Hükümet dedi, onlar yaptı. Bizi dinlemediler ki. Bir de hava atıyorlar, “Hayırlı olsun” diyorlar. Hangi hakkımızı aradınız da hangi zammımızı aldınız da hayırlı olsun diyorsunuz. Grev diyorlardı sonra sustular. İşçiye soran mı var? Başımızda sendikacılarımız varken biz kimiz? Onlar bizim maaşımızdan kesip kendileri brütten maaş alıyor. Zengin oldu hepsi. Hangi yaramızı sarıyor belli değil ama biz kesintilerden sonra 1000 lira alamazken onlar bizden 1400 alıyor. Bunlara inat “İstifa edelim, bunların altına araba çektirmeyelim” dedim. 
Ne iş tanımımız belli ne saatlerimiz belli. Ben şu an da temizlik de yapıyorum, yataklara da bakıyorum. Yetkim, sorumluluğum dışında olsa da hastaya da bakıyorum. Her şeyi yaptırıyorlar. Herkes de bizi en alt görüyor. 
Biz 8 aydır zam bekliyoruz, sonuç ortada. Geriye dönük diye hava atıyorlar bir de. Peki ben yılbaşında ya da 2 ay önce alacağım gram altını şimdi alabilecek miyim? Hayır! Verdikleri zam altındaki artışı bile karşılamıyor. Yüzde 50’ler olmazsa greve gideriz diyorlardı ne oldu? Zaten greve gitme istekleri yok ama ufaktan bir grev lafı geçince de Cumhurbaşkanı yasakladı. Eee bunu ben biliyordum da sendika bilmiyor muydu? Danışıklı dövüş değil de nedir bu? Sen (sendika) istemeye devam et yeter ki iste. Bizim senden beklentimiz bu. İşin bu. Maaş bordromu göstereyim, sadece geçen ay 12 bin lira kesmişler. Bu ay da 9 bin. Yani bu hayırlı olsun dedikleri zam zaten gelmeden gitmişti. Adı zam olacak. Adı sendikaysa önce vergide adaleti savunacak.
Grev olsaydı ya da olmasaydı o başka ama hakkımızı aramaktan vazgeçmeyecekti. İşi bu sendikanın. Onlar yapmıyorlarsa da iş bizde. Biz birlik olup sendikayı da gerekirse karşımıza koyup beraber mücadele etmeliyiz. Basın açıklamasını bile ben yemeğe çıkınca benim istirahat süremden alıp beni götüreceğine cidden işi durdursana. Molamdaki yarım saate göz dikme! Sen sendikasın 11’de yapsana. Ben de işi bırakıp “sendikam çağırıyor” diye hissedeyim. Herkes de “Bunlar olmazsa iş olmuyormuş” desin. Ne iş yapıyorsunuz ki zaten diyenlere de 2 saat iş bırakınca hastanelerin durumunu göstermiş oluruz. İşte o zaman görürler. Kan gitmez, pislik temizlenmez, hastalar olduğu yerde kalır” desin.

Fotoğraf:Ekmek ve Gül