Maskenin ardındaki kadın
'O maskenin ardında yalnızca benim yüzüm yoktu; yıllardır sokakta, iş yerinde, okulda susturulmak istenen milyonlarca kadının sesi vardı. Ve bu ses artık geri dönmeyecek şekilde yükseliyor.'

25 Mayıs günü Bursa Kent Meydanı’ndaydım. “Milletten büyük irade yok!” diyerek yan yana geldiğimiz, milyonların ortak sesini büyüttüğü mitingdeydim. Kalabalığın içinde, elimde pankart, yüzümde Ekrem İmamoğlu’nun maskesiyle yürüyordum. Ama yüzümde onun maskesi olsa da, söz bendendi.

O anı kayıt altına aldım. Videoyu ben çektim, ben paylaştım. Ardından, sosyal medyada karşıma çıkan ilk şey bir erkeklik diliydi: “Sen bu fotoğrafı suratına koyarken senin deyyus kocan nerede ulan deyyuslar?”

2025 yılında, bir kadının politik bir etkinlikte görünürlüğü hâlâ “kocasıyla” sınanıyor. Bir kadının kamusal alandaki yüzü, hâlâ “bir erkeğin izni” olup olmadığına göre yargılanıyor. Kadınlar, maskenin arkasındaki yüz olduklarında bile ilk olarak “namus”, “evlilik”, “erkeği” soruluyor.

Oysa maskenin ardında ben vardım. Benim sesim, benim bedenim, benim politik iradem vardı.

Bu yalnızca bir yorum değil. Bu kadını evine hapseden, sokakta, mitingde, kürsüde değil; mutfakta ve “kocasının yanında” gören bir zihniyetin devamıdır.

O yorumun hemen ardından kadın arkadaşlarım ses verdi. Kimimiz yorumla yanıt verdi, kimimiz dayanışma gösterdi. Ben yalnız olmadığımı o anda yeniden hissettim. Çünkü biz biliyoruz: Bu saldırı yalnızca bir kadına değil, mücadele eden tüm kadınlara yöneliktir.

O maskenin ardında yalnızca benim yüzüm yoktu; yıllardır sokakta, iş yerinde, okulda susturulmak istenen milyonlarca kadının sesi vardı. Ve bu ses artık geri dönmeyecek şekilde yükseliyor.

Bugün bir maskenin altından ses verdiğimiz yerde, yarın kürsülerde konuşacağız. Bugün bize “kocan nerede” diye bağıranlara, biz yarın “eşitlik nerede” diye soracağız. Ve biz bu soruyu cevapsız bırakmayacağız.

Ben o gün o meydanda, yüzümde bir maske olsa da içimde ne büyük bir cesaret taşıdığımı biliyordum. O maskeyi takarken de, o videoyu çekerken de, o yorumu okurken de şunu hissettim:

Ben kendi irademle oradaydım. Şimdi o cesareti tüm kadınlarla paylaşıyorum. Hep birlikte güçlüyüz.

Sözümüz net:

Kadınlara, bedenimize, sözümüze, kararımıza ve politik irademize laf eden her zihniyetin karşısındayız. Ve o zihniyet bilsin: Biz geri adım atmayız. Biz sadece görünür değiliz. Biz değiştiriciyiz.

Görsel: Canva Pro yapay zeka görsel oluşturma aracı