İsviçre’de federal meclisin alt kanadı olan Ulusal Konseyin (Nationalrat) kadına yönelik şiddetle mücadele eden örgütler için taahhüt edilen bütçe artışını reddetmesi protestolara neden oldu. Bütçe artışı teklifi Ulusal Konsey Başkanı ve Halk Partisi (SVP) Milletvekili Pierre-André Page’in belirleyici oyu ile 94’e karşı 93 oyla reddedildi. Bunun üzerine salı günü yüzlerce kişi Bern kentindeki Federal Parlamento binasının önünde toplanarak toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı koruma için daha fazla kaynak talep etti. 

Bern Feminist Grev Kolektifi’nin çağrısıyla toplanan ve çoğunlukla kadınlardan oluşan kalabalık, “Buradayız, sesimiz yüksek, çünkü siz bizim yaşam hakkımızı çalıyorsunuz” ve “Ni una menos” (İspanyolca: “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz”) gibi sloganlar attı. Sloganlar, bu yıl aile üyeleri veya partnerleri tarafından öldürülen kadınların endişe verici artışına yönelik bir tepkiydi. 

Feminist Grev Kolektifi, İsviçre’de aile içi şiddetin arttığını ve bundan çoğunlukla kadınlar ile kız çocuklarının etkilendiği açıklaması yaptı. Bu yıl 27 kadın ve kız çocuğunun cinsiyetçi şiddet kurbanı olduğuna dikkat çeken Kolektif, şiddetten korunmanın bir “pazarlık meselesi” olmadığını vurgulayarak Konseyin kararını eleştirdi.

Milletvekili Funiciello: Sokağın gücüne ihtiyacımız var

İsviçre Sosyal Demokrat Partisi (SP) Milletvekili Tamara Funiciello, gösteride yaptığı konuşmada Ulusal Konseyin kararını eleştirerek, “Konseyin koyun sürülerini korumak için 3.6 milyon İsviçre Frangı ve şarap satışını teşvik etmek için 10 milyon İsviçre Frangı ayırdığını, ancak toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı koruma için gereken 1 milyon İsviçre Frangı’nı reddettiğini” söyledi. Funiciello, “Bunu kabul etmiyoruz” dedi.

Gazetemize de konuşan Funiciello, “Bu yıl 27 kadın cinayeti kaydedildi ama yine de Ulusal Konsey 90 milyar içinde bir tek milyonu vermeyi reddetti. Buradayım çünkü belli ki bu yetmiyor. Parlamentodaki gücümüz yetmiyor, bir şeyleri değiştirmek için sokağın gücüne ihtiyacımız var” dedi.

Funiciello, bugün konuyu Konseyin üst kanadına (Ständerat) geleceğini ve burada da mücadele vereceklerini ekleyerek “Devam etmek zorundayız ve edeceğiz. Parlamento istemezse, biz bir halk inisiyatifi başlatacağız” ifadelerini kullandı.

‘Savaşa ve silahlanmaya bütçe var kadınları korumaya yok’

Gazetemize konuşan İsviçre Kamu Hizmeti Çalışanları Sendikası (VPOD) Üyesi Lirija Sejdi, “Bugün buradayım çünkü ailemde bir kadını, kadın cinayetinde kaybettim. Aynı şeyin başkalarının başına gelmemesi benim için çok önemli” dedi.

Kadına yönelik şiddete karşı bir örgüt olan Brava’dan Tamina Taghiyeva da şunları söyledi: “Ben bir göçmenim, mülteciyim, biz de şiddetten etkileniyoruz. Peki bu ülkede ne oluyor? Ulusal Konsey, kadınlara yönelik şiddetle mücadele için gerekli fonları reddetti. Biz kızgınız, çok öfkeliyiz, bunu değiştirmek istiyoruz. Haklarımızı gerçekten alana kadar asla durmayacağız. Kendimizi güvende hissettiğimiz, korunduğumuz ve artık şiddet yaşamadığımız bir ülkede yaşamak istiyoruz. Bir kadın olarak benim için en önemlisi bu.”

Unia Sendikası Kadınlar Çalışma Grubu Üyesi Hürü Ta ise “Çok öfkeliyim. Parlamento savaş ve silahlanma için milyarlarca bütçe onaylayabiliyor ama kadın cinayetlerini önlemek için gerekli olan sadece bir milyon franklık bütçeyi reddediyor. Öfkemi haykırmak ve kadın cinayetlerine karşı mücadelemden asla vazgeçmeyeceğimi söylemek istiyorum. Parlamenterlerine sormak istiyorum: Daha kaç kadın ölmeli? Eve gittiğinizde, eşlerinizin, kızlarınızın ve hayatınızdaki kadınların gözlerinin içine bakmaya utanmalısınız” diye konuştu.

Fotoğraflar: Jana Leu