Emek Partisi (EMEP) Milletvekili Sevda Karaca, 2025 yılını AKP iktidarının “Aile Günü” kutlamalarını, TÜİK’in açıkladığı Aile İstatistikleri ile birlikte değerlendirdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın X paylaşımını alıntılayarak bir video cevap veren Karaca “Her üç haneden biri nemli duvarların, çürük pencere çerçevelerinin içinde yaşam savaşı veriyor. Her dört geniş aileden biri, ayda 9 bin lirayla geçinmeye çalışıyor. İkiyüzlü iktidara soruyoruz: Bunu mu kutluyorsunuz?” diye sordu.
'BİRAZ DA GERÇEKLER'
AKP İktidarı tarafından 2025 yılı Aile Yılı ilan edilmiş ve iktidar tarafından bu kapsamda başlatılan evlendirmeye ve 3 çocuğa özendirme gibi projeler tepki çekmişti. 15 Mayıs’ı “Aile Günü” olarak kutlayan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın sosyal medya paylaşımına cevap veren EMEP Milletvekili Sevda Karaca “Aile Yılıymış! Uluslararası Aile Günüymüş! Kutlu olsunmuş… Biraz da gerçekler…” sözleriyle bir video paylaştı. Paylaştığı videoda TÜİK’in yayınladığı Aile İstatistiklerine değinen Karaca “Sahtekar TÜİK verilerini ters yüz etmeye yetmedi o kutlamalar. Her üç haneden biri nemli duvarların, çürük pencere çerçevelerinin içinde yaşam savaşı veriyor. Her dört geniş aileden biri, ayda 9 bin lirayla geçinmeye çalışıyor. İkiyüzlü iktidara soruyoruz: Bunu mu kutluyorsunuz? Bir yandan kürsülerde ‘güçlü aile, güçlü Türkiye’ diyorsunuz, diğer yandan kadını esnek çalışmaya, güvencesizliğe, şiddete mahkûm ediyorsunuz. Bunun adı aileyi değil, sermayeyi güçlendirme politikasıdır.” dedi.
İŞÇİ KADINLAR DOĞUM TEŞVİKİNE 'UCUZ İŞÇİ TEŞVİKİ' DİYOR
İşçi kadınların anlattıklarını aktaran Karaca “İşçi kadınlar, ‘Devlet doğurmaya teşvik ederken, sadece ileride yerimize geçecek ucuz işçiler arıyor’ diyorlar. İstanbul’da bir matbaada çalışan Nermin’in dediği gibi, ‘Biz bu hayattan sadece geçiyoruz, geriye bir şey kalmıyor.’ Geriye kolunu sakatlayan temizlik işçisi, alınmayan nafakalar, karnı doymayan çocuklar kalıyor. Yıllarca şiddet gördükleri eve hapsedilen kadınlar göz göre göre öldürüldüklerinde, geride kalanlar devlete ‘Nerede kaldın?’ diye haykırıyor.” diyerek vurguladı.
Gençlerin bağımsız bir hayat kuramadığını, çocukların okula beslenme çantası bile götüremediğini ifade eden Karaca, “25-29 yaşlarındaki milyonlarca genç hâlâ anne babasının evinde yaşıyor; çünkü bırakın ev almayı, kira ödeyecek durumda bile değiller. Ama siz hâlâ üç çocuk diyorsunuz, çeyiz yardımı diyorsunuz.” şeklinde tepki gösterdi.
2024’TE 6 BİNDEN FAZLA ÇOCUK DOĞUM YAPTI
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek kadınların şiddete karşı korumasız bırakıldığını kaydeden Karaca.”6284 sayılı yasayı hedefe koydunuz. Sadece 2024 yılında 6 binden fazla çocuk doğum yaptı, bunların 122’si 15 yaşın altında! Bu verinin ortaya çıktığı gün ‘6 yaşındaki çocuklar evlenebilir’ diyen Nureddin Yıldız’ın Boğaziçi Üniversitesi’nde konuşma yapacak olmasını protesto eden öğrenciler polis saldırısına uğradı, 97’si gözaltına alındı. Çocuk istismarına evlilikle af getirmek istediğinizi unutmadığımız gibi, bugün de çocuk yaşta evlilikleri nasıl teşvik ettiğinizi görüyoruz, buna karşı çıkan öğrencileri ise ters kelepçeyle gözaltına alıyorsunuz.” dedi.
'KADINLAR İÇİN AİLE, ŞİDDETLE BAŞ ETMEYE ÇALIŞTIĞI DÖRT DUVAR DEMEK'
“Aile” propagandası ile aslında sömürünün korunduğunu ifade eden Karaca, “Bugün bu ülkede aile, kadın için şiddetle baş etmeye çalıştığı bir dört duvar. Genç için çıkamadığı bir odada sıkışıp kaldığı bir yoksulluk hali. Çocuk için aç karna okula gittiği bir ev. Aileyi kutsallaştırarak bütün bu gerçekleri görünmez kılma çabanız boşuna. Milyonların gerçeği bu… ‘Aileyi büyüt’ diyorsunuz ama kiraya, gıdaya, çocuk bakımına dair tek bir çözüm üretmiyorsunuz. Çünkü derdiniz aile değil; ucuz iş gücü, itaatkâr kadın, sesi çıkmayan genç.” şeklinde konuştu. Antep’te asgari ücretle geçinemeyen işçilerin aileleri için insanca bir ücret isterken eylemlerinin yasaklandığını hatırlatan Karaca, “Aileyi bu kadar önemsiyordunuz ya, neden geçindirecek bir ücret isteyen işçinin önüne polis barikatı çıkarıyorsunuz? Neden sokağa çıkana ‘yasak’ diyorsunuz?” diye sordu.
'BU DÜZENE RAZI DEĞİLİZ'
İzmir’de Temel Conta ve Digel Tekstil işçisi kadınların insanca yaşam için günlerdir direndiğini belirten Karaca, kadınların çocuklarına bir öğün fazla yemek götürmek için ses çıkardığının altını çizerek “Ama sizin ‘aile’ anlayışınızda onların yeri yok. Sizin aile vizyonunuz, kadının sesi çıkmasın, emeği ucuza sömürülsün vizyonudur.”
Karaca sözlerine şöyle devam etti: “Biz bu yalan düzenini tanıyoruz. Açık konuşalım: İktidarın aile politikası, kadını kula, çocukları sermaye kölesine, aileyi ucuz işgücü ambarına çevirmeye ayarlanmıştır. Biz bu düzene razı değiliz. Bu halk, sefaletin kader olmadığını gördü. Digel’den Antep’e, Temel Conta’dan kampüslere kadar bu mücadele büyüyecek. Yalanlarınız ilelebet sürmeyecek! Bu yılın aile yılı değil mücadele yılı olduğunu ve olacağını da her geçen gün işçiler, emekçiler, kadınlar, öğrenciler göstermeye devam ediyor.”
İlgili haberler
İşçi ailelerinin gerçekliği: Gelecek için işçi nes...
İktidarın 'aile' söylemleri bir yanda dururken, diğer yanda emekçi ailelerin gerçek yaşamları yer al...
'Güçlü Türkiye’ gerçeği: Aileler harap
'Güçlü aile güçlü yarınlar, güçlü Türkiye' söyleminden kadınlar için elde kalan güvencesiz, eşitsiz...
İktidarın 'ailesi' kadınlar için ne anlama geliyor...
Aile yılı, kadınlar için ekonomik, siyasal ve sosyal düzlemde hak kayıplarının kurumsallaştığı bir d...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.