
Mehmet Şimşek’in göreve gelmesinden bu yana faiz artırımlarına, kemer sıkma politikalarına, vergi düzenlemelerine, dış yatırımcılarla temaslara dair, “acı reçete” adımları atıldı.
İşte tam da burada, rakamların soğuk dilini aşan bir başka gerçeklik karşımıza çıkıyor: geçinemeyen milyonlar. Geçen süreçte, Merkez Bankasının faiz oranları yüzde 8,5'tan yüzde 50'ye kademeli olarak yükseldi. Bugün Türkiye’de asgari ücretle çalışan bir işçi, maaşını aldığı gün faturasını, kirayı, market alışverişini denkleştirmeye çalışırken ayın ortasını göremeden borçlanmak zorunda kalıyor. TÜİK’e göre yıllık enflasyon yüzde 75,45; ENAG’a göre ise bu oran yüzde 124,35. Gerçek hayattaki yük ise rakamların ötesinde işçilerin sırtına biniyor. Mehmet Şimşek’in orta vadeli programı ve 12. kalkınma planı, özellikle yatırımcılara güven verme ve piyasaları istikrara kavuşturma iddiasıyla yürütüldü. Ancak bu programda asıl yükü taşıyan, her zamanki gibi dar gelirli halk, işçiler ve emekçiler oldu. Bu süreci temasta bulunduğunuz her işçi kadın kendi cephesinden anlattı.
BİRİKEN BORÇ DAĞI VE İŞSİZLİK KORKUSU
Denizli’ de bir teksil işçisi olan Zehra, ayda 22 bin 104 lira asgari ücretle çalışıyor. Kiraya 15 bin lira, faturalar ve çocukların okul masraflarına ortalama 5 bin lira gittiğini söylüyor. Eşinin maaşı sadece borçlara giderken “Geriye kalanla pazara gitmeye korkuyorum. Geçen yıl 20 lira olan domates bu hafta 50- 60 lira. Kıyma almayı unuttuk, tavuk bile lükse dönüştü” diyor. Bir başka işçi kadın ise “Bu dar boğazda hiçbir kazanç elde etmeden zamanımızı harcadığımız işler, atılma korkusuyla yaşamaktan ve ücretlerimizin sadece borçlara yeni borçlar eklenmesinden başka bir işe yaramıyor” diyor. Tacizi, şiddeti mobbingi de cabası.
İşsiz kalma korkusu hele bu kadar borç birikmişken kadınların en çok gündeme getirdiği meselelerden biri. Denizli’de sendikalaşma mücadelesi veren Askon Demir-Çelik fabrikasında içlerinde kadın işçilerin de olduğu 100’e yakın işçi işten atıldı. Filidea Tekstil’de işçiler sendikal hakları için nöbet tuttular ama patronların Şimşek destekli sömürüsü birçok işçiyi işinden etti ve aynı sektörde iş bulmakta zorluklar yaşadılar.
HER 10 KADINDAN 1'İ SENDİKALI
Keza Türkiye’de işsizlik verileri ise genel tabloyu ortaya seriyor. Türkiye’de kadın işsizliği oranı Avrupa Birliği (AB) ortalamasının iki katına yakın. EMAR 2025 yılı Kadın Emeği Raporu’na göre, Türkiye’de her on kadından sadece üçü çalışma yaşamında. Ve her on kadından sadece ve sadece bir sendikalı.
ÇARESİZLİĞİN TABLOSU
Şimşek programını destekleyecek biçimde önümüze koyulan “aile yılı” ise bu programın en çok işçi kadınları, işçi ailelerini hedef aldığını gösteriyor. Denizli’de TOKİ’de inşaat işçisinin altı aydır maaşını alamayınca “Ramazan da çikolata alamadım, Kurban Bayramında kurban alamadım, yetkililere seslenmek istiyorum bu ‘aileyi’ nasıl ayakta tutacağım?” demesi aslında işçi ailelerinin geldiği noktayı gösteriyor.
Emekliler, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya zorlanırken gençler düşük ücretli işlerde geleceksizliğe sürükleniyor. Her kur dalgalanmasında temel ihtiyaç ürünleri bile lükse dönüşüyor. Bu ortamda sefalet yalnızca maddi değil; umut ve gelecek açısından endişeleri de arttırıyor. Emekli olduğu halde tekstilde çalışmaya devam eden Nazlı da “Emekli olunca beni bir korku aldı ve ben emekli maaşıyla nasıl geçineceğim diye düşündüm. Çaresizce patrona emekli olsam da burada çalışmaya devam etmek istiyorum dedim” diyor. Yaratılan durumdan sadece bir kaygı dile gelmiyor; çaresizlik, mecburiyet var.
İki yıl önce verilen sözlerin bugün karşılık bulduğu yer; işçinin eriyen maaşı, emeklinin kuyrukta geçen günü, gencin göç hayali oldu. Mehmet Şimşek programının amacı, bir avuç sermayedarı daha zengin etmek, işçi ve emekçilerin sırtından sopayı eksik etmemek, ağır vergi yükleriyle işçinin belini doğrultamamasıdır.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Şimşek programında iki yılın ardından: Kadın işçil...
Mehmet Şimşek programı uygulanmaya başlayalı iki yıl geçti. Bu iki yıl kadınlar için ucuzun da ucuzu...
İş yok, geçim yok, güvence yok: İşten atmalar yasa...
Sermayenin ucuz iş gücü ihtiyacı için bütünlüklü bir planın, özellikle kadınlar üzerinden işletilece...
Taleplerimizi birliğimizle kazanacağız: 'Barajsız...
Sendikalı, sendikasız, tam zamanlı ya da yarı zamanlı hangi biçimlerde çalışırsa çalışsın tüm kadın...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.