Dans, enstrüman kursu deyip geçmeyin!
Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği enstrüman, koro, halk dansları kurslarında kadınları yan yana getirmeye devam ediyor. Bu buluşmaların önemini ise etkinliklere katılan kadınlar anlatıyor…

Pandeminin hepimizin yaşamını etkilemeye devam ettiği bu zor günlerde Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği (GKB) olarak kültürel çalışmalarımızı yeniden planlayarak birlikte nefes almak, kapandığımız evlerin, koşturduğumuz işlerin arasında kendimiz için bir şeyler yapmak istedik; hayatın akışına karışmak, birlikte zorlukların üstesinden gelmek, sorunların, sıkıntıların arasında nefes almak için. Erbane, koro, saz ve halk dansları kurslarımız başladı. Kurslara katılan kadınlar, deneyimlerini, bu kültürel etkinliklerde yan yana gelmenin onlara hissettirdiklerini Ekmek ve Gül’e kaleme aldı. Dans, enstrüman kursu deyip geçmeyin, kadınların anlatımlarına kulak verin…

‘YAPAMAYACAĞIMIZI SANDIĞIMIZ ŞEYLERİ YAPABİLECEĞİMİZİ FARK ETTİM’
Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği’ne bizi geliştirici, bilgilendirici, kendimizi daha iyi ve özel hissetmemize vesile olan aktiviteler ve bilgilendirmeler için çok teşekkür ederim. Bu faaliyetler, kendimizi daha zinde ve sağlıklı hissetmemizi sağlayarak motive olmamızı ve stresten uzaklaşıp özgür düşünüp özgüvenimizin artmasını sağlıyor. Bizim kültürel çalışmalarımız doğanın canlanıp yenilendiği ilkbahar aylarına benziyor, çalışmalarımızı canlandırıyor, renklendiriyor, yeniliyor. Pandeminin bu döneminde artık yapamayacağımızı sandığımız şeyleri yapabileceğimizi, sahip olduğumuz şeylere tutunup daha iyi bir yaşam için birlikte başarabileceğimizin farkına vardım.  
Ayşe
‘KOLEKTİF OLARAK ÖĞRENİP ÜRETİYORUZ’

Yaşadığımız sistem bireyciliği, özel mülkiyet hırsını, bencilliği, kendine ve topluma yabancılaşmayı zaten dayatıyordu; pandemi bunları daha da derinleştirdi ve bizleri ciddi oranda etkiledi. Kültürel çalışmalar bizleri kollektif olarak öğrenmeye, üretmeye, sosyalleşmeye iterken ortak paydalarımızı öne çıkarıp aslında yalnız olmadığımızı düşünmemizi sağlıyor. Karşılıklı öğreniyoruz. Dostluğu, dayanışmayı büyütürken eğlenip nitelikli vakit geçiriyoruz. Var olmak, üretmek, gelişip dönüşmek ve hep yeni hedeflere sahip olmak kıymetli. Sevgiyle kucaklıyorum özveri gösteren herkesi.

Medine Han

‘YAŞAM DEVAM EDİYORSA BİZLER DE BİR ŞEYLER YAPMALIYIZ’
Uzun süredir GKB çalışmalarında yer alıyorum. Pandemi sürecinde büyük kaygılar yaşamama rağmen GKB’nin farklı çalışmalarına destek olmaya çalıştım. Mesleğim gereği sürekli çalışmak zorundaydım. Stresli geçen bu dönemde korku ve kaygıdan başka şeylerin de olduğunu düşünerek, yaşam devam ediyorsa bizlerin de bir şeyler yapması gerektiğine inanarak faaliyetlere devam diyorum.
Selma Çiçek
‘KENDİMİZ İÇİN BİR ŞEYLER YAPIYORUZ’

Frankfurt’ta halk dansları çalışmasına uzun süredir katılıyorum. Kadınlar, bu çalışmalara gönülden ve isteyerek geliyor. Kendimiz için bir şeyler yapmak, bir arada olmak hem fiziken hem de ruhen iyi geliyor. Birlikte olmak, üretmek, cocukluğumda yapamadığım şeyleri yapmak tarif edilemez bir duygu. Bir de birbirimizden çok şey öğreniyoruz.

Aynur Özkan


‘TEKRAR BİR ARAYA GELMEK İYİ GELDİ’

Ben de koro ve saz kursuna katılıyorum. Pandemi dolayısıyla uzun süre bu tür faaliyetlerden ayrı kaldık. Tekrar bir araya gelmenin hepimize iyi geleceğini düşünüyorum. İnsanlarla aramızda hep mesafe bırakmak, korkuyla bir araya gelememek bizi baskı altına soktu. Umarım her şey bir an önce normale döner. Herkese sevgi, barış ve umut dolu bir gelecek diliyorum.
Tuba Odabaşı
‘YAŞADIKLARIMIZI MÜZİĞİN DİLİYLE KONUŞABİLİRİZ’

Saz kursuna katıldım çünkü müziğin evrensel bir dil olduğuna inanıyorum ve son zamanlarda yaşadığımız sıkıntıları bu dille konuşabilir, paylaşabilir, çözümleyebiliriz. Bu kadar uzak kaldıktan sonra tabii arkadaşlar ile ortak bir alanda bir arada olmakta ayrıca mutluluk.

Nazlı

HASRETİN ARDINDAN VUSLAT
Maalesef hepimizin yaşadığı ve alışık olmadığı yasak ve engellerin olduğu bu uzun dönemde beni en çok etkileyen sevdiklerimizden dolayısıyla bizi bir araya getiren etkinliklerimizden mecburi uzak kalmalar oldu. Bundandır ki birçok kursumuzun arasında dahil olduğum saz ve erbane kursunu hasretin ardından vuslat diye adlandırabilirim. Bir müzik aletini çalmayı öğrenmenin yanı sıra yeniden bir arada olmanın birlikte bir şeylere imza atmanın tadını yaşıyoruz. Kurslarımıza ilginin ve katılımın yoğunluğu da bizi ayrıca sevindiriyor.
Sevda Su

Fotoğraflar: GKB Arşivi

İlgili haberler
Göçmen kadın emeğinin geçmişten bugüne seyri

Prof. Dr. Gülay Toksöz “Emanet Emek: Göç Yollarında Kadınlar” çalışmasına dair sorularımızı yanıtlad...

GKB 7. Kongresinden: Hareket etmeyen zincirlerini...

Almanya’daki göçmen kadınların 13 yıl önce Göçmen Kadınlar Birliği çatısında başlattığı eşitlik ve ö...

Esenyalı’da kadınlardan erbaneli yürüyüş

25 Kasım öncesi Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği çağrısıyla bir araya gelen Esenyalı Mahallesinden k...