İskoçya’da grev yapan belediye işçisi kadınlar kazandı
12 yıllık eşit işe eşit ücret savaşlarını kazanan kadınlar, 500 milyon Sterlinin üzerinde olan geriye dönük haklarını alacak. Kadınlar bu sonuca mücadele ve grev silahıyla geldiklerini vurguluyor.

Kadınlar örgütsüz oldukları için düşük ücret alıyorlar. 
Ama aslında düşük ücret aldıkları için örgütlenemiyorlar. 

1910 yılında kadın zincir yapım işçilerinin grevi sırasında, İskoçya’nın en büyük kenti Glasgow’da doğan sendikacı Mary MacArthur’un söylediği sözlerdi bunlar. 1910 yılındaki bu tespitin hâlâ geçerliliğini koruduğu bu günlerde MacArthur’un memleketi Glasgow’da geçtiğimiz ekim ayında benzer taleplerle başka bir grev daha gerçekleşmişti. Ekmek ve Gül sitesinde de aktardığımız, Glasgow Belediyesi işçisi kadınların bu grevi, eşit ücret yasasının yürürlüğe girdiği 1970 yılından bugüne Glasgow’da yapılan en büyük greve olarak nitelendirilmişti; greve 8 binden fazla kadın işçi katılmıştı.

İşte o kadınların “Eşit işe eşit ücret” talebiyle 12 yıldır sürdürdükleri mücadele, ekim ayında gerçekleştirdikleri grevin ardından kazanımla sonuçlandı. Unison, GMB ve Unite sendikaları tarafından temsil edilen işçiler, Glasgow belediye meclisi ile geçtiğimiz hafta oturdukları masada taleplerini kabul ettirdiklerini ve belediye ile anlaşma yapıldığını duyurdu. 12 yıllık “eşit işe eşit ücret” savaşlarını kazanan kadınlar 500 milyon Sterlinin üzerinde geriye dönük haklarını alacak. Kadınlar oldukça mutlu ve bu sonuca, ısrarla sürdürdükleri mücadele ve grev silahıyla geldiklerinin altını çiziyorlar.

GMB Sendikası örgütçülerinden ve eşit işe eşit ücret mücadelesinin öncülerinden Hazel Nolan, mücadelenin henüz bitmediğinin altını çizerek, sürecin geldiği aşamayı şöyle anlatıyor: “Şimdi geriye dönük kazandığımız hakkın ödeme şeklinin düzenlenmesi üzerinde çalışıyoruz. Bu tamamlanana kadar kadınlar hâlâ bu ayrımcılığa maruz kalmaya devam edecek.”

KADIN İŞÇİLERİN GREVİNDEN ÖĞRENMEK

Şüphesiz ki, son zamanlarda dünyanın birçok yerinde, özellikle de kamu sektöründe, gerçekleşen “eşit işe eşit ücret” grevlerinden herkesin öğrenecek çok şeyi var. En başta grevdeki işçilerin elbette. “Grev, geleneksel olarak kadınların yaptığı işin değer görmesi meselesiydi. Kadın işçiler çalışma kaslarını nasıl esneteceklerine dair aynı kurumsal bilgilere sahip olagelmemiştir. Grev bizim için, işçiler için bin nasihatten iyi oldu bu anlamda, sanki daha önce yapmadıkları bir şey gibiydi.”

Öte yandan, sahip oldukları işyerlerinde bir kreş dahi açmayan holdinglerin son birkaç yıldır 8 Mart’larda “eşitlik” sözcüğünü diline dolamalarından patronların “bir şeyler” öğrendiğini söylemek mümkün. En azından kadınların mücadele kavramlarının içini boşaltıp sömürünün üzerini örterek bu kavramları yine kadınlara karşı kullanmayı öğrendikleri kesin. Buna karşılık, bu grevlerden, en çok kadın hareketlerinin, işçi sınıfı içerisinde örgütlenen siyasi partilerin ve tabi ki sendikaların öğrenecekleri var. Glasgow grevcilerinin mücadelesinden “sınıf sendikacılığı”nın kadın işçilerin taleplerini zorunlu olarak kapsaması gerektiğine işaret eden dersler çıkarmak mümkün mesela.

KADINLARIN EŞİTLİĞİ İÇİN SINIF OLARAK HAREKET ETMEK
Hem kadın hem de işçi sınıfının bir parçası olarak “eşit ücret grevi” örgütlemenin nasıl bir şey olduğunu sorduğumuz Hazel Nolan’ın sözleri, bütün bir sınıf olarak hareket etmenin kadınların eşitlik mücadelesine sunduğu zemini anlatır nitelikte: “Eşit Ücret Grevi’nden sonra her şey değişti. Sanırım sendikalar için en önemli ders eşit ücret taleplerine salt bir yasal mesele ya da salt çalışmayla ilgili bir mesele olarak yaklaşamayacağımız. En çok ayrımcılığın yaşandığı işler en düşük ücretlerin alındığı işler, yemek, temizlik, bakım gibi... Bu yüzden grev sadece kadınların eşitlik mücadelesiyle ilgili değildi, işçi sınıfından kadınların meselesiydi. Dayanışmanın en güçlü işaretlerinden biri temizlik ve çöp departmanlarındaki erkek işçilerin şehirdeki depolarda grev kırıcılığı yapmayı reddetmeleriydi. Bundan daha büyük bir destek alamazdık. Bu işçiler dayanışma eylemleri yüzünden işten atılmakla tehdit edildi, polis tarafından merkeze götürüldü.”

HAZEL NOLAN: GÜCÜMÜZÜ KULLANMAYI ÖĞRENMEMİZ GEREK
“Tüm dünyadaki kadınlara şunu söylemek isterim ki zaten bir güce sahibiz, içimizden gelen bir güç bu. Sadece bunu nasıl hayata geçireceğimizi öğrenmemiz gerek. Bize karşı inanılmaz bir baskı varsa, bu inanılmaz bir güç teşkil ettiğimizdendir.”

İlgili haberler
GÜNÜN İLKİ: İskoçya, düşük gelirli kadınlara ücret...

Dünya üzerinde birçok kadın hala hijyenik regl ürünlerine ulaşamıyor... Kadınların temel ihtiyaçları...

İskoçya’da ‘eşit işe eşit ücret’ talepleri gerçekl...

İskoçya’daki Glasgow şehrinde çalışan 8 bin belediye işçisi kadın bugün ve yarın greve çıkıyor. ‘Art...

Glasgowlu kadın işçiler: Eşit ücret hediye değil h...

‘Bu kavga sadece cinsiyet ile ilgili değil. Sınıf ile ilgili. İşçi sınıfı saldırılara karşılık veriy...