Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, aile yılının ilk dört ayında 98 kadının öldürülmesi üzerine yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Böyle bir aile yılına; güvencesizliğe, cinayetlere, sömürüye karşı kadınlar mücadelesine ve birbirlerine sarılıyor. Artık bulunduğumuz yerlerde sermayeye ve onun iktidarına karşı örgütlenerek bu mücadele ateşini daha fazla harlama zamanı!” denildi.

Gürkan açıklamasında, aile yılının ilk dört ayında 98 kadının öldürülmesi ve cinayetlerin sürmesine rağmen iktidarın, kadınların “özgür ve rahat” bir biçimde yaşadığını savunduğunu, işçi, emekçi ve genç kadınların haklarının, emeklerinin ve yaşamlarının gasbedildiği aile yılını öve öve bitiremediğini ifade etti. “Oysa kadınların yaşamı, eğer katledilmiyorlarsa, ya katledilme korkusuyla ya şiddetle ya da yoksullukla çevrili” diyen Gürkan, kadınların ailenin tüm yükünü üstlenmek zorunda bırakıldığını, bu yükü taşırken de şiddetle bastırıldığını ve bu şiddetin iktidar tarafından harlandığını vurguladı.

ŞİDDET DÖRT BİR YANDA ÖRGÜTLENİYOR

Her gün neredeyse bir kadının öldürüldüğü aile yılında yargının da iktidarın kadınlara dönük politikalarının bir parçası olduğunu belirten Gürkan, “Kimi zaman ‘sadakat yükümlülüğü’ kimi zaman başka sebepler bir kadın cinayeti davasında indirim sebebi olabiliyor. İktidarın kukla gibi oynadığı yargı, cinayetleri değil, kadınların yaşamlarını soruşturuyor” dedi. Geçtiğimiz günlerde boşandığı erkek tarafından katledilen Bahar Aksu’nun katledilme anının videosunu boşandığı eşini tehdit etmek için kullanan erkeğin serbest bırakıldığını ve Pınar Gültekin’in katilinin ağırlaştırılmış müebbet cezasının Yargıtay eliyle bozulduğunu hatırlatan Gürkan 19 Mart eylemleri sürecinde gerçekleşen polis şiddetine de vurgu yaparak, “Kadınlar, şiddete uğradıklarında sözde arkalarında olan kolluk kuvvetleri tarafından tacize, cinsel saldırıya ve işkenceye uğruyor ve bunlar da cezasız kalıyor. Hatta bu şiddeti meşrulaştırmak için devlet elinden geleni ardına koymuyor” ifadelerini kullandı.

SERMAYE İKTİDARINA KARŞI BİRLEŞELİM!

Aile yılında kadınların daha fazla doğum yapmaya zorlandığını ve çocukların kâr uğruna ölüme terk edildiğini vurgulayan Gürkan, çocuk işçilerin yaşadıkları emek sömürüsü ve iş cinayetlerine dikkat çekerek “Sermayenin ucuz emeğe duyduğu ihtiyaç çocuğundan emeklisine herkesi güvencesiz bir yaşama sürüklüyor” dedi.

“Kadınlar, eğer devlet tarafından korunmadığı için şiddete uğrayarak, sağlık hakkına erişemediği için hastalıktan, rant uğruna kâğıttan evlerde yaşadığı için depremde ölmüyorsa emeğini üç kuruşa satmak zorunda kaldığı iş yerlerinde ölüyor, uzuvlarını kaybediyor” diyen Gürkan, kadınların sıkıştırıldığı bu güvensiz yaşam koşullarının, onların daha kolay bir şekilde esnek ve güvencesiz bir biçimde istihdam edilerek emeklerinin kat be kat daha fazla sömürülmesini sağladığını vurguladı. Bu tablonun iktidarın çok övündüğü aile yılını yansıttığını ifade eden Gürkan, “Sermayenin ve onun temsilcilerinin iktidarını sürdürmek adına milyonlarcamızı, gözünü bile kırpmadan mezara sokmaya hazır olanların yılı, aile yılı dedi.

Ancak bunun karşısında da kadınların sene boyunca mücadele etmeyi sürdürdüğünün altını çizen Gürkan, işçi, emekçi, öğrenci kadınların öfkesinin ancak örgütlülükle birleştiğinde taleplerini kazanabileceğini belirtti: "Böyle bir aile yılına; güvencesizliğe, cinayetlere, sömürüye karşı kadınlar mücadelesine ve birbirlerine sarılıyor. Artık bulunduğumuz yerlerde sermayeye ve onun iktidarına karşı örgütlenerek bu mücadele ateşini daha fazla harlama zamanı! Yaşamak için, güvenceli bugün ve gelecek için öfkemizi örgütlülüğümüzde birleştirelim!"

Fotoğraf: Ekmek ve Gül