Eğitimde fırsat eşitliği mi dediniz!
Malatya’dan bir eğitim emekçisi: ‘Velimin, ailesinin barınma ihtiyacını karşılayamazken çocuklarının eğitimi için gerekli olan parayı karşılayabilmesi mümkün mü?’

Merhaba, ben bir ilkokulda öğretmenim. Görev yaptığım okuldaki velilerin çoğu hizmet sektöründe çalışıyor, salgın nedeniyle işlerini kaybetmelerinin yanı sıra günbegün artan geçim sorunlarıyla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Velilerin çocuklarının uzaktan eğitime katılmaları için gerekli olan internet, tablet, bilgisayar veya akıllı telefonu temin etmeleri gerekiyor, ancak tablo böyle vahimken, bu masrafları karşılayabilmesi neredeyse imkânsız. Bu nedenle de çocuklar maalesef eğitim hakkından mahrum kalıyor.

Sınıf mevcudum 30 olmasına rağmen internet erişimi olan öğrenci sayısı 20 civarında. 10 öğrencim teknik eksiklerden dolayı derse katılım sağlayamıyor. Öğrencilerimin derse katılımını sağlayacak bir çalışma ise okul idaresi ve MEB tarafından henüz yapılmış değil. Katılım sağlayan öğrencilerimin velileri ise çocuklarının eğitimde geri kalmamaları için birçok temel ihtiyaçlarından feragat ettiklerini dile getiriyor. Ailedeki çocuk sayısının fazlalığı da velileri zor durumda bırakıyor, öğretmenlerle yapılan görüşmelerle ders saatlerinde düzenleme yapılarak temel derslere katılımı sağlanmaya çalışılıyor.

‘VELİM İŞİNİ KAYBETTİ, KÖYE GÖÇ ETTİLER, ÖĞRENCİM EĞİTİMDEN KOPTU’

Velilerimden biri işten atıldı. Ev kirasını ödeyemez duruma geldiler ve köye göç etmek zorunda kaldılar. Köyde internet ve EBA’ya giriş de sağlanamıyor. Velim ailesinin barınma ihtiyacını karşılayamazken çocuklarının eğitimi için gerekli olan parayı karşılayabilmesi mümkün mü?
Öğrencilerimin yaşadıkları dram birbirinden çok da farklı değil aslında. Eğitime erişim engeli olan öğrencilerimle, özel öğretmenlerden bire bir eğitim alan öğrencilerin aynı sınavlara tabi tutulmaları da eşitlik ilkesiyle bağdaşır mı, siz değerlendirin.

ÇOCUKLARIMIZ BU YAŞANANLARI HAK ETMİYOR!

Eğitim Sen Uzaktan Eğitim Çalıştayında sunulan verilere göre, öğretmenlerin yüzde 93.8’i uzaktan eğitimin verimli olmadığını söylüyor. Öğretmenler tarafından yürütülen canlı derslere, sınıftaki öğrenci mevcutlarının yarısından fazlasının katılamadığı gözlemleniyor. Sonuç olarak; salgının yayılmaya başladığı günden itibaren önlemler alınmış olsaydı, çocuklarımız bu mahrumiyeti yaşamayacaktı. Çocuklarımızın bu yaşananları hak ettiğini düşünmüyorum.

Görsel: Blush

İlgili haberler
Koronanın gösterdiği: Yalnız bırakıldık

Çalıştıkları için çocuklarını şehir dışındaki akrabalarına göndermek zorunda kalan sağlık çalışanı D...

Pandeminin getirdiği: Eğitime erişememe, yoksulluk...

Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği yükü artarak süren pandemi döneminde kadınların sıkıntı...

İki çocuğumun canlı dersleri için tercih yapmak zo...

Oğlumun sınıfının mevcudu 18. Canlı derse katılabilen öğrenci sayısı 5. Biz telefondan giriyoruz can...