Bugün ülkenin dört bir yanındaki üniversitelerde kol ve kulüplerin ortak sorunu ve gündemi antidemokratik üniversite yönetimidir. Ege Üniversitesi’nde yıllar önce kurulan Kadın Çalışmaları Topluluğu ise bu sorunu derinden yaşayan kulüplerden biri. 2017 yılından beri topluluğumuz, bulunduğu her derslikte, her fakültede üniversiteli kadınları, yaşadığı sorunlar karşısında ortak talepleriyle bir araya gelmeye çalışıyor. Topluluğumuzun “güvenli kampüs, güvenli yurt”, “etkin CİTÖB” gibi birçok taleple kampüste var olması belki de bugünün en önemli ihtiyacı. Çünkü senelerdir genç kadınların kampüslerde yaşadığı sorunlar, gün geçtikçe çoğalıyor.

Kadın Çalışmaları Topluluğu olarak geçtiğimiz sene mart ayında yine üniversite yönetiminin antidemokratik uygulamalarına ve yıldırma politikalarına karşı üye arkadaşlarımızla birlikte topluluğu aktif hale getirmiştik. O zamandan bu zamana hep birlikte etkinlikler yapmaya çalışıyoruz. Bu süreçte verdiğimiz dilekçeler sürekli reddediliyor, gerçekleştirmek istediğimiz genel kurullar “üye yetersizliği” gerekçe gösterilerek biz daha toplanamadan iptal ediliyordu. Topluluğun pasife alınma sürecinde ise topluluk banka hesabında bulunan paranın “ne zaman, nereye harcandı” dökümleri talep edildi. Topluluğumuzun sosyal medya hesabının şifresi istendi ve eğer vermezsek ilerideki etkinliklerde önümüze taş koyacaklarını belirttiler. Bu süreçte her antidemokratik saldırıyı örgütlülüğümüzle yenebildik. Bu problemleri sadece bizim üniversitemizde ve bizim topluluğumuzda yaşadığımız sorunlar olarak değil, tüm üniversitelerde antidemokratik yönetimin taleplerini yerine getirmeyen her topluluğun yaşadığı ortak sorunlar olarak görüyoruz.

Üniversite yönetiminin kulüplere karşı takındığı tavır, bizim içine doğup büyüdüğümüz AKP iktidarının tavrından farklı değil. Dünden bugüne iktidar; kadınların, LGBTİ’lerin, öğrencilerin tam karşısında cinsiyetçi yasalarla, gerici politikalarla, ayrıştırıcı söylemlerle dikiliyor, birlikteliğimizin önüne ket vurmaya çalışıyor. Genç kadınlar ve LGBTİ’ler her alanda karşılaştıkları bu sistematik saldırıları ise örgütlü mücadeleyle savuşturabiliyorlar. Bunu hem üniversitemizden hem de mart ayından bu yana süren eylemlerdeki deneyimlerimizden biliyoruz. Emek emek kurduğumuz topluluğumuzu eften püften bahanelerle kapatmalarına, örgütlülüğümüzü dağıtmalarına izin vermeyeceğiz. Ege Üniversitesindeki bütün arkadaşlarımızı topluluğa, örgütlülüğümüze sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Fotoğraf: Evrensel