Kod 29 bizi açlığa mahkum etti!
Eşim haksız yere kod 29 ile işten atıldı, pandemiyle birlikte ekonomik durumumuz iyice kötüye gitti, eşimin sağlık sorunları var ve şimdilerde geçinebilmek için pazarda su, limon ve eşofman satıyor.

Ev içinde kadınlar, aile bireylerinin ihtiyaçlarının yeterli düzeyde karşılanabilmesi adına büyük bir rol üstleniyor. Ekonomik gidişat kadınların yüklerini artırırken hükümet tarafından halka acı reçeteler yazılıyor. Yoksulluk, işsizlik, eğitim ve sağlık gibi birçok sorun derinleşiyor. Yoksulluk artarken sermaye kârından hiçbir şey kaybetmiyor. Patronların en güçlü silahı olan Kod 29 ile işten atmalar yaygınlaşıyor, aileler açlığa mahkum ediliyor. Hayatın birçok alanında eşitsizlik ve adaletsizlik ile karşı karşıya kalan yoksulluk ve şiddet ile mücadele eden kadınlar, pandemi koşullarında kolaylaştırılan ücretsiz izinler ve işten atmalarla eve hapis oluyor. Üstüne bu işten atmaların karşısında kadın ayrıca ev içindeki psikolojik yükü de kaldırmak zorunda kalıyor.
Şimdi sizlere kendi başıma gelenleri anlatmak istiyorum. Biz üç kişilik bir aileyiz; eşim, ben ve kızım. Eşim çağrı merkezinde çalışıyordu, pandemiyle birlikte evde çalışmaya başlamıştı. Evimizde sadece bir bilgisayar ve eşimin bozuk telefonu vardı, bu yüzden eşim işi için, kızım dersleri için bilgisayarı dönüşümlü kullanıyorlardı. Eşim işine konsantre olamıyor, kızım doğru düzgün derslere giremiyordu.

Eşimin çalıştığı şirketten telefon talep etmiştik ancak şirket kabul etmeyip “Telefon kendi sorumluluğunuzda” demişti. 7 Eylül’de şirket eşimi apar topar şirkete çağırıp müşteri şikayetleri yüzünden işine son verdiğini açıkladı. İşsizlik maaşı için başvurduğunda ise Kod 29’la* işten çıkarıldığını öğrendik.

EŞİM ŞİMDİ PAZARDA SU, LİMON, EŞOFMAN SATIYOR

Hayret içerisindeydik, pandemiyle birlikte ekonomik durumumuz iyice kötüye gidiyordu, eşimin sağlık sorunları var ve şimdilerde geçinebilmek için pazarda su, limon ve eşofman satıyor. Salgın giderek artıyor. Yemeği bırakın, hijyen için önümüzdeki günlerde sabun alabilecek miyiz diye düşünüyorum! Bir sürü hissiyatı bir arada yaşıyorum, öncelikle çok öfkeliyim. Eşim hırsızlık mı yaptı, birine karşı ahlaksızlık mı yaptı? Kimsenin bunu birine yapmaya hakkı yok. Eşimi hiçbir yer işe almıyor, en yakın arkadaşları bile telefonlarına cevap vermiyor.

HAKKIMIZI İSTİYORUZ BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL!

Eşim pazarda çalışıyor, birçok kişiyle temas ediyor. Çoğu zaman makarna, çorba ve patatesle karnımızı doyuruyoruz, peki bu yemeklerin besin değeri hastalığı atlatmaya yeter mi? Tüm bu süreçte psikolojim çok kötü durumda, ama eşim ve kızım için sürekli pozitif olmam lazım. Bazen “Ne zaman tüm bu yaşananlar bitecek” diye kendime soruyorum ama bir yandan da bir adım bile geri atmaya niyetim yok. Biz hakkımızı istiyoruz başka bir şey değil! Eşimi zan altında bırakan 29 kodun silinmesini istiyoruz.

* Patron işten çıkardığı işçiler için Sosyal Güvenlik Kurumuna 10 gün içinde işten ayrılış bildirgesi vermek zorunda. İşçiyi hangi gerekçe ile işten çıkardığını da kod numarasıyla işaretliyor. Kod 29; işçinin İş Kanunu’nun 25. maddesinin ikinci bendinde sayılan “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller (davranışlar)” sergilediği gerekçesiyle iş akdinin feshedildiğini gösteriyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Sendikalar işçilerin yanında olmalı

‘Ben bir kadın işçi olarak birlikte mücadeleye, sınıfın kendi çıkarlarına, emeğimize ve çocuklarımız...

Patronun haysiyetsiz silahı; Kod 29!

Kod 29; işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve işsizlik ödeneğine hak kazanamadığı acımasız bir...

İşçiler artık işsiz kalmaktan değil, damga yiyerek...

Patronların işçilerin haklarını gasp etmek için denemediği yöntem yok! Tazminat ödememek için haksız...