‘Hamileyim, doğuruyorum, aybaşı oldum’ demeyin yakarım!
Tekstil işçisi kadın anlatıyor: Koşullarımız kölelik desem abartı olmaz. Ustabaşı bize diyor ki ‘Hamileyim, doğuruyorum, aybaşı oldum diye sakın yanıma gelmeyin yakarım, sonunuz kapının önü olur’.

Ben Pendik’te bir tekstil atölyesinde çalışıyorum. Çok çalışan ama az para alan, mesaiye kalmamak gibi bir lüksü olmayan, izin istediğinde “sen de çok oluyorsun” denilen, ikiden fazla tuvalete gittiğinde tutanak tutulan -bana iki defa tutanak tutuldu geriye bir şansım kaldı-yani kısacası “kölelik” diye tarif etsem koşullarımızı abartı olmaz.

Ama ne yapalım ekmek parası. Borçlar, krediler... diye diye sesimizi çıkarmadan çalışıyoruz. Yeni bir sipariş almışlar, çok yüklü bir iş, en az 5 ay full mesai yapacağız. Tabi patronun avuçları kaşınıyor ona yaranmak için her türlü pisliği yapabilecek olan ustalar hemen üzerimize baskı kurmaya başladılar. Bölümlerde konuşmalar yaptılar. İşe gelmeyenleri, mesaiye itiraz edenleri, çok tuvalete gidenleri tazminatsız işten atacaklarını söylediler. Bu nutukları çeken müdürün lafının arasına giren bir tane ustabaşı özellikle kadınlara dönerek “Yok hamileyim, yok doğuruyorum, yok ay başı oldum gibi mazeretlerle sakın yanıma gelmeyin yakarım. Çok büyük iş aldık burası bizim ekmek teknemiz. Bazı adı lazım olmayan provokatörlere kulak asmayın sonunuz kapının önü olur” dedi.

Yine kadınlara dönerek “Kardeşim çalışamıyorsan bırak işi git. Çocuğuna bak evinde daha yararlı olursun” dedi. Kadınların emeğini yok saydı. Halbuki bu işyerinde en önemli işleri kadınlar yapıyor. Bütün makineciler kadın. Sadece 7 erkek makineci var. Bütün son kontrollerde kadınlar var. Yani kadınların hepsi çekilse batarlar. Bu konuşmalardan sonra herkes işinin başına döndü. Kimimiz korktuk, kimimiz mırıldandık. Kimi de hemen yanındaki işçiyle rekabete girdi. Patron ise avuçlarını ova ova yanımızdan uzaklaştı.

Bu süreçte bizlere milli, dini hiçbir bayramda tatil yok. 1 Mayıs işçilerin bayramı yaklaşırken bu sorunlarımızı dile getirmek istedim. Birileri sesimizi duysun diye ümit ediyorum. Yani ben bir işçi olarak kendi günümde bile sokağa çıkamayacaksam nerde kaldı özgürlük? Nerde kaldı adalet?

24 Haziran öncesinde gelip bizlerin kapısına dayanacaklar oy isteyecekler. Ben de bu fırsatla söylüyorum. Siz önce bizi köle gibi görenlere bir takım yaptırımlar yapın biz de size oy verelim.

Hoşçakalın...

İlgili haberler
Fabrikada kreş olsa...

6 ay önce doğum yapan tekstil işçisi anlatıyor: ‘Hijyenik bir soyunma odası yok, kreş yok. Çocuğu em...