korku çiçeği
sal kendini… bilemezsen bileme...

hazırım... şimdi hazırım...korkuları bırak demek kolaydı... al işte sana korku dedim kendime. hiç unutmadın içindeki boşluğu, ama doldurmaya çalışmadın da.

olsun, bırak korkunu...

tuz geldi aklıma birden... kadim tuz... aldım kavanozumu gittim sulara. dedim ak ve git. tuzla ovdum korkulan yerlerimi...

önce ayaklarımı ovdum; çünkü gitmekten korkuyorlar. sonra tabanları dizleri… sonra kollarımı, almaktan korkuyorlar. sonra göğsümdeki noktayı ovdum; hevesi görmekten korkuyor ne çok.

saçlarımın dibini ve ensemi…özellikle karnımı ovdum elbet; ordan güç almam lazım

sonra akıttım tuzu; en son yüzümü ovdum; ordan yansıyacak bakışlarıma

sonra sordum; şimdi hazır mısın
kafa salladım, dedim evet… dedim dans ediyorsun ya, onun gibi bir şey işte bu da

direnme bilcem diye... sal kendini… bilemezsen bileme...

Not: Yazar Aynur Uluç yazılarında büyük harf kullanmamayı tercih etmektedir. Çizim de Aynur Uluç'a aittir.

İlgili haberler
Simurg, nam-ı diğer Zümrüdü Anka

Bir hikayedir okuyacağınız, yaşamın tam orta yerinden. Mücadele eden, direnen, yaşamı kuran, kendini...

İçinde renkler yüzen bir mektup

“içine koca bir dünya sığdıran bu mektup düştü yoluma bugün. heyecandan konuşamadan aradım selma’yı…...

Bu suçun ortakları kim?

İşçilerin hak aramalarının engellenmesi, iş cinayetlerinin ‘fıtrat’mış gibi gösterilmesi, kendileri...