Yazaki işçileri sendikalaşıyor: 'Mücadelemizden doğan bir umut'
Herkeste bir umut, herkese 'sendikaya üye oldun mu?' diye soruyoruz yüzümüzde gülümseme ile, umut ile.

Ben Yazaki’de çalışan bir kadın işçiyim. Yıllardır hep stresli bir ortamda bazen 12 saat bazen 16 saat çalıştım. Yıllarca çok stresli bir ortamda çalışmanın yükü o kadar ağır ki… Hep bir koşuşturma. Adeta saniyeler ile yarışıyoruz. Gel görelim ki bu emeğimizin karşılığında düşük bir maaş almak ve insan gibi bir muamele görememek çok acı. Yıllarca bazı gerçekleri haykıramamak, işçi haklarını bildiğin halde susmak çok kötü... Fabrikamızda ilk işe girdiğim zamanlarda, sendika lafı edildiğinde hemen işten çıkarıyorlardı. Ondan olsa gerek hep işten çıkarılma korkusu yaşadık. Sonuçta çalışman gerekiyor geçinmek için, evladın için, ayakta kalman için... Hayat o kadar zor ki çalışmaktan başka çaren yok.

Zaman geçiyor, aylar yılları yıllar ayları kovalarken 1 ay önce bir umut doğdu fabrikamızda. Arkadaşlarla konuşurken sendika konuşuldu, içimde bir umut doğdu. Sonunda gerçek mi oluyordu?

Sonra hızla bir korku sardı içimi, böyle rahat rahat sendika diyoruz ama acaba sendika lafını duyarlarda işten çıkarırlarsa? Bu yüzden bizler hem sevincimizi hem korkumuzu aynı anda yaşadık.

SENDİKA İŞÇİNİN HAKKI İÇİN SONUNA KADAR MÜCADELE ETMELİ

İlk önce samimi olduğumuz, güvendiğimiz arkadaşlar arasında Türk Metal’in yayınlanmış olduğu videoları birbirimize attık. Kuzuluk’taki Yazaki işçilerinin sendika başlatma videolarını birbirimize atıp olayları uzaktan takip ettik ilk etapta. Daha sonra birlikte e-devletten sendikaya üye olduk. Şimdi ise ne zaman sendika girecek, haklarımızı ne zaman verecek, maaşlarda iyileşme ne zaman olacak diye bekliyoruz.

Ama bir işçi olarak araştırdığımda Türk Metal’in hem işçinin hem işverenin yanında olması açıkçası kafamı karıştırdı. Sendikanın işçinin yanında olması gerekiyor. Çalışan, emek veren bizler, sendikaları daha güzel konumlara getiriyoruz. Dedim ya araştırdım sendikalaşmayı diye, kafalarımız çok karışık. DİSK’in işçinin hakkını koparan bir sendika olduğunu duyduk mesela. Bazılarınız kızacak, bazılarınız da hak vereceksiniz bana ama benim fikrim: ben bir işçi olarak gecemi gündüzüne katarak çalışıyorsam sendika dediğin bizlerin hakları için sonuna kadar mücadele etmeli, tabi ki bizlerle birlikte. Üreten biz, büyüten biz, artık emeğimizin karşılığını almak istiyoruz.

O AY HİÇ GELMİYOR...

Aldığımız bu düşük maaşla evimi geçindirmekte, çocuğumu okutmakta zorlanıyorum. Ay geliyor, hep içerdeyim... Neden bizlerin cebinde de birazcık da olsa para kalamıyor?

Rahat yaşamak benim çocuğumun hakkı değil mi? Sürekli bu ay rahatlar mıyız acaba diye düşünüyoruz ama o ay hiç gelmiyor. Sosyal faaliyet yok. Ev, iş, gezmek, eğlenmek bizim de hakkımız ama hiçbirini yapamıyoruz.

Şimdi izindeyiz, bakalım pazartesi günü ne olacak? Herkeste bir umut, herkese “sendikaya üye oldun mu?” diye soruyoruz yüzümüzde gülümseme ile, umut ile.
Sözde Japonlar, “Ne istiyorlarsa verin, yeter ki hatlar kapatılmasın” demiş. Biliyoruz bizlerden korkuyorlar, bizlerin gücünden korkuyorlar. Gücümüzün farkındalar, biz de farkındayız.

Bir yandan da aklımıza gelmiyor değil: “Acaba eskileri temizleyip, yeni elemanlar doldururlar mı?” diye. Anlayacağınız hep “Ne olacak? Nasıl sonuçlanacak?” diye düşünüyoruz. Ama biz kadınların ne olursa olsun yüzümüzdeki gülümseme ve içimizdeki cesaretimiz bitmeyecek.

Zaten Yazaki’de çok kadın işçi var. Kadınlar ne olursa olsun her türlü zor işleri yapıyorlar çünkü evlerimizi, çocuklarımızı düşünüyoruz. Erkekler en küçük şeyde bağırıp, isyan edip, işi yarıda bırakıp, istifasını verip gidiyorlar; bizim öyle bir lüksümüz yok, biz vazgeçemeyiz!

Birbirimizle “haklarımızı alabilir miyiz?” diye konuşurken umut bağlıyor her bir yanımızı. Bir umut dünyası bizimkisi ama bizim mücadelemizle doğan bir umut dünyası...

Ekran görüntüsü: Google Maps

İlgili haberler
YAZAKİ’DEN BİR KADIN İŞÇİ: Fabrikada herkeste huzu...

Bu dönem de 2018 asgari ücretin uygulanmasıyla birlikte öğrendik ki primlerimizi kesmişler. Ücretler...

Sendika mı? O da ne?!

Metal fabrikasında çalışan Elif, Güler ve Rabia mesai iptal olunca fırsat bu fırsat deyip çay bahçes...

‘Sendika nerede’den ‘Sendika biziz’e...

Yaşadığımız baskılar karşısında haklarımızı bilerek, haklı itirazlarımızı yaparak, kazandık ve bu de...