İşçi, emekçi ve öğrenci kadınlar 1 Mayıs’tan yazdılar
1 Mayıs Türkiye’nin dört bir yanında mitinglerle, eylemlerle kutlandı. 1 Mayıs’ta talepleriyle alanda olan işçi, emekçi, öğrenci kadınlar taleplerini, duygularını Ekmek ve Gül’e yazdılar.
SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN TALEBİ NET

Elazığ’dan Sağlık emekçisi Dilan Gültekin

12 yıldır sağlık emekçisi olarak çalışıyorum. 1 Mayıs'ta sağlık çalışanları olarak taleplerimiz vergide adaletin sağlanması, iş yerlerinde kreşin olması, gece vardiyasının çift mesai sayılması, yaşanılabilir ve emekliliğe yansıyacak tek kalem ücret istiyoruz.

'İŞÇİ GENÇLİK EL ELE, MÜCADELEYE'

Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Bölümü öğrencisi

Bu, benim ilk 1 Mayıs’tı. Bölümümden kaynaklı böyle eylemleri görüyordum, hocalardan da duyuyordum. Çocukken de sadece yoldan geçerken görüyordum. Bu coşkulu kalabalık o zaman da beni çekiyordu. İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve diploma iptali sonrası başlayan o yoğunluk, o coşku yoktu daha bayram havasında geçti. Halayların çekilmesi de bunu gösterdi. Hem direniyoruz ama bayramı da kutluyoruz. Genel olarak yürüyüş, kortej güzeldi. Polisin çekim yapması tedirginlik yaratıyor. Ama kalabalık olduğumuz, tek olmadığımı hissettiğim için bu tedirginlik bir sıkıntı yaratmadı. Sloganlar ayrı bir coşku yarattı. Üniversite kortejinin coşkusu da çok iyiydi. Kortejde attığımız “İşçi gençlik el ele, mücadeleye” sloganı da diğer kesimlerin attığı sloganlar da bizi destekledi. Çevreden de destekleyenler, alkışlayanlar oldu.

Kavgalar, tartışmalar olabilir ama bu dönemde olmamalı. Birlikteliğimizi göstermemiz gereken bir dönem bu dönem. Bundan sonraki 1 Mayıslara da katılırım. Daha önce katılmamam örgütlü olmamamdandı ama bu sefer üniversitemizdeki öğrenciler birlikte hareket ettiği için geldim.

'SENDİKA HAKKI İÇİN 1 MAYIS'TA OMUZ OMUZAYDIK'

TKIS Blinds işçisi Nazar

Merhaba biz sendikalaştığı için işten çıkarılan, direnişteki TKIS Blinds işçileri olarak 1 Mayıs’ta Kartal Meydanı’ndaydık. 1 Mayıs ortak kutlanamamış olsa da alanlar rengarenkti, görkemli ve güzeldi. Bizler de 191 gündür Tuzla Serbest Bölge önünde direniyoruz. 1 Mayıs’a giderken taleplerimiz netti. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın, eşit ise eşit ücret, vergide adalet, güvenceli yaşamak ve çalışmak istiyoruz. Fabrika başlarında zorla mesai yazılan işçi arkadaşlarımız da bizimle 1 Mayıs’ı kutladı ve birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.

Yaşasın 1 Mayıs!

'EVİMİZDEN ÇOK FABRİKADA ZAMAN GEÇİRİYORUZ'

TKIS İşçisi Sema Varlı

Merhaba, ben TKIS Blinds perde fabrikasında 4 aylık işçiyken içeride arkadaşlarımın sendikalaşma faaliyetlerine destek verdiğim için 10 arkadaşımla birlikte işten çıkarıldık. Yaklaşık 200 gündür Tuzla Organize Sanayi Bölgesi önünde çadırımızı kurduk ve direniyoruz. “Sesimizi duyan var mı?” dersek evet var. Ama gerçekten yeterli değil. 200 gündür orada mücadele ediyoruz. Hem maddi hem manevi olarak zor bir direniş. 6 ayın üstünde maaş alamadık, sigorta primlerimiz yatmadı. Ben yaşım itibariyle sigorta primini düşünmek zorundayım Çünkü emekli olabilmem için 23 ay prim ödemem gerekiyor.

Direnmekten başka çaremiz yok. Çünkü biz anayasal hakkımızı kullandık ve sendikalı olduk. Kötü bir şey yapmadık. Çalmadık çırpmadık ama böyle bir muamele gördük. Bunun karşısında durmak istiyoruz. Bu ilk direnişim değil. Daha önce ETF Tekstil’de de hak gasplarımız için 79 gün geceli gündüzlü direnmiştik. Orada işçi temsilcisi olduğum için biraz daha kendimi sorumluluk altında hissetmiştim. Haklarımızın gasbedilmesine tahammül edemiyorum. ETF’deki haklarımızı hâlâ alabilmiş değiliz. İstinaf süreci devam ediyor.

1 Mayıs alanındayken ileride işçilerin ezilmediği, haklarının gasbedilmediği, sendikalaştıkları için mobbinge uğramadıkları günleri düşündüm…

Sendikaların önündeki engellerin kaldırılması ve insanca çalışma koşulları, yasaksız grev talebiyle 1 Mayıs’taydık. Çünkü grev olmadan işçilerin hakkını vermeye yanaşmayan patronlar var. Bu patronlar yüzünden işçiler zorluk yaşıyor. İşçiler karın tokluğuna çalışıyor.

“Emek kutsaldır” diyoruz çünkü biz çalıştığımız fabrikalara ömrümüzü, emeğimizi veriyoruz. Evimizden çok, fabrikada zaman geçiriyoruz. Eve geldiğimizde bir iki saat dinlenebiliyor ailemizle çok az vakit geçirebiliyoruz. Gene fabrikanın yolunu tutuyoruz. Biz patronlardan hakkımız olanı istiyoruz.

En öncelikli talebim ise; İşçilerin sendikalı olmamasının önündeki engeller kaldırılsın!

'OKURKEN İŞÇİLEŞMEK İSTEMİYORUZ'

İÜ öğrencisi Derin

Katıldığım ilk 1 Mayıs’a, 2012’de İstiklal Caddesi’nde babamla katılmıştım. Henüz dokuz yaşındaydım, pek bir fikrim yoktu ama bir daha Taksim’de kutlamak nasip olmadı. 2023 ve 2024 1 Mayıslarına ise çalıştığım için katılamamıştım. İşte tüm olay burada başlıyor.

Ben bir üniversite öğrencisi olarak kendi mesleğimle alakalı staj yapmak istiyorum ama okul zorunlu staj sigortamı karşılamadığı için iş bulmam çok zor. Bu yüzden de AVM’lerde, mağazalarda yarı zamanlı olarak çalışıyorum. Tam bu noktada aklıma şu soru geliyor: Öğrenciler neden işçileşiyor?

Son iki üç aydır gerçekten bir üniversite öğrencisi olduğumu hissediyorum. Üniversitedeki mücadele yalnız hissettirmiyor. Yanımdaki arkadaşlarımla, bugün üniversite kortejiyle birlikte 1 Mayıs’a katılmak bir kadın olarak güvende hissettiriyor.

Benim 1 Mayıs’a katılırken taleplerimden biri öncelikle bir öğrenci olarak çalışmak zorunda kalmamak. Öğrenci olarak yarı zamanlı çalışmanın zorluklarının yanı sıra bir kadın öğrenci olarak çalışmanın zorlukları bana daha ağır geliyor. İş tanımım olmayan şeyleri yapmamı istiyorlar. Geç saatlere kadar mesailer uzayabiliyor eve dönerken güvende hissetmiyorum. Yarı zamanlı çalışan öğrencilerin aslında tam zamanlı çalışanlarla tüm hakları aynı ama bunlar gözardı ediliyor. Bizim susturulmamız daha kolay geliyor patronlara.

Okulumuzun zorunlu staj sigortasını karşılamasını da talep ediyoruz. İş hayatına atılmadan önce iş deneyimi kazanmamız güzel bir şey ama bunu mağazalarda tezgahtarlık yaparak, kafelerde masalara bakarak sağlamak istemiyoruz.

Sınıfımda da, okulumda da, iş yerimde de, sokakta da güvende olmak istiyorum. Kadınlar yaşadıkları alanlarda tacize uğramaktan korkarak yaşasın istemiyorum. Bu yüzden üniversitelerde CİTÖK’lerin etkin bir şekilde çalışması en temel taleplerimden biri. Kadınların her yerde güvenli olduğu alanlar yaratmak için mücadeleyi bırakmamamız gerekiyor.

Bugüne kadar “işçi öğrenci el ele genel greve” dedik okulumuzda, bugün 1 Mayıs’ta işçilerle buluşmak bunun için bir adım olabilir. Üniversitede hareketin sönümlenmesini istemiyoruz, üniversitedeki arkadaşlarımızla forumlar almaya bir araya gelmeye devam edeceğiz. Önemli olan mücadele etmek, birlik olmak. Ne kadar kalabalıksak o kadar güçlüyüz.:

GREVDEKİ TEMEL CONTA İŞÇİLERİ: SENDİKALI OLMAK HAKTIR

Grevdeki Temel Conta işçileri

Temel conta işçileri olarak 143 gündür grevdeyiz. Biz kadınlar bu mücadele için kollarımızı sıvadık ve patrona karşı sendika hakkı için mücadele ediyoruz. Grevimizin 143. günü 1 Mayıs işçi bayramına denk geldi, biz de alandaydık. Bütün işçilerin emekçilerin bayramı kutlu olsun yaşasın sınıf dayanışması diyoruz.

İlk defa 1 Mayıs'a katıldım, elimde Petrol İş bayraklarıyla, çok heyecan vericiydi. Gururluyduk.

O kalabalık içinde gururlanmamak elde değil. Sendika haktır ve bu hak artık bizim için onur mücadelesidir.

Bu sorunun birçok işçi ve emekçinin sorunu olduğunu da gördük. Bu yolda artık yalnız değiliz bizimle yürüyen, mücadelemize ses veren çok kişi var.

Sendikal haklarımız için mücadeleye devam, yaşasın 1 Mayıs!:

'YAŞAM BİZİM HAKKIMIZ'

Bursa’dan metal işçisi

23 yıldır metal işçisiyim. Liseye giden bir oğlum var. Onun eğitim masrafları ve evin geçim yükü omuzlarımda. Her geçen gün hayat daha da pahalı hale geliyor.

1 Mayıs’ta alandaydım. Şimdi evime döndüm ama üzerimde hâlâ sloganların sesi, gözümde pankartların rengi var. Ayaklarım ağrıyor belki ama içim, ilk defa bu kadar güçlü.

Ben bir kadın işçiyim.

Ellerimle, tırnaklarımla, hastalıklarıma rağmen çalışmak zorundayım.

Yaşam koşullarının ağırlığı ve hayat pahalılığı yüzünden emek vermek zorunda kalan bir kadınım.

Evladımın isteklerine yetişmeye çalışıyorum, çünkü bu çağda çocuklarımızın sadece soğan ekmekle yetinmesini bekleyemeyiz. Onlar yaşıtlarıyla eşit koşullarda yaşama hakkına sahip. Bunu dile getirdiklerinde çaresiz kalmak, bir anne için en ağır yük.

Çalışma koşullarımız çok zor. İki kişinin işini bir kişiye yüklüyorlar. Mesai kalınca sadece bir kumanya veriyorlar. Çalışma süresi uzun, karşılığında adil bir ücret yok. Asgari ücretle çalıştırılıyoruz. Özellikle kadınlar için bu yük daha da ağır; çok iş, az ücret.

Eşitlik, kadının da hakkıdır. İş gücünün yükü kadınlardan alınmalı.

Yaşam hakkı bizim. Biz geleceği kuruyoruz. Hayata, geleceğe bireyler yetiştiriyoruz. Bizi değersiz bir obje gibi göremezler.

Bu hayat bizim. Biz olmazsak dünya dönmez. Artık kendimi daha güçlü hissediyorum.

Çünkü taleplerimizi haykırdık: İnsanca bir yaşam, güvenceli bir iş, çocuklarımız için eşit bir gelecek!

'ARTIK SABRIMIZI DEĞİL MÜCADELEYİ BÜYÜTÜYORUZ'

Antep’ten öğrenci Simay

Merhaba ben Simay, öğrenciyim. Aynı zamanda da çalışıyorum. Bir kafede baristayım. Yorulmamız normal, mobbinge alışıldık, sigortasızlık kadermiş gibi sunuluyor. Üstelik kadın olduğum için dışarıdan güzel, “bakımlı” gözükmem, emeğimin yanında bir de şirinlik sergilemem bekleniyor. Ancak ben artık her şeyi sineye çekmiyorum, görünmeyen emeğimi görünür kılmak istiyorum.

Çalışıyoruz ama yaşayamıyoruz. Aldığımız maaş ihtiyaçlarımızı karşılamıyor. En temel şeyler dahi lüks haline geldi. bu düzen bizden sabır bekliyor ancak biz artık sabrımızı değil taleplerimizi büyütüyoruz. Bu yıl ilk defa 1 Mayıs alanına gittim. Kadınlar halay çekiyordu. Onlarla oturdum, onları izledim dinledim ve sonra içimden şu geçti: Ben bu kadınlarla aynı hayatı yaşıyorum ve yalnız değilim.

Türkiye’de bu yıl 1 Mayıs sadece bir kutlama değil, haksızlığa karşı çıkmak oldu. Her yerde kadınlar, gençler ve işçiler alanlardaydı. Herkesin ortak talebi ise insanca bir yaşamdı.

Kadınların güvende, gençlerin umutlu, işçilerin sömürülmediği bir hayat istiyorum. Bu 1 Mayıs benim için başlangıçtı. İnanıyorum ki artık sesimizi bastırmak zor olacak.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
'1 Mayıs'ta çalışmak zoruma gidiyor'

'O coşkulu alandan çıkıp koştura koştura çalışmaya fabrikaya gittim. Çünkü hangi bölümler gelecek di...

1 Mayıs 2025 | Türkiye'nin dört bir yanında 1 Mayı...

Türkiye'nin dört bir yanında emekçi, işçi, öğrencikadınlar 1 Mayıs’ta alanlara çıktı. Emek, adalet v...

1 Mayıs 2025 | İstanbul’da 1 Mayıs alanları dolup...

Mikrofon uzattığımız emekçi kadınlar geçim derdinden, ücretleirnin enflasyonda erimesinden, nitelikl...