Bir sürü göz üstümüzde!
‘Utanmasalar fabrikaların soyunma odalarına ve tuvaletlere kamera koyacaklar. Kadın işçilerin üçü beşi bir araya gelince hemen sorguya çekilir gibi muamelelere maruz kalıyorlar.’

Ümraniye Dudullu Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) bulunan OMEGA Motor’da 3 yıldır aralıksız çalışıyorum. Daha önce aynı bölgede büyük bir gıda işletmesinde asgari ücretle çalışıyordum, bir tanıdığım “OMEGA Motor’da daha fazla sosyal hak var, ücreti daha iyi” dedi, ben de OMEGA Motor’da iş başı yaptım. 100-200 lira ücret artışı var diye geldim ama ne hak var ne de hukuk. Tüm fabrikalar aynı aslında. Patronların tüm derdi işçiye nasıl düşük ücret veririm, fazla mesai yaptırıp nasıl daha fazla çalıştırırım. Çünkü onların sendikası var, Ticaret, Sanayi Odaları var. Bizim ne sendikamız var ne derneğimiz. Örgütsüzüz. Öz Çelik-İş Sendikası geldi buraya, 5 işçi arkadaşımız işten atıldı, Öz Çelik-İş Sendikası bir şey yapmadı. Öz Çelik-İş “Nasıl olsa GAMAK Motor’da ben örgütlüyüm, buranın patronu OMEGA Motora da ortak” deyip bir deneme yaptı. Evdeki hesap çarşıya uymayınca olan işçi arkadaşlarımıza oldu.

Bizim işimiz ağır. Üç vardiya sistemi günlük hayatımızı altüst ediyor. Erkek işçilerin ağırlıkta çalıştığı fabrikamızda her türlü sözlü, fiili, mesaj yollu tacize maruz kalma durumumuz var. Kadın cinayetlerini, taciz ve tecavüz olaylarını duyunca bunca erkek arasında çalışmak ister istemez insanı tedirgin ediyor. Evli barklı erkek işçi arkadaşlarımızın bile davranışları hiç hoş değil. Servis araçlarında insanın duymak istemediği ağır argo, küfürlü müstehcen sözleri duymak zorunda kalıyoruz.

Tuvalete gitmek, çay ve yemek molaları sınırlı. Nerdeyse kronometre ile çalışıyoruz. GAMAK’ta GPS aletiyle işçiler 7/24 takip ediliyor, izleniyorlar. Bizde de bu uygulama yakındır. Hani özel hayatın gizliliği? Hepsi hikaye.

İşçinin bir değeri olmadığı gibi kadın işçi olarak hiç değerimiz yok, bunu çok net anladım. Sendika örgütlenme girişimi başarısız olunca biz kadın işçiler muhbirlik yapmak için tehditvari davranışlara maruz kaldık. Kadınların zayıf olduğunu, işini kaybetmemek için onursuzluk yapacağını sandı İnsan Kaynakları Müdürü ve ustabaşıları. Ama yanıldıklarını gördüler.

Biz işçi kadınların bedenen metal sektörünün ağır çalışma koşullarını kaldıramayacağımızı bilmelerine rağmen patronlar, acaba neden kadın işçiler tercih ediliyor? Bunun çok açık sebebi artık geçinemiyoruz. Aylık 5-6 bin lira da alsak bununla iki çocuk ve ev kirasıyla geçinmemiz çok zor. Bunu gördük. Patronumuz ve OSB’deki diğer patronlar işsizlik tehdidini iyi kullanıyorlar. Bu tehditle istediklerini yapmak istiyorlar.

Özellikle kadın işçiler olarak biz, gırtlağımıza kadar doluyuz. Evde, işyerinde, sokakta bize huzur yok. Soyunma odalarımıza tuvaletlere girip çıkarken tedirginlik yaşıyorsak bilin ki orada kötü bir durum var. Bir sürü göz seni izliyor. Utanmasalar fabrikaların soyunma odalarına ve tuvaletlere kamera koyacaklar. Kadın işçilerin üçü beşi bir araya gelince hemen sorguya çekilir gibi muamelelere maruz kalıyorlar. Şimdi fabrikamızda bir örgütlülük yaratmak için canla başla çalışacağız. Sabrımız tükendi.

Görsel: Joshua Newton/ Unsplash

İlgili haberler
Günde 12 saat çalışma üstüne pazarda ucuzluk koval...

İşten dönerken o yorgunluğun üzerine en az 3-4 markete bakıyorum hangisinde daha ucuza ürün bulurum...

Metal fabrikasında kadınların yaşamı…

‘Bizi kimse kurtarmayacak, bunu bilmek lazım. Bizim birlik olmamız lazım ki ne o arkadaş evindeki eş...

Yanan ev, çatı değil, çocukluğudur insanın…

Kadınlar, bütün bu olup bitenlerden son derece üzgün ve öfkeliler. Emek emek yaptıkları evlerinin, y...