14 Haziran İsviçre Kadın Grevi: Eşit işe eşit ücret için mücadeleye devam!
1991 yılında kadınların eşit haklar talebiyle İsviçre’de gerçekleştirdiği grevin yıl dönümünde on binlerce kadın yine sokaklara çıktı, taleplerini haykırdı.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da 14 Haziran İsviçre’nin birçok şehrinde etkinliklerle kutlandı. 1991’de yapılan kadın grevinin yıl dönümünde, kadınlar taleplerini sokaklara taşıdılar. Pandemi sürecinde kitlesel eylem yapma olanağı olmadığı için, etkinlikler küçük gruplar halinde yapıldı. Etkinliklerde ‘ücret ayrımcılığına hayır’ diyen kadınlar, eşit işe eşit ücret, ücretsiz kreş, iyi çalışma koşulları ve kadına karşı şiddetin durdurulması, göçmen kadınlara yönelik çifte ayrımcılığa son verilmesi taleplerini dile getirdiler.

1991’DEN 2020’YE KADIN MÜCADELESİ
İsviçre’de kadınlar ilk kez 14 Haziran 1991’de greve gitti; “Eğer kadınlar isterse, her şey durur” sloganıyla ve eşit haklar talebiyle yarım milyon kadın işçi sokağa çıktı. Kadın ve erkek arasındaki eşitlik, ilk defa 1981 yılında anayasal olarak kabul edilse de Eşit Fırsatlar Yasasının yürürlüğe girmesi ve kısıtlı olsa da pratikte karşılık bulması, 14 Haziran 1991 tarihinde gerçekleşen ve yarım milyon kadının katıldığı ulusal kadın grevinin ardından 1 Temmuz 1996 tarihinde mümkün olur.

İsviçre’de kadın emekçiler, erkek çalışanlara oranla yüzde 18-20 oranında daha az maaş alıyor. Daha az ücret almaları, kadınların emeklilik maaşlarına, pansiyon kasaya (kıdem tazminatı) yansıyor. Kadınların emekli maaşı erkeklerinkinden yüzde 37 daha düşük. İsviçre’de her dört kadından biri fiziksel şiddete, her iki kadından biri psikolojik şiddete maruz kalıyor. Göçmen kadınlar, hem kadın, hem de göçmen olarak çifte ayrımcılığa maruz kalıyor. İsviçre’de asgari ücret sadece sektör ve branşlarda, toplu iş sözleşmesi kapsamında belirleniyor. Sendikal örgütlenmenin zayıf olduğu, toplu iş sözleşmesinin olmadığı işyerlerinde, işveren istediği saat ücretini veriyor. Sendikalar ve kadın örgütleri öncülüğünde gerçekleştirilen etkinliklerde, “Kadını değil, sistemi ve toplumu değiştirin” mesajı verildi. Korona sürecinde kadınların yaşam için önem taşıyan sektörlerde çalıştığı, bu süreçte kadın emeğinin toplum için ne kadar önemli olduğu görüldü. Bakım alanında çalışanların yüzde 82’si, çocuk bakımında yüzde 92’si, perakende satış alanında yüzde 65’i kadın. Ancak bu alanlar, aynı zamanda ücretlerin düşük oldu alanlar. 14 Haziran’da kadın emekçiler “Biz alkış değil, ücretlerimizin artırılmasını, 13. aylığın verilmesini, iş koşullarımızın iyileştirilmesini, en fazla 40 saatlik çalışma saati istiyoruz” dediler. Ev işi yapan kadınlar, “Sadece çocuk bakımı için yılda 1 milyar saat ücretsiz çalışıyoruz, korona krizi sürecinde hem ev işi yaptık, hem çocuk baktık, hem de çocuklarımıza öğretmenlik yaptık, bizim ev içindeki emeğimizin karşılı verilmeli” dediler.


GÖÇMEN KADINLAR DAHA AZ ÜCRET ALIYOR, DİPLOMALARI TANINMIYOR
İsviçre’de ayrımcılık, sadece cinsiyete göre değil, kişinin yabancı olup olmadığına, veya İsviçre vatandaşlığına geçip geçmediğine göre de yapılıyor. 2019 yılında ETH-Zürich’in yaptığı bir araştırmaya göre, İsviçre vatandaşlığına geçmeyen bir göçmen, İsviçre vatandaşı olan bir göçmenden 500 frank daha az ücret alıyor.

İsviçre’de yaklaşık 50 bin üniversite veya yüksek okul bitirmiş göçmen kadın var, ancak bu göçmen kadınların geldikleri ülkeden getirdikleri diplomalar çoğu zaman tanınmadığı için ya iş bulamıyorlar yada kendi mesleklerinin alt kollarındaki işlerde, düşük ücretle çalışmak zorunda kalıyorlar. Göçmen kadınlarda 14 Haziran’da ayrımcılığın son bulmasını, diplomalarının tanınmasını talep ettiler.

‘PARANIN MERKEZE KONDUĞU BİR DÜNYADA EŞİTLİK İNŞA EDİLEMEZ’
Uzun yıllardır ortaya koydukları mücadele sonucunda taleplerinin bir kısmının kabul edilmesini sağlayan kadınlar örneğin kürtaj hakkını 2002, 14 haftalık ücretli doğum izin hakkını 2005’te elde ettiler. Kadınlar her alanda eşit haklar elde edene kadar mücadele etmeye kararlı.“Paranın merkeze konulduğu bir toplumda eşitlik inşa edilemez. Önemli olan, insana ve kadına saygı duyulan bir toplumun yaratılmasıdır” diyen kadınlar 2021’de, 2019’da olduğu gibi daha kitlesel eylemlerin yapıldığı bir grev örgütlemek istiyorlar. Önümüzdeki günlerin temel sloganı ise “Dünyayı biz değiştireceğiz” olacak..


UNİA SENDİKASININ TALEPLERİ
• En az 4000 frank asgari ücret. Kadınların çalıştığı iş kollarında (bakım, perakende satış, temizlik, saat endüstri, kuaför) maaşlara zam yapılması.
• Ücret ayrımcılığına son verilmesi, buna uymayan işverenlere yaptırım uygulanması.
• Kadınların çalıştığı işkollarında , İsviçre genelini kapsayan toplu iş sözleşmelerin imzalanması.
• Emeklilik yaşı artırılmadan, onurlu bir yaşam sürdürecek emekli maaşının ödenmesi.
• Sekiz hafta babalık doğum izni, 18 hafta doğum izni ve en az 24 hafta aile izni.
• Çalışma saatlerinin kısaltılması, çağrı üzerine çalışmanın ve sürekli erişebilir durumda olma zorunluluğunun kaldırılması.
• Kamu tarafından finanse edilen kreşler ve günlük okullar.
İlgili haberler
İsviçre’de Unia Sendikasından kampanya: Kadınlar d...

İsviçre’de 14 Haziran 2019’da eşitlik talebiyle düzenlenen kadın grevinin ardından Unia Sendikası ‘K...

İsviçre’deki 14 Haziran Kadın Grevi’nin ardında bı...

Bu grev, eşitsizliğin diz boyu olduğu iş yerlerine nasıl yansıdı? İsviçre sendikaları grevi nasıl el...

Fotoğraflarla İsviçre Kadın Grevi

İlki 14 Haziran 1991’de gerçekleşen, ikincisi 28 yıl aradan sonra yine 14 Haziran 2019’da yapılan İs...

İsviçre’de kadınlar grevde

İsviçre'de kadınlar ilki 14 Haziran 1991’de gerçekleşen ve ikincisi 28 yıl aradan sonra yapılan iş b...

İsviçreli kadınlardan ücret eşitliği grevi

İsviçreli kadınların eşitlik mücadelesinin geçmişine, bugününe ve geleceğine bakalım bu yazıda...

Göçmen kadınlar: İsviçre’nin gerçek yüzünü bir de...

İsviçre’de göçmen olarak yaşadıkları sorunları konuşmak ve çözüm yolları aramak için bir araya gelen...