GÜNÜN NOTU: Ömürleri çocuklarının kemiklerini ararken tükenen kadınlar
‘Oğlumun kemiklerini görmeden ölmek istemiyorum’ diyen ancak o kemiklere kavuşamadan toprak olan anneler... Cumartesi Anneleri’nin haykırışları... Not düşelim bu haykırışları; bugüne ve yarına...

Cumartesi Anneleri’nin eylemleri 700’üncü haftasında. Galatasaray Meydanı’nda 23 yıldır "Çocuklarımızın kemiklerini görmeden ölmek istemiyoruz" haykırışlarını yükselten annelerin kimisi çocuklarının kemiklerine kavuşamadan hayata veda etti...

Berfo Kırbayır, Fatma Morsümbül, Zeynep Güney, Kiraz Şahin, Cevriye Altunbaş, Meryem Bulut, Fatime Taşkaya, Kesriye Demir, Makbule Babaoğlu, Ziyneti Türkoğlu, Fincan Bilgin, Koçeri Kurt ve daha nicesi... "Oğlumun kemiklerini görmeden ölmek istemiyorum" diyen ancak o kemiklere kavuşamadan toprak olan anneler...


BERFO KIRBAYIR
"Benim evladım gelir diye kapıyı bacayı açık bıraktım. Gün geçti, ay geçti, sene geçti benim çocuğum gelmedi. Benim çocuğum ölmüşse cenazesini bana versinler" sözleriyle belleklere kazınan 12 Eylül 1980 darbesi sonrası gözaltına alınıp bir daha kendisinden haber alınamayan Cemil Kırbayır’ın annesi Berfo Kırbayır, Cumartesi Anneleri'nin sembol isimlerindendi. Oğlu Cemil kaybolduğu andan itibaren onu arama mücadelesine başlayan Berfo Ana 33 yıl boyunca oğlunu aramaktan bir an olsun vazgeçmedi. Berfo Ana, 2011’de Cemil'inin kemiklerine kavuşacak umuduyla dönemin Başbakanı Tayip Erdoğan'la Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde görüşmüş ve burada da Erdoğan annelere çocuklarının kemiklerini bulacağına dair söz vermişti. Aradan geçen yıllara rağmen Erdoğan’ın annelere verdiği söz yerine getirilmedi. Ömrü oğlu Cemil’in kemiklerini bulmasına yetmeyen Berfo Ana 21 Şubat 2013 tarihinde mide kanserine bağlı ameliyattan sonra meydana gelen komplikasyonlar sonucu 106 yaşında yaşama veda etti. “Tek dileğim ölmeden oğlumun mezarını görebilmek” diyen Berfo Ana, ardından “Cemil’imin kemiklerini bulmadan beni gömmeyin” vasiyetini bıraktı. Bunun üzerine Berfo Ana’nın mezarının yanına Cemil için bir mezar kazıldı ve o mezar açık bir şekilde Berfo Ana’nın oğlu Cemil’in kemiklerini bekliyor.


FATMA MORSÜMBÜL
Cumartesi Annesi Fatma Morsümbül de 1980 askeri darbesi sırasında Bingöl’de gözaltına alındıktan sonra kaybedilen oğlu Hüseyin Morsümbül’ün kemiklerine kavuşmadan 25 Aralık 2016’da Bingöl’de yaşamını yitirdi. Oğluna olan özlemi bir an olsun dinmeyen anne Morsümbül’ün yaşamı yitirmeden önce söylediği “Hüseyin’imin kemiklerini bulsam, gömmeyeceğim. Bir torbaya koyup sırtımda gezdireceğim. Kokusunu özledim” sözleri hala Galatasaray Meydanı’nda yankılanıyor. Kulaklarda çınlayan “Siz hiç Cumartesi Annesi oldunuz mu? Olmayın, olmayın, biz olduk, siz olmayın diye meydanlardayız” diyen Morsümbül'ün bu sözleri de hafızalara kazındı.


ZEYNEP GÜNEY
10 Haziran 1981’de idam edilen ve cenazesi ailesine verilmeyen Veysel Güney’in annesi Zeynep Güney ise, oğlunun mezarına kavuşamadan yaşamını yitiren bir Cumartesi Annesi. Yıllarca Galatasaray Meydanı’nda diğer kayıp yakınlarıyla birlikte haykıran anne Güney, Galatasaray Meydanı’na gönderdiği bir mektupta, “Seni kaybedemezler oğul, çünkü resmini gözüme çizdim. Adını dilime yazdım. Mezarını kalbime kazdım” diye seslendi. Ömrü diğer anneler gibi oğluna kavuşmaya yetmeyen anne Güney, tedavi gördüğü İzmir’de kalp yetmezliği sonucu 13 Ekim 2012 tarihinde yaşamını yitirdi.


KİRAZ ŞAHİN
18 Ocak 1996’da kaybedilen eşi İsmail Şahin'in akıbetini öğrenemeden yaşama veda eden Cumartesi Annelerinden biri de Kiraz Şahin’di. Eşi için adalet mücadelesi veren Kiraz Şahin, 2011’de dönemin başbakanı Recep Tayip Erdoğan ile görüşen anneler arasında yer aldı. Şahin burada Erdoğan'a, "Eşim sizin işçinizdi, mesai saatleri içinde kayboldu. İsmail Şahin'in akıbetini açıklamak sizin de sorumluluğunuzdadır" demişti. Eşinin kemiklerine kavuşamayan Şahin, mide kanseri hastalığı sonucu 27 Şubat 2015’te yaşamını yitirdi. Cenazesi, memleketi Tokat'ın Almus ilçesine bağlı Hubyar'da toprağa verildi.


CEVRİYE ALTUNBAŞ
12 Eylül döneminde zorunlu askerlik yaparken gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Zeki Altunbaş’ın annesi Cevriye Altunbaş ve babası Tahsin Altunbaş da çocuklarına kavuşamadan yaşama veda etti. Anne Altunbaş, oğlunun bir mezarının olmasını isteyerek, sürekli çiçek koyacağı bir mezara kavuşmanın hayalini kurardı. Anne Altınbaş’ın çiçek koyacak mezar hayali gerçekleşmeden 31 Mart 2015’te hayata veda etti. Anne Altunbaş’ın hayali hala Galatasaray Meydanı’nda yankılanıyor. 


MERYEM BULUT
13 Mayıs 1994 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Mustafa Bulut’un annesi Meryem Bulut, 10 Ekim 2015’te Ankara Katliamı’nda yaşamını yitirdi. Meryem Bulut, aynı zamanda bir Barış Annesiydi. Nereye gitseydiniz, hak, adalet, barış talebi olan hangi eyleme gitseydiniz onu mutlaka görürdünüz. Dilinden hiç düşürmediği “barış” arayışından bir an olsun vazgeçmedi. Oğlunun akıbetini sorduğu bir Cumartesi günü yaşama veda etti.


FATİME TAŞKAYA
Ömrü, 6 Aralık 1993'te gözaltına alınarak kaybedilen oğlu Hüseyin Taşkaya'nın kemiklerini bulmaya yetmeyen bir diğer Cumartesi Annesi de Fatime Taşkaya. Oğlu Hüseyin için yıllarca Galatasaray Meydanı’nda oturan ve oğlunun kemiklerini isteyen anne Taşkaya, "Oğlumun kemiklerini görmeden ölmek istemiyorum" diye haykırmıştı. Oğluna kavuşamayan anne Fatime Taşkaya, 17 Ekim 2015’te Tuzla'da yaşamını yitirdi.


KESRİYE DEMİR
Mardin’in Ömerli ilçesinde 17 Ağustos 1995’te askerlerce gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Abdürrahim Demir'in annesi Kesriye Demir de oğlunun kemiklerine kavuşamadan gözlerini hayata yumdu. Oğlunun fotoğraflarıyla gittiği karakoldan, "Böyle bir gözaltı olmadı" sözleriyle dönen Kesriye Demir, "Oğluma ne oldu?" diye sormaktan son nefesine kadar vazgeçmedi. Anne Kesriye 2016 yılında oğluna kavuşamadan yaşama veda etti.


MAKBULE BABAOĞLU
Urfa’nın Siverek ilçesinde 1994 yılında kaçırıldıktan sonra öldürülen Özgür Gündem Gazetesi muhabiri Nazım Babaoğlu’nun annesi Makbule Babaoğlu, 80 yaşında böbrek yetmezliğinden yaşamını yitirdi. Ağustos 2017’de Diyarbakır Yeniköy Mezarlığı’nda defnedilen Makbule Babaoğlu katıldığı Cumartesi Annelerinin eylemlerinde “Devleti yönetenlere soruyorum oğlumun kemiklerini bana vermeden nasıl barış yapacaksınız?” diye sormuştu.


ZİYNETİ TÜRKOĞLU
1 Nisan 1996 tarihinde Edirne'den İstanbul'daki evine dönmek üzere yola çıkan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Talat Türkoğlu'nun annesi Ziyneti Türkoğlu da oğlunun kemiklerini bulamadan hayata gözlerini yumdu.


FİNCAN BİLGİN
12 Eylül 1994'te gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin'in annesi Fincan Bilgin ise, "Kenan'a bir şey olmamıştır, bir gün çıkıp gelir" umudunu hiç yitirmedi. Son nefesine kadar oğlunun geleceği umuduyla mücadele eden anne Fincan Bilgin'in de diğer anneler gibi ömrü oğlunu bulmaya yetmedi.


KOÇERİ KURT
24 Kasım 1993 günü Yüzbaşı İzzet Cural komutasındaki askerlerin köylerine düzenlediği baskında gözaltına alınan Üzeyir Kurt’tan o günden sonra bir daha haber alınamadı. Yıllarca diğer anneler gibi evladının kemiklerini isteyen Koçeri Kurt, oğlunun kemiklerine kavuşamadan hayata veda etti. Anne Kurt’un mirasını torunları devraldı.

HATİCE ÖZTÜRK
27 Temmuz 1992’de gözaltında kaybedilen ve ölü bedenine işkence edilen Ayten Öztürk’ün annesi Hatice Öztürk de yaşamını yitiren annelerden. Kızı Ayten’in cesedi 8 Ağustos 1992 tarihinde Elazığ Karşıyaka Kartaltepe mevkiindeki boş arazide bir eli dışarıda kalmış şekilde gömülü olarak bulundu. Anne Öztürk, kızının faillerinin yargılandığını görmeden yaşamını yitirdi. 

ASİYE KARAKOÇ
Gözaltına alınarak kaybedildikten sonra cenazesi 3 Haziran 1995’te bulunan Rıdvan Karakoç’un annesi Asiye Karakoç, oğlunun faillerinin yargılandığını göremeden 7 Aralık 2016’de yaşamını yitirdi. Cumartesi Annelerinin vazgeçilmez eylemcilerinden olan Asiye Karakoç, “Biz yine şanslıyız, tesadüf ve şansın yardımıyla mezarımızı bulduk. Yıllardır haykırdık ne gören ne anlayan oldu. Bu devletten bir can, bir kardeş, bir yoldaş alacağım var” demişti. Yıllarca konuşamadan yaşayan Asiye Karakoç, adaletin yerini bulduğunu göremeden yaşamını veda etti.

HEDİYE COŞKUN
Mardin’in Dargeçit ilçesinde 30 Ekim 1995'te gözaltında kaybedilen Abdurrahman Coşkun’un annesi Hediye Coşkun, 80 yaşındayken 18 Mayıs 2017 tarihinde yaşamını yitirdi. 1993’te Mardin’in Dargeçit ilçesine bağlı Ulaş köyünde yaşarken eşi öldürülen Hediye Coşkun, evlerinin yıkılmasıyla birlikte Dargeçit’e göç eder. Burada tarih yaprakları 30 Ekim 1995’e geldiğinde 21 yaşındaki oğlu Abdurrahman Coşkun gözaltına alınır. Gözaltında kaybedilen oğlunun kemiklerini bulmak için yıllarca mücadele eden anne Coşkun, oğlunun kemiklerini bulup kokladıktan 3 yıl sonra yaşamını yitirdi. Yaşamını yitirmeden önce anne Coşkun, "Artık barış olsun. Ben ağlamışım, kimse ağlamasın" diye seslenmişti. Anne yaşamını yitirdikten sonra tek vasiyeti olan şey oğlunun yanına defnedilmekti. Ama annenin bu vasiyeti ise devlet engeline takılarak, oğlunun Nusaybin’de bulunan mezarını tel örgülerle çeviren yetkililer, mezarlığa ziyaretleri de, giriş-çıkışları da yasakladı. Hediye Coşkun, yaklaşık bir kilometre uzaklıkta olan başka bir yere defnedildi.


ASİYE DOĞAN
Mardin’in Dargeçit ilçesinde 2-6 Kasım 1995’te 9 kişi ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden haber alınamayan ve 18 yıl sonra yapılan kazılarda kemiklerine ulaşılan Seyhan Doğan’ın annesi Asiye ve babası Ramazan Doğan da yaşamını yitirenlerden. Anne Asiye 2000 yılında, baba Ramazan ise 2010’da yaşamını yitirdi. Doğan’ın ailesinin başvurusu üzerine Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sürdürdüğü faile meçhul cinayetler soruşturmasında ilçenin Bağözü Köyü'nde 2013 yılında yapılan kazı çalışmasında bazı kemikler bulunup İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Burada yapılan incelemede kemiklerden bazılarının Seyhan Doğan'a ait olduğu belirlendi. Doğan'a ait kemikler savcılığın talimatıyla Dergeçit'te belediye mezarlığına gömüldü. Bulunan kemiklerin Seyhan Doğan'a ait olduğunun kesinleşmesinin ardından aile vasiyet üzerine Doğan'ı anne ve babasıyla aynı mezarlıkta toprağa verildi.


ŞAHSENEM CİHAN
29 Temmuz 1981 tarihinde gözaltında kaybedilen ve daha sonra cenazesi kimsesizler mezarlığında çıkan Süleyman Cihan’ı babası Ağa Cihan ve annesi Şahsenem Cihan da oğlunun faillerinin yargılandığını görmeden hayata veda etti. Ömrü adalet ve hakikate ulaşmaya yetmeyen anne Cihan, 29 Mayıs 2015’te yaşama veda ederek, Feriköy Mezarlığı’nda oğlunun yanında toprağa verildi.

Daha nice anne-baba evlatlarının, çocuklar ise babalarının akıbetini sormak için Galatasaray Meydanı’nda faillerden hesap sormak ve kayıplarına kavuşmak ümidiyle 700 haftadır oturmaya devam ediyor.

Kaynak: MA (Mezapotamya Ajansı)

İlgili haberler
GÜNÜN HEYKELİ: Arzum Onan’ın ‘Cumartesi Anneleri’...

Heykel sanatına yönelen Türkiye eski güzellik kraliçesi Arzum Onan, ‘Cumartesi Anneleri’ için heykel...

Cumartesi Anneleri, bayramı bayram gibi yaşayamıyo...

Gelecek cumartesi günü 700’üncü oturma eylemini yapacak olan Cumartesi Anneleri, 'Gözaltında kaybedi...

Cumartesi Anneleri 25 Ağustos’ta 700. kez toplanıy...

Çocuklarının, eşlerinin, kardeşlerinin akıbetini sormak amacıyla 1995 yılından bu yana Galatasaray M...