İstanbul Üniversitesinde okuyan M.A. isimli kadın öğrenci, 23 Mayıs’ta Nişantaşı’daki Viadellerose mağazasında, çalıştığı ilk gün bir diğer mağaza çalışanı T.M. tarafından tacize uğradı. Mağdur M.A, maruz kaldığı tacizi anlattı.

Molada yemek yenen alanda T.M’nin depoyu göstermek için yanına yaklaştığını, kendisine şahsi sorular sorduğunu aktaran M.A, T.M’nin kendisini öpmeye çalıştığını söyledi. T.M, olayın ardından ısrarlı takip ile tacize devam etti. M.A, durumu Mağaza Müdürü E.F’ye anlatarak şikayet etti.

"Mağduru işten çıkarıyor, tacizciyi aklıyor"

Bunun üzerine Mağaza Müdürü E.F, T.M’yi işten çıkaracağını söyledi. Sonraki günlerde ise T.M, mağazada çalışmaya devam etti. Mağaza Müdürü E.F’nin tacizi, ‘hikaye’ ifadesini kullanarak yalanladığı öğrenildi. M.A. ise çeşitli bahanelerle 30 Haziran tarihinde işten çıkarıldı.

M.A’nın X hesabında olaya dair yaptığı paylaşımlar sonrası, iş yerinde biri reşit olmayan birden fazla kadının da aynı şahsın tacizine maruz kaldığı ortaya çıktı. M.A’nın güvenlik kamerası kaydını talep etmesinin ardından ise mağaza yöneticileri ‘Güvenlik kameralarının çalışmadığı’nı söyleyerek kayıtları vermeyi reddetti. Gazetemize konuşan M.A, “Yaşadığım bu olayda bu gibi insanların utanma duygumuzdan, korkumuzdan güç aldıklarını fark ettim. Artık bu gücü onlara vermemeliyiz, utanması gereken biz değiliz onlar” dedi.

Tacize karşı ses çıkaran kadına soruşturma

Yaşanan olayın üzerine M.A, Mağaza Müdürü ve T.M. hakkında suç duyurusunda bulundu. İş yerinde tacize maruz kalan M.A’ya İstanbul Üniversitesi Fizik Bölümünde araştırmacı olan A.S’nin bir öğrenciyi taciz etmesi üzerine kapısının mor boya ile boyanması gerekçesi ile soruşturma açıldı. M.A. hukuki süreci başlarken kendisine soruşturma açılmasını şöyle ifade etti: “Kavgam sadece bir tacizciyle ve tacizi görmezden gelen bir firmayla değil. Kavgam bizi okurken çalışmak, taciz edildiğimiz yerlerde çalışmaya devam etmek zorunda bırakan bu sistemle. Tacizcilerin, katillerin yaptıkları eylemlerin ne sonuçları olacağı konusunda endişelenmedikleri bu toplumsal düzenle.”

"Dayanışmayı sürdüreceğiz"

Olayı değerlendiren İstanbul Üniversitesi Kadın Çalışmaları Komisyonu Yönetimi ise, “Gençler olarak artan geçim sıkıntısıyla beraber okurken çalışmak zorunda kalıyoruz ve sayımız her geçen gün artıyor. Çalışıyoruz ama ne koşullarda? KYK bursları arttırılmazken, geçim koşullarımız zorlaşırken bize vadedilen, güvende olmadığımız çalışma koşulları oluyor. Mevcut cezasızlık politikaları ise bu duruma daha da çok alan açıyor. Bu örneğin ilk olmadığını ve son olmayacağını biliyoruz. Her yerde güvenli kampüsleri ve iş yerlerini yaratmak için dayanışmayı sürdüreceğiz. Sorunun esas kaynağı olan bu sistemi değiştirmenin gerekliliğini de görerek mücadelemizi büyüteceğiz” ifadelerini kullandı.

Fotoğraf: Evrensel