Erciyes Üniversitesinde, üç çocuk annesi, öğrenci ve hayata tutunan bir kadın boşandığı erkek tarafından öldürüldü. Canice öldürülen Meliha için hem çok büyük bir üzüntü ve öfke içerisindeyiz. Eğitim gördüğü alan yaşamının en güvenli alanı olması gerekirken sıra arkadaşlarının gözü önünde katledildi ve en temel hakkı olan yaşam hakkı elinden alındı. Yaşanan bu vahşi cinayet, erkek şiddetinin ne denli sistematik ve hayatın her alanına sızmış olduğunun acı bir göstergesidir. Hayallerinin peşinden koşan bir üniversite öğrencisinin, annenin ve bir bireyin hayatının, "eski eş" sıfatının arkasına sığınan bir şiddet faili tarafından bu şekilde sonlandırılması kabul edilemez. Bu cinayet, sadece Meliha Keskin'e değil, tüm kadınlara, üniversite camiasına ve adalete inanan herkese yönelmiş bir saldırıdır.

Fotoğraf: Zeliha Ünal

Daha güvenli bir kampüs için hastaneler ve üniversite bölümünü ayırmak gerekiyor. Öğrenciler için ücretsiz ring araçları konulmalı- ki önceden vardı, uzun zamandır yok. Hastaneler içinse x-rey cihazları konulması gerekiyor. En azından önlemlerimizi almamız gerektiğini düşünüyorum. Güvenlik görevlilerinin yetkisi olmadığı için müdahale edemiyor ama olası bir durumda suç da bizden biliniyor. Geçenlerde üniversite kapısından girmek isteyen bir hasta ve sarhoş yakınını içeriye almayan güvenlik çalışanı işçi arkadaşımın üstüne araç sürüldü. Alana giren-çıkan insan sayısı çok fazla. Hastanemizde delik kapı çok fazla, girmek isteyen bir yol bulur ve girebilir. Bu bir güvenlik zafiyetidir. Geceleri genelde bir, bazen iki nöbetçi kalıyoruz, her türlü sıkıntıyı yaşayabiliyoruz. Her ne kadar Erciyes Üniversitesinde güvenlik görevlisi olarak çalışsak da önce kendi can güvenliğimiz yok. Yaşanan bu kötü olaylar asla en alt tabakaya yıkılmamalı. Araç ile giriş-çıkışlarda araç kontrolü yapma yetkimiz yok. Araç altı bakma aynası, üst arama, araç içi arama yetkimiz yok.

Keşke bu vahşet yaşanmadan bu güvenlik önlemleri alınsaydı. Çünkü hastaneden çıkan otobüsler bile kampüs içerisinden geçiyor. Belli saatlerden sonra otobüs de yok, kampüs içerisinde birçok öğrenci ve işçi uzun yollar yürüyerek cadde üzeri duraklara gidiyorlar. Aynı zamanda ışıklandırmalar da yetersiz. Bu güvenlik önlemlerinin acilen alınması lazım işçiler de, öğrenciler de korkuyor! Nice Melihalar katledilebilir, bunun önüne geçmek için hızlıca reaksiyon alarak çözüm odaklı kararlar alınmalı ve hemen uygulanmalıdır. Çünkü bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok!

Meliha Keskin’i hayattan koparan bu eylemin failinin, hiçbir indirim uygulanmaksızın hak ettiği en ağır cezayı alması için davanın takipçisiyiz!

Kadın cinayetlerini "münferit" olaylar olarak görmeyi reddediyor; bu cinayetlerin, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden ve kadınlara yönelik şiddeti besleyen politikalardan kaynaklandığını bir kez daha vurguluyoruz.

Üniversite yönetimlerini, kampüs içinde sadece genel asayişi sağlamakla kalmayıp, özellikle kadın öğrencilerin ve personelin maruz kalabileceği tehditlere karşı caydırıcı ve koruyucu mekanizmaları derhal güçlendirmeye çağırıyoruz.

Bir kadın ve işçi olarak yaşamak istiyoruz! Sevgimizin karşılığını şiddetle almak istemiyoruz. Korkmak istemiyoruz artık! Başarılarımızın takdir edilmesini istiyoruz. Eşit işe eşit ücret istiyoruz! Eleman eksikliğinden kaynaklı çalışma koşullarımız git gide zorlaşıyor. Bırakın artık özgür olalım! Korkmadan yaşayabilelim bu hayatta, kampüste ve şehirde!

Fotoğraf: Ekmek ve Gül