GÜNÜN YAZISI: Sennur Sezer’den: Suçtur çocuğunun olması
Sennur Sezer'in çok eskilerden bir yazısı. Hatırlatalım istedik. Hem Sennur Sezer’i hem cümlelerini...Oda bize hatırlatıyor yazısında; hem geçmişi hem Gülten Akın'ı, Edip Cansever’i...

Bu topraklarda doğmuş bir söylence vardır. Bir delikanlı aşık olmuş kızın birine. Kız delikanlının sevgisini bin çeşit sınavla denemiş, kanmamış. Sonunda anasının kalbiyle ciğerlerini istemiş. Delikanlı gitmiş, anasını öldürüp almış yüreğiyle ciğerleri. Koşa koşa giderken sevdiceğine, ayağı takılıp düşüvermiş. O sıra anasının yüreği seslenmiş: “Oğlum canın acıdı mı?”
Bunca sevgi normal değil elbet, suç olmalı.
Gülten Akın, 1980 sonrası, oğlu Murat Mamak’tayken ziyaretçi analara söylenen aşağılamaları, sövgüleri, 92. Gün’de sıralar. Kendisine sövenin oğlu yaşında olması, kendi gibi bir yoksulun oğlu olması sövülenin canını daha çok yakar. Gülten, bunu hatırlatacak yanıtlar verir o delikanlılara. “Ya oğlum, ne güzel bildin, dediğin işi yaptık anacığınla, yokluktan, yoksulluktan.”
Edip Cansever’in dizeleri suçlayan bir parmak gibi uzanır yüzümüze:
(...)
ve demek oluyor ki, suçtur bir çocuğun olmak
suçtur daha başka şeyler gibi
ve düşün bir de, ya bütün o çocuklar seninse
ister doğu beyazıt’ta karlar içinde büyüsün
ister bir düzlükte tatvan’dan van’a doğru
ve isterse izmir’in tenha bir semtinde
kim ne derse desin, suçtur çocuğun olmak
akarsuyunu kendi
denizini kendi yaratan bir çocuğun
gittikçe kararan o kırmızılıktan
ki biraz sonra paçaları kıvrık adamların
çeşme suyuyla yıkayacakları
su
sağıtılmış gibi düşecektir gündüzün saydamlığından
su
utanmış gibi kayıp gidecektir
geceyle gündüzün olmadığı bir zamandan.


Bir şair böyle düşünür elbet. Ama kadınlar için çocukların kimliği değişmez. Annelik kadınların kaçınılmaz mesleğidir sanki. Sokakta bir çocuğun ağlamasına, hele “anne” diye seslenişine bütün kadınlar bakar. Bu yüzden ana öyküleri anlatılır hep.
Erdal Öz, dağdaki oğluna çorap ören bir anayı anlatır, “Havada Kar Sesi Var”da. Oğlunun vurulduğunu duyduğunda aklını yitirip, örülmüş kazakları, atkıları sökerek durmadan renk renk sayısız çorap ören bir ana.
Geçende bir başka ana anlattılar. Dağdaki oğluna kazak ören, bu kazağı oğluna iletebilmek için çobanlarla konuşan bir ana. Yargılanmış. (Yardım yataklıktan olabilir.) Ev hapsi almış.
(Ben ev hapsi veren o yargıca saygı duyduğumu belirtmek isterim). Ama kırsal bir alanda ev hapsinin zorluklarını sayıp döktüler. Biliyorum bu zor zamanlarda ana olmak zaten suç. Bir de yargılı olmanın zorlukları giriyor devreye.
Anlaşılan konuştuğum arkadaşlar, ana olmak, kimin anası olduğuna bakılıp nasıl bir suçlama nedeniyse, o biçimde değil yalnızca ana olmak yüzünden suçu hafifletme nedeni olsun istiyorlar. Bir ananın oğlunun/kızının üşümesine, aç kalmasına, öldürülmesine dayanması elbette olanaksız. Yaptığının suça iştirak olduğu aklına bile gelmeyecektir. Kapısına gelen delikanlıyı ya da genç kızı bir bardak su, bir dilim ekmek vermeden göndermesi düşünülemez zaten. O doğal hukuk bakımından suçtur.
Yargıçlar, suçlara göre ceza verirken suçu işleyenin kimliğini, suçun ortamını düşünüp vicdanlarına danışıp ölçüp biçerler. Cezayı arttırma ya da eksiltme bakımından “takdir hak”larını kullanırlar. Yurdumun okumuş yazmış kızları kadınları, anaların yardım-yataklıktan ceza almasını içlerine sindiremiyorlar... Analar saygın olsun istiyorlar. Sırf ana oldukları için.
Anaların saygın olması yalnızca ceza yüzünden değil, analar kimseye avuç açmasın da istiyorlar, hor görülmesin de.
Genç nüfusumuzun artması için kadınlardan sürekli ana olmalarını isteyen yöneticilere duyurulur.

Kaynak: Evrensel.net

İlgili haberler
Çerkezköy'deki patlamada kadın işçilere 'emzirmeyi...

Çerkezköy'de Boytek fabrikasında yaşanan kimyasal patlama sonucu kimyasal sızıntı riski ortaya çıktı...

Sennur Sezer Emek- Direniş Öykü ve Şiir Ödülleri s...

Gıda İş Sendikasının düzenlediği Sennur Sezer Emek-Direniş Öykü ve Şiir Ödülleri’nin bu yıl ikincisi...

Bira devi Carlsberg Kamboçyalı kadın işçilere nele...

Kamboçya’da bira tanıtımında çalışan kadın işçiler uzayan iş saatleri ve ödenmeyen ücretleri için gr...