Kaos GL’nin hazırladığı Türkiye’de Kamu Çalışanı Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İntersekslerin Durumu 2018 Yılı Araştırması, kamuda çalışan LGBTİ’lerin yaşadıklarını gündeme taşıyor.

Araştırma için katılımcılara, “Kamuda cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine yönelik kurum içi ayrımcılık yaratan kurallar veya kurullar var mı” sorusu yöneltildi.

Yanıtlar incelendiğinde katılımcıların yüzde 54’ünün bu konuda bilgi sahibi olmadıkları ortaya çıktı. Katılımcıların yüzde 73’ü ise çalıştıkları kurumda LGBTİ’lere yönelik ayrımcı unsurların var olduğunu söylüyor.

LGBTİ ÇALIŞANLAR KAPSAM DIŞINDA TUTULUYOR

Katılımcılar, “genel ahlakın” kendilerine karşı kullanılmasının, işyerinde artan nefret söylemine, evli çiftlere sağlanan haklara sahip olamamalarına, irade dışında ifşa edilmelerine, işten çıkarma ve zorunlu yer değiştirmelere neden olduğu ve terfi etmeyi zorlaştırdığına işaret ediyor.

Katılımcı, memur olarak çalışan bir biseksüel kadın: “Kimliğini açık yaşayanlar için terfi/yükselme söz konusu olmaz. Toplumsal cinsiyet rollerine uymamak da aynı derece etkilidir yükselmemede gerçi. Bir de en ufak olayda gizli tehdit unsurudur. Zira buna rağmen bizimle çalışıyorlar sağ olsunlar. Biz de her şeye muhalif olmayalım!”

‘AYRIMCILIK NEDENİYLE İŞİNİ KAYBETME KORKUSU HAKİM’

Kamuda çalışan LGBTİ’ler cinsiyet kimliklerini ve cinsel yönelimlerini gizlemek zorunda kalıyor. Buna rağmen, çalışanlar işyeri ortamındaki genel homofobik ve transfobik ortamdan doğrudan etkileniyor ve ifşa ile ayrımcılığın şiddetle ortaya çıkabileceği kaygısı ile çalışma hayatını sürdürüyor. Ayrımcılık nedeniyle işini kaybetme korkusu ise işsizliğin ve genç işsizliğinin yüksek oranlarda olduğu Türkiye’de özellikle kaygı verici. 

Raporun tamamı için TIKLAYIN

Kaynak: Bianet