Avrupa'nın beyazları için 5 Avroluk feminizm
Şirketler kendilerini feminizm ve ırkçılık karşıtlığı ile süslüyorlar, ancak güneyde, krizlerde sokağa atıverdikleri beyaz olmayan kadınların ucuz işçiliğinden kâr ediyorlar.

Kärntner Straße'deki H&M'deyim ve bir tişört denemek istiyorum, ancak kabinlerin önündeki sıra uzun. Yanımda, basit standlara asılı rengarenk giysiler var. İnsanlar dükkanda kollarında giysilerle dolaşıyor, gözleri sürekli yeni bir şey arıyor. Arada, çalışanlar stres içinde oradan oraya gidiyor. Avusturya'daki moda mağazaları neredeyse yedi hafta kapalı kaldı. Ama iki aydan fazla bir süredir açıklar. Şimdi burada her şey çok normal görünüyor. 

Aldığım tişörte bakıyorum ve 2016 sonbahar koleksiyonu için hazırlanmış feminist H&M reklamını düşünüyorum. Farklı cilt tonları, bedenleri, cinsellikleri, yaşları ve cinsiyet kimlikleri olan kadınların bir arada eğlendikleri videoyu. Şarkı kafamda: "She's a lady/O bir bayan" videoda söylenirken, siyah bir trans kadın, beyaz, yaşlı bir iş kadını, epey dolgun vücudu olan bir kadın ve koltuk altı kıllı bir kadın güzel ve güçlü kadınlar olarak tasvir ediliyor. Sonunda bir kabin boşaldı. Tişörtü kafamın üzerine çekiyorum ve aynadaki görüntüme bakıyorum. Siyah, koyu harflerle : "Girls Unite/Kızlar Birleşin" yazıyor.

KIZLAR BİRLEŞTİ AMA…

Güney Hindistan'daki Srirangapatna'da kadınlar bir aydan fazla bir süredir birleşiyorlar. Her gün fabrika önünde oturuyorlar. İşten atılmadan önce H&M için giysi üretiyorlardı. 6 Haziran'da patron fabrikadaki hoparlörler aracılığıyla 1.380 işçinin hepsinin haber verilmeden kovulduğunu ve Pazartesi günü işe gelmemeleri gerektiğini duyurdu. Bunlardan biri olan Pallavi: "Uyarı yapılmadan haberimiz oldu. Yarımız çoktan eve gitmek için işletmeden ayrılmıştık, geri kalanımız neredeyse ayrılmak üzereydi." diyor.

İşten çıkarılma nedeni? İddiaya göre korona nedeniyle sipariş eksikliği. Birdenbire tüm çalışanlar - çoğu kadın - maaşsız kaldı. Aynı gün, işten atılmaların iptali talebiyle sadece bir günlük protesto başlattılar. On gün sonra, işçi Sanyia, Hint medyasının mikrofonlarına konuştu: "Bazılarımız ailelerimizin tek gelir kaynağıyız, protestomuza devam etmekten başka seçeneğimiz yok!"

Protestoyu birlikte düzenleyen GATWU sendikasının başkanı Pratibha R., Hindistan TV News'a fabrikanın kapatılmasının bir nedeninin sendikalara yönelik saldırı olabileceğini söyledi. Euro Giyim fabrikası, Hintli tedarikçi Gökaldas İhracat'ın 20 fabrikasından biri. Sendikacı “Sendikamız bu fabrikada güçlü. Yönetim bunu engellemek istiyor gibi görünüyor” diyor.

H&M'İN YAPTIĞI SADECE BOŞ LAF

Kadınlar haftalardır işten çıkarılmalarını ve sendikalarının parçalanmak istenmesini protesto etmek için her gün fabrikaya gidiyorlar. Grevin 17. gününde H&M, "çatışmayı barışçıl bir şekilde çözmek için tedarikçi firma ve sendika ile diyalog içinde" olduğunu tweetledi. NTUI sendikasından Gautam Mody ertesi gün: "Bunlar sadece boş laflar" diyerek karşı çıktı; şöyle devam etti: "İşçiler 18 gündür protesto ediyorlar, ancak H&M tarafından alınan hiçbir önlem yok."

Ancak bir aylık grevden sonra kadınların enerjisi tükenmeye başladı. 300 işçi, bir tazminat teklifi almalarını isteyen eşleri ve ebeveynlerinin baskısı altında işten çıkarılmayı kabul etti. 1380 işçiden sadece 600 işçi protestoya devam ediyor. Fabrika yönetimi onları da direnişten vazgeçmeye çağırıyor. Sendikacı Mody işçilerin yargıya olan güven eksikliğini bilen patronun, onları teslim almaya çalıştığını söylüyor.

Euro Holding ECC2 resmi bir H&M tedarikçi fabrikası. H&M işçilerden yasal olarak sorumlu değil. H&M'in giysileri dünyanın güneyindeki genç göçmen kadınlar tarafından üretiliyor, ancak giysi tekeli onları işe almıyor. Bu üretim sistemi, H&M ve diğer tüm moda markaları için karlı. Ve bu esneklik kriz zamanlarında özellikle hesaplı.

KRİZİN YÜKÜ İŞÇİLERE YIKILIYOR

Korona salgını gibi dönemlerde haftalarca giysi satışı durursa, risk alan moda markaları değil, işçiler oluyor. Tekeller artık tedarikçi fabrikalarına sipariş vermiyorlarsa işlerini ve ücretlerini işçiler kaybediyor. Bir Euro Giyim işçisi: "Sadece çalışırken az da olsa değerli görülüyoruz, iş olmadığında ise hiçbir değerimiz yok" diyor.

PAKİSTAN, KAMBOÇYA VE DİĞER ÜLKELER

Inditex (Zara), Takko, Acardia ve Peacooks tedarikçisi Denim Expert Ltd.'in sahibi Mostafiz Uddin bu üretim sisteminin sonuçlarını ilk elden hissetti. Nisan ayında, Bangladeşli girişimci Acardia Group müşterilerinden biri şunu söyledi: "Tüm aşamalarda siparişleri iptal edebileceğimizi hesaba katacaksınız. Şu anda yollanmış olan ya da 17 Mart'ta gönderilen siparişlerimizi yüzde 30 indirimle teslim alacağız. Bu teklifi kabul etmek istemiyorsanız sipariş iptal edilecektir. "

Uddin, bunun sadece hammadde maliyetlerini karşıladığını, ancak ücret ve işletme maliyetlerini karşılayacak durumda olmadığını açıkladı. O zamandan beri parasını almaya çalışıyor (boşuna). Ödemeyen iki marka Arcadia ve Peacocks'tan, bayram tatillerinden önce, yasal tatil ikramiyesini işçilere ödemek için eksik parayı transfer etmesini istediğinde bile, reddedildi. Umutsuz, gözlerinde yaşlarla bir selfie yayınlıyor. "Tedarikçilerin bu sistemde hiçbir gücü yok" diyor.

Diğer fabrika yöneticileri 'insafsız' ve finansal riski çalışanlarına aktarıyor.

SENDİKALI İŞÇİLER SOKAĞA ATILDI

Güney Hindistan'daki Euro Clothing'taki işten çıkarmalar, küresel tekstil endüstrisinde istisna bir durum değil. Dünya çapında giyim alımlarındaki düşüş ve Korona'ya bağlı izolasyon düzenlemeleri milyonlarca insanın işsiz kalmasına neden oldu. Bangladeş'te, Nisan ayı başında bir milyon tekstil işçisi işini kaybetti. Gelir kaybıyla sıklıkla evlerini de kaybettiler. Tekstil endüstrisine sahip ülkelerde bu, işlerini kaybettikten sonra köylerine geri dönen insanların kitlesel iç göçüne yol açtı. Mümkün olan her yerde, hala iş için bir mücadele var. Kamboçya'da, CTUM sendikasından Soy Sros, Facebook üzerinden olası işten çıkarmalar nedeniyle işveren Superl Holdings Ltd.'i eleştirdiği için neredeyse iki ay boyunca hapsedildi. Sros haftalarca çok sayıda kadınla dolu bir hücreye atılırken sendikalar serbest bırakılmaları için uluslararası ve ulusal mücadele sürdürdü. Mücadele 28 Mayıs'ta başarıyla sonuçlandığında çok zayıflamış bir kadın hapishaneden serbest bırakıldı. Sendikası, yeniden işe alınmasını sağlayabildi. Şimdi lüks marka Michael Kors için çanta dikmeye devam ediyor. Herhangi bir tazminat alamadı. Kamboçya'daki durum yıkıcı. Uluslararası dayanışma yardımıyla, emek hareketi son on yılda asgari ücreti iki katından fazla artırdı, ancak Covid-19 salgını durumu yeniden kötüleştirdi. Şirket, bu yıl asgari ücret müzakerelerinin askıya alınmasını istiyor. Kamboçya'daki 1100 tekstil fabrikasından 450'si üretimi askıya aldı, işçiler hala asgari ücretin neredeyse yüzde 40'ını alıyor. Birçoğu artık kredi borçlarını ödeyemiyor. Aynı zamanda hükümet, bağımsız sendika başkanı Yang Sophorn'u "yasadışı faaliyetler" ile suçluyor ve sendikayı dağıtmakla tehdit ediyor.

MYANMAR'DA MİLİTAN MÜCADELE

Myanmar'da işten çıkarılmalara ve sendikalara yönelik saldırılara karşı militan bir mücadele var. 28 Mart'ta Inditex (Zara), Mango ve Primark'ın tedarikçisi Myan moda fabrikasında 520 işçi işten çıkarıldı. Şirket sendikasının patronlarla bir araya gelmesinden ve zorunlu fazla mesainin sona erdirilmesi çağrısından birkaç dakika sonra 520 sendika üyesi işten atıldı. Sendika üyesi olmayan 700 işçi çalışmaya devam ediyor. Korona'dan önce bile Myanmar'da tekstilde tedarikçi firmalarda çalışan 500.000 kişi için durum kötüydü. Myanmar'daki Amerikan sendika organizatörü Andrew Tillett-Saks, "Ama şimdi gerçekten bir tür felaket kapitalizmi ile karşı karşıyayız" diyor. İşçiler daha önce grevler yoluyla iyileştirmeler sağlamışlardı. Ancak korona zamanlarında grev yapma sınırlandırıldı ve bu nedenle sendikaların halkın desteğini almaya odaklanması gerekiyor. Facebook, Twitter ve diğer sosyal medya organlarıyla çalıştıkları fabrikaların siparişçi ana firmalarına baskı yapmaya çalışıyorlar. Myan Mode gibi mücadeleler uluslararası gazetelerde yayınlanmasına rağmen, moda markalarının tepkileri gelmek bilmedi. Myan Modu'da bir bölümün eski haline getirilmesi neredeyse üç ay sürdü.

BUNUN ADI KAPİTALİZM

Ultra zengin moda girişimcileri kendilerini parlatmayı iyi biliyorlar. Dünyanın en zengin altıncı adamı olan Inditex (Zara) CEO'su Amancio Ortega İspanya'da, iş yerinin kapanışı sırasında solunum cihazları sağlamak ve İspanyol çalışanlarına ücretlerini ödemekle övüldü ama tedarikçi fabrikaları insanları kovdu. H&M feminist güçlendirme palavralarıyla kendini süslüyor. George Floyd'un öldürülmesinden sonra, moda markaları Black Lives Matter sloganlarıyla reklam yaptılar. Şirketler kendilerini feminizm ve ırkçılık karşıtlığı ile süslüyorlar, ancak küresel güneyde, krizlerde sokağa atıverdikleri beyaz olmayan kadınların ucuz işçiliğinden kar ediyorlar. H&M'de kabinde duruyorum ve "Girls Unite" tişörtünün fiyat etiketine bakıyorum. Beş avroya satılıyor. Bu benim gibi beyaz, Avrupalı müşteriler için beş avroluk feminizm. "Bangladeş'te Üretildi" T-shirt etiketinde. Onu diken kadınların ne yaptığını merak ediyorum. Hala bir işleri var mı? Çocuklar için kira, yemek, okul ücreti ödeyebiliyorlar mı? Haklarını korumak için çalışma arkadaşlarıyla birleşme olanakları (Girls Unite!) var mı?

Çeviren: Semra Çelik
Kaynak: https://www.derstandard.at/story/2000118955552/fuenf-euro-feminismus-fuer-weissein-europa
Fotoğraf, Srirangapatna'daki Euro Clothing Company tedarikçi firmasındaki direnişten.
İlgili haberler
Hızlı moda markası Koton sömürüde de ‘hızlı’

2023 yılına kadar dünya çapında hızlı moda markası olmayı hedefleyen Koton’da işten atmalar sürerken...

‘Moda da sömürü de Koton’da’

‘Moda Koton’da’ sloganıyla reklam filmleri çeken ‘Türkiye’nin öncü ve moda giyim markası’ iddiasında...

Kore soslu sömürü...

Tüm bu koşullar bizim fabrikamıza özgü değil. İster yerli ister yabancı sermayeli olsun değişen tek...