sanatına damgasını vuran önemli k...