Patronlar birliğine karşı tek seçeneğimiz birlik olmak
‘Onlar kârlarını artırmak için nasıl bir araya geliyorsa, biz de bir araya gelerek kendi haklarımızı savunabiliriz.’

Size tekstil sektöründe bir kadın olarak yaşadıklarımı anlatmak istiyorum. Bu ülkede bir tekstil işçisiyseniz ve kadınsanız, hayat en az iki kat daha zorlaşıyor. Ucuz emek sömürüsü, baskı, mobbing ve taciz gibi sorunlarla boğuşarak hayatta kalmaya çalışıyoruz. Bu çarkın içinde dönerken ailemizi, hayatı ve kendimizi unutuyoruz.

Patronlar her yıl toplanıp işçilere ne kadar zam yapacaklarını, kârlarını nasıl artıracaklarını tartışıyorlar. Aldıkları kararların bizleri nasıl etkilediği umurlarında bile olmuyor. Ne yazık ki biz işçiler onlar kadar birlik değiliz, kararlı değiliz. Kötü çalışma koşullarına, hakaretlere maruz kalarak çalışıyoruz. Milyonlarca lira kazanan şirketler, tuvaletlere sabun bile koymaktan kaçınıyor.

Çalışma saatlerimiz ve fazla mesailerimiz bile onların iki dudağının arasından çıkan bir söze bağlı. Özel bir durumunuz olsa bile kalıp kalamayacağınız sorulmuyor, çünkü hayatlarımızın onların işinden ibaret olduğunu düşünüyorlar. İtiraz ettiğimizde ise kapı gösteriliyor: “Beğenmiyorsan kapı orada.” Hafta sonu, özellikle pazar günleri çalıştırılıyoruz ancak bunun ücretini almak yerine hafta içi istedikleri zaman izne gönderiliyoruz.

İşsizlik sorunu da yaşadığımız en büyük zorluklardan biri. Eskiden kadınlar kolay kolay işsiz kalmazken, şimdi aylarca iş arıyoruz ve kapılar yüzümüze kapanıyor. Geçim sıkıntısı ve işsizlik nedeniyle psikolojimiz bozuluyor. Ailelerimiz üzülmesin diye kendimizi yiyip bitiriyoruz, onlar da bize yansıtmamaya çalışsa da üzülüyorlar.

Çalıştığımız iş yerleri birkaç ay sonra küçülmeye gidiyor ya da sipariş yok denilerek işimize son veriliyor. Bu durum bizi maddi ve manevi olarak çok yıpratıyor. Erkekler çocuklarına mama, bez alamıyor, evlilikler ayrılık aşamasına geliyor. Kadınlar çocuklarının okul masraflarını nasıl karşılayacağını düşünüyor. Geleceğimizden endişeliyiz ve bu bir gerçek.

Ancak bu düzeni değiştirmek istiyoruz. Onlar kârlarını artırmak için nasıl bir araya gelip karar alıyorsa, biz de bir araya gelerek kendi haklarımızı savunabiliriz. Evet, işe ihtiyacımız var ama onların da bize ihtiyacı var. Eğer birlik olursak, bu sömürü çarkına bir çomak sokabilir ve işçinin gücünü gösterebiliriz.

Fotoğraf: DHA

İlgili haberler
Digel Tekstil’de şiddet ve taciz raporu: Sistemin...

‘Şiddet, daha çok çalışma, daha çok üretim için baskı aracına dönüşür; bu sistemin devamlılığını sağ...

Hakları için direnen Peri Tekstil işçisi kadınları...

Peri Tekstil’de 1 aydır direnen işçi kadınlar yaşadıklarını Ekmek ve Gül'e anlattı. Kadınlar cuma gü...

Peri Tekstil’den çıkarılan kadın işçiler direnişte...

Peri Tekstil’de çoğu kadın 17 işçi, sendikalaştıkları için işten atıldı. Patronun sendikayı tanımama...