İzmir Kadın Platformu’nun çağrısıyla toplanan kadınlar 11. Yargı Paketine karşı Alsancak ÖSYM önünden Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürüdü. “11. Yargı Paketini Meclise getirmeyi aklınızdan bile geçirmeyin” yazılı pankart arkasında toplanan kadınlar sık sık “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganlarını attı. Basın metnini Gizem Coşkun okudu.
11. Yargı Paketi’ne karşı bir araya geldiklerini belirten Coşkun, “Önümüzdeki 10 yılı Aile Yılı olarak ilan eden iktidar, 11. Yargı Paketi düzenlemesiyle birlikte suç ve suçlu tanımını son derece genişleterek hayasızca hareketler, genel ahlaka aykırılık, doğuştan gelen biyolojik cinsiyete uygun davranmama gibi ifadelerle varoluşlarımızı kriminalize etmeye çalışıyor. 15–18 yaş arasındaki çocukların işlediği suçlarda yetişkin gibi cezalandırılmasını öngören düzenleme, çocuğun üstün yararını hiçe sayıyor" dedi.
Bu düzenleme ile ‘genel ahlak’ adı altında saçını kısa kestiren bir kadın veya trans bir bireyin bile cezalandırılabileceğini vurgulayan Coşkun, “Özendirmeye yapılan vurgu kadın ve LGBTİ derneklerinin faaliyetlerini yasaklamaya ve dernekleri kapatmaya yönelik cezalara dönüşebilir. Bu vesileyle AKP’nin Aile Yılı güzellemesi genel ahlaka aykırı davranışlar, suçu ve suçluyu övme, özendirme adı altında AKP ve işbirlikçilerinin yanında hizalanmayan, ona göre yaşamayan, ona göre giyinmeyen, ona göre eylemeyen herkesi hedefliyor” ifadelerini kullandı. Coşkun, maddelerin kadınları, LGBTİ’leri ve insan onurunu hedef aldığını belirtti.
Taslaktaki başka maddelerle çocukların yetişkin gibi cezalandırılmasının önünün açıldığını ifade eden Coşkun, “Türkiye’de yoksulluğun, ayrımcılığın ve çocuk emeğinin artarak sermayeye ucuz iş gücü olarak sunulduğu bir dönemde, çocukların haklarının gasbedilmesini kabul etmiyoruz. İkiyüzlü politikalarınızı buradan bir kez daha ifşa ediyoruz. Çocukları istismar edenleri aflarla kurtarmaya çalışan düzenlemelerinizi unutmadık, çocukları koruyoruz, yalanlarınıza ortak olmayacağız. Çocukların küçük yaşta zorla evlendirilmesine, kölece çalıştırılmasına ve kendi bedenleri hakkındaki söz ve karar haklarına saldırılmasına karşı çıkıyoruz” diye konuştu.
TCK’nın 223. maddesine ‘ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi’ suçunun eklenmesiyle, anayasal hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının hedef alındığını belirten Coşkun,  “Kadın cinayetlerine, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına ve erkek yargıya karşı mücadelelerimize sahip çıkarken hayatı durdurduk, yolları kapadık. Şimdi bu mücadele biçimleri yasayla suç haline getirilmeye çalışılıyor. Haklarımız, eşitliğimiz ve özgürlüğümüz, hiçbir yasa taslağıyla gasbedilemez. Toplumsal hak ve gösteri özgürlüğünü engelleyen maddelere asla izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Coşkun son olarak “Reform adı altında özgürlüklerimizi daraltmanıza izin vermeyeceğiz. Genel ahlâk bahanesiyle yaşam biçimlerimizi hedef almanızı kabul etmiyoruz. Yargı paketi adı altında çocukları, kadınları, varoluşları, toplumsal muhalefeti cezalandırmanıza izin vermeyeceğiz. Bizler eşitliği, özgürlüğü, haklarımızı ve yaşamlarımızı savunuyoruz. Çünkü bizim hayatlarımız, sizin ahlâk tanımınızdan daha değerlidir. Bir kez daha söylüyoruz: 11. Yargı Paketi’ni Meclise getirmeyi aklınızdan bile geçirmeyin” dedi.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Toplumsal tahakkümün yeni evresi: 11. Yargı Paketi
‘Ekmek için, barış için, özgürlük için, yaşam için verilen ayrı ayrı mücadeleleri birleştiren bir cephe kurmazsak, hiçbir dehşet verici yasayı durduramayız.’
Suça sürüklenen çocuklar 11. Yargı Paketi'nin neresinde? | Doç. Dr. Eylem Ümit Atılgan ile konuştuk
Doç. Dr. Eylem Ümit Atılgan ile 11. Yargı Paketi'nde yer alan, suça sürüklenen çocuklara yönelik cezaların artırılmasına ilişkin düzenlemelere ilişkin konuştuk...
11. Yargı Paketi: Sana, bana düşman
İşçi ve emekçi kadınlar açısından tehlike büyük. Çünkü bu yasanın arkasında, kadınları “ahlak” sopasıyla kontrol altına alma arzusu yatıyor.
- EN SON
 - ÇOK OKUNAN
 - ÖNERİLEN
 

























