GÜNÜN KİTABI: Aramızdaki Şey
Tomris Uyar’dan dokuz güzel öykü, dokuz diyar, bir o kadar kapı, yarım yamalak, eksik fakat asla tamamlanamayacak yaşanmışlıklar… Hepimizden bir öykü, bir sesleniş…

Kırmızıyı sever misiniz? Ne çok yakışır bazılarına kırmızı. Kararmışsa bütün renkler, solmuş, donuklaşmış, canlılığını kaybetmişse mekan, alan, dünya; işte o zaman bir umut, bir ışık, bir fener olur kırmızı. Yaşam kırmızıya akar; hareket, coşku onunla başlar. Çünkü o ateşleyendir, damardaki kandır, fişekleyendir. “İnsan önce renklerden başlamalı değişmeye.” Boyamak cesurların işiyse eğer, yolu tek tipe varan bütün renkleri ortadan kaldırıp, kırmızının tonlarıyla boyamalı dünyayı…

Tomris Uyar’ın Aramızdaki Şey kitabıyla yolculuğumuz kırmızılar arasında dolanmaya, biraz oradan biraz buradan değişik kapılar çalıp, yürekle beyin arasında her daim yolculuk yapıp da bir türlü sözcüklere dökülemeyenleri gün yüzüne çıkarmaya. Sahi neydi aramızdaki şey? Tek bedende bizken, değişik ortamlarda nasılda siz olduk? Oysa biz tiyatro oyuncusu değildik, rol yapmayı da beceremezdik, yabancılaşmayı ne çabuk kabullendik. Biz ki dünyayı değiştirecek kadar cesurken, her an her yerden gelebilmesi olası kör kurşunlara göğüs gererken, bu bıldırcın ürkekliği nasıl yuva yaptı bu cesur yüreklere? Bazı insanlar vardır, dalgın, düşünceli, yanınızdan rüzgar gibi çekip giderler; fakat bir şey kalır tanımadığımız veya bizden çok bizim olan bu insandan geriye. Diklik, güven, belki direngenlik, belki bilgelik, biraz da yorgunluk… Tomris Uyar’dan dokuz güzel öykü, dokuz diyar, bir o kadar kapı, yarım yamalak, eksik fakat asla tamamlanamayacak yaşanmışlıklar… Hepimizden bir öykü, bir sesleniş… Dostlar sizi bilmem ama beni Aramızdaki Şey aldı götürdü. Ondan mıdır ölüm haberlerinin gecelerin karanlığında gelmesi, etinden, canından koparıp bir parça alıp gitmesi… Ondan mıdır akşamdaki bu dinginlik, sessiz çığlıklardaki yalnızlığın ertesi günden artık umudunu kesmesi…

Tomris Uyar’ın tarzını sevenlere tam bir öykü şöleni. Kahvenizi, çayınızı alın, geçin sevdiğiniz bir köşeye; yolculuk uzağa değil, hep kendinize… Yalnızlık, mücadele, aşk, kin, tutku ve kırmızı… “Belki bazı kişilikler kozadan çıkmak istemiyordur. O ölüm kozası olsa bile.” Onları bulundukları çukurda selamlayarak ilerlemeye...

Fotoğraf: Nebat Bukrek/Ekmek ve Gül

İlgili haberler
BİR KİTAP: Başka Bir Gökyüzünün Altında

"Soluklandığımız duraklarda kimler yok ki? Onları sevdiklerinden ayıran sınırlardaki tel örgüleri so...

BİR KİTAP: Tom Amca’nın Kulübesi

Tom ve tenlerinin rengi nedeniyle doğduğu andan itibaren satışa çıkarılan, oradan oraya sürüklenen k...

Bir Kitap: Nazi İşgalinde Sovyet Kadınları

Yüreğiyle, beyniyle, bileğiyle, Nazi faşizmini püskürtülmesinde emeği geçen kadınlar. Bu bir kitapta...