GÜNÜN KADINI: Vasfiye Özkoçak
Türkiye’nin ilk kadın adliye muhabiri olan Vasfiye Özkoçak: Gazeteciyim, kongrenizi izlemek için geldim, diyerek kendimi tanıttım. Şaşkın şaşkın bakıp, ‘Olmaz öyle şey’ dediler.

1948’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Enstitüsü’nü, 1952’de de İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirdi. 1952’de Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başlayan Özkoçak, kısa sürede mesleğinde başarı göstererek istihbarat şefi oldu. Özkoçak’a Yazı İşleri Müdürlüğü de teklif edildi. Ancak kendisi kabul etmedi ve gazeteden ayrıldı. 1960’ta Abdi İpekçi’nin çağrısı üzerine Milliyet gazetesine geçerek adliye muhabirliği yapmaya başladı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Gazeteciler Sosyal Yardımlaşma Vakfı’nın kurucu üyeleri arasındadır.
2003’te Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü’ne, 2011’de de 21. Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülü’ne layık görüldü. Özkoçak 13 Mart 2014’te, 91 yaşında İstanbul’da yaşamını kaybetti.

GENÇ BİR KIZIN, ERKEKLERİN ARASINDA NE İŞİ VAR,
GİTSİN EVİNDE OTURSUN!’

“Bir gün üniversiteden hocam olan Burhan Felek, beni Cumhuriyet gazetesinde iş vermek için çağırdı. Böylece 1952 yılında muhabir olarak çalışmaya başladım. Gazetedeki erkek arkadaslar önce şaşırdılar. Kendi aralarında, ‘Genç bir kızın, erkeklerin arasında ne işi var, gitsin evinde otursun’ diye konuşmuşlar. Kimi, nasılsa birkaç gün sonra dayanamaz kaçar, kimi, koca bulmaya gelmiş, yakında bulur gider demişler. Uzun yıllar da böyle düşünmüşler. Onlar öyle düşünseler de, ben işimden evlenmeye hiç vakit bulamadım. Yaşamı, gazetecilik olarak kabul etmiştim.
İlk günlerden birinde, ‘Milli Eğitim’in toplantısı var, sen gideceksin’ dediler. Verilen adrese gittim. Hep erkek ve eğitimciye benzer kimse yok! Meğer, Milli Eğitim’in değil, hamalların kongresiymiş. Beni içeri almıyorlar. ‘Gazeteciyim, Cumhuriyet Gazetesi’nden kongrenizi izlemek için geldim’, diyerek kendimi tanıttım. Şaşkın şaşkın bakıp, ‘Olmaz öyle şey’ dediler. ‘İşimi yapmam lazım’ deyip, içeri girdim. Fakat, salonda kavga var! İri yarı adamlar, birbirine girmişler! Arada kaldım. Zorlukla haberi yazdım, resimler çekildi, işim bitti. Gazeteye, işimin bittiğini geleceğimi söyledim. ‘Gelme, sonuna kadar kal’ dediler. Akşam gazeteye gittiğimde vücudumun tamamı kıpkırmızı kabarmıştı. Ürtiker olmuştum. Sonradan öğrendim ki, onlar hamallar kongresinde hep kavga olduğunu biliyorlarmış! Beni bilerek, bir an önce kaçırmak için oraya göndermişler.
İlk zamanlarda bu tür olayları çok yaşadım. Korktuğum anlar oldu, ama hiç belli etmedim. Onların isteklerinin yerine gelmesine hiçbir zaman izin vermedim. Ben bunları, beş yıl önce; bir toplantıda, o günlerden bir arkadaşım kürsüde konuşurken, Feyyaz Toker de dahil, ‘Ne yaptıysak kaçıramadık’ dediklerini öğrendim.
İş ayrımı yoktu. Herkesin yapacağı iş, günlük olarak bir deftere yazılırdı. Herkes deftere bakıp adına yazılmış işi alır, giderdi. Erkek arkadaşlar, ‘Kadındı, başaramadı’ demesinler diye çok çalışırdım.
Önce, iş yaşamı, polisiye olaylar, politika ve daha sonra da 1955 yılından 1993 yılına kadar adliye muhabiri olarak çalıştım. Ben adalete çok önem veren bir insanım ve adliye muhabirliğini de bu nedene severek yaptım. Adalet insanlığın temelidir. İnsanı insan yapan şeydir adalet. Bir gün Cevat Fehmi Başkut bana dedi ki, ‘Sen adliye muhabiri olduktan sonra artık hikâye yazılmıyor, haber yazılıyor’.
Sağcılar beni solcu, solcular sağcı bildiler. Ben gazeteciydim, işimi yaptım. Yanlış bulmuşsam babam olsa, affetmez, yine yazardım.”
(Vasfiye Özkoçak)

Kaynak: Bianet – İstanbul Kadın Müzesi

İlgili haberler
Kendi hikayesini değiştirdi, gazeteciliği de...

Rita, şiddet dolu bir evlilikten kurtulup, hayatını cinsiyetçilik ve ırkçılıkla mücadeleye adamış bi...

GÜNÜN İLKİ: Türkiye’de ilk Ermeni kadın gazeteci E...

Türkiye’de ilk Ermeni kadın gazeteci olan Elbis Gesaratsyan, gazeteciliği ve yazarlığı boyunca kadın...

Gazeteci Zeyrek: Dünyanın utanç yüzünü yaşayarak g...

Ölüm yolunu yaşayan Gazeteci Zeyrek: “Mültecilerin dünyanın utanç yüzü olduğunu yaşayarak gördüm.’

Kadın gazeteciler için TGS’de ne değişti, TGS’yle...

Sendika içerisinde cinsiyet eşitliği demek medya sektörü içerisinde kadın ve LGBTİ+ bireylerin daha...

Hayatta görev dağılımı eşit değil, meslekte de öyl...

Gazeteciler Bayramında kadın gazeteciler: Erkek egemen medyada ayrımcılık ve şiddet had safhada, yaz...


Önceki haber
GÜNÜN FİLMİ: Ayka
Sıradaki haber
GÜNÜN ŞARKISI: Man O To