GÜNÜN ŞARKISI: Xeftano
İlk Kürt Opera Sanatçısı olarak anılan Soprano Mizgin Tahir’den bir parça ile başlıyoruz haftaya.

Mustafa Gazi’nin söyleştiği, Derya Önder’in çevirdiği bir söyleşisinde Mizgin tahir Kendini şöyle anlatıyor:

Bize biraz kendinden bahsedebilir misin?

Suriye Kürdistanındanım. Dirbêsiyê şehrinde doğdum. Sadece ben ve kardeşlerim değil annem de sanatçı. Necîmê Ömeri ya da Necimê Tembûryan olarak tanınıyor Benimle birlikte biz altı kız, beş erkek kardeşiz. Babam, o da sanatçıydı, Necîmê Omerî veya Sazcı Necim olarak anılırdı. Annemin sesi güzel ama türkü söylemez. O bize sadece ninniler söylerdi, masallar anlatırdı, şarkıların öykülerini anlatırdı.

Hangi okullarda okudun ve konservatuara nasıl girdin?

Dokuzuncu sınıfa kadar Dirbêsiyê’de okudum. Sonra Serê Kaniyê geldim ve liseyi orda okudum. Ordan da Şam’a gittim. Şam’da önce iki yıl arkeoloji okudum. Fakat bu iki yıl içerisinde Profesör Lubane ve Rus Profesör Gelîna nezdinde konservatuara hazırlandım. Gelîna, Şam Üniversitesinde solfej profesörüydü. Profesör Rûsî Gelîna’den Opera seçmeleri için özel dersler aldım konservatuara hazırlanmak için. Sonra da 1999’da imtihana girdim ve konservaturı kazandım.

Şam Konservatuarında okurken ne tür çalışmalarda bulundun?

Daha konservatuardayken birçok çalışma yaptım, Kürtçe çalışmalar. Reşît Sofî hocayla Şam’da, Embar okulunda bir konser verdik. Bu konservatuarın ikinci yılındayken oldu. İspanyol Merkezinin sponsorluğunda ve sonrasında da Kürtçe bir özel konser verdim. Üçüncü yılımda iki geleneksel halk şarkısını kaydettim ve Mozart’ın iki bestesini Kürtçeye çevirdim ve her dört şarkıyı da Kurd-Sat televizyonuna gönderdim. Konservatuar eğitimim tamamlandıktan sonra Fransa Çanda merkezinde özel bir konser verdim. Serê Kani’ye geldim, orada da bir konser verdim. Süleymaniye’ye gittim, iki konser de orda verdim. Bu sene de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin kültür ve sanat festivaline katıldım, amfitiyatro sahnesinde konser verdim.

Müzik konusunda üzerinizde kimlerin etkisi oldu?

Özellikle dengbêjlerin çok etkisinde kaldım. Babamın ve halamın sesleri çok güzeldi, onlardan da çok etkilendim. Çok sayıda dengbejleri ve türkü dinledim. Huseyna Fari, Şakiro, Fadilê Cizîrî, Karapetê Xaço, Şivan Perwer, Ehmed Kaya, Ezedîn Temo, Nîzamedîn Ariç ve diğerleri. Onları dinlediğimde duygu –dünyalarını- seviyorum, duyguları beni etkiliyor.

Ailenizde sizden başka müzikle ilgilenenler var mı?

Ailem sanatçı bir aile. Büyük ağabeyim cümbüş çalışıyor, adı Remezan Omerî. Çok güzel bir sesi var. Diğer erkek kardeşim bisk (buzukiye benzeyen Suriye Kürtlerine özgü bir saz) çalıyor, onun da adı Şükri. Gülistan adında bir kızkardeşim var, Gülistan Sobarî adıyla biliniyor. Şarkıcı. O da harika bir sanatçı.

Hangi enstrümanları çalabiliyorsun?

Biraz piyano çalıyorum. Konservatuarda birinci enstrümanım sesti. İkincisi de piyanoydu. Biz konservatuarda birinci enstrümanımızın (ses) ikinci enstrümanımız (piyano) üzerinde nasıl durduğunu görmek için biraz piyano çalıyorduk.

İlgili haberler
GÜNÜN BİLGİSİ: Çocuk istismarına karşı neler yapıl...

Çocuğu ihmal ve istismardan korumak ve istismara maruz kalan çocuğun örselenmemesini sağlamak imkans...

GÜNÜN KİTABI: Soykırımdan Kurtulanlar / Halep Kurt...

Halep Kurtarma Evi’nde Ermeni soykırımı kurbanı kadın ve çocuklarının da ifadelerinin yer aldığı bir...

GÜNÜN OKUMASI: İnsan yediği şeydir

Eski Mısır kaynakları tarihin ilk grevinin piramit inşasında çalışan işçilerin dizanteriye karşı kor...