MEKTUP

19. Gençlik Yaz Kampı'nda Kadın Çalışmaları Atölyesi'ne katılan Aleyna Şahin, atölyeye dair düşüncelerini Ekmek ve Gül'e yazdı.

Herkeste bir umut, herkese 'sendikaya üye oldun mu?' diye soruyoruz yüzümüzde gülümseme ile, umut ile.

‘İçeride konuşmayalım diye bizi susturmak istediler ama dışarıda daha gür ve daha güçlü çıkıyor sesimiz. Konuşamayan, susturulan, sindirilen kadınlar için de konuşmaya direnmeye, devam edeceğiz.’

Maltepe Belediyesinde toplu sözleşme görüşmeleri devam ederken, belediye işçisi kadınlar Ekmek ve Gül aracılığıyla taleplerini dile getiriyor.

ETF Tekstil fabrikasında 7 gündür gasbedilen kıdem tazminatı ve ikramiyeleri için direnen işçilerin mücadelesi sürüyor. Eşinin mücadelesini destekleyen Meral Yiğit duygularını Ekmek ve Gül’e yazdı.

Devletlere müdahale edemiyoruz da ülkemize giren yabancıları mı sorun görüyoruz? Karşı çıkmamız gereken onların gelmesi mi, mültecileri güvencesiz, statüsüz bırakan göç politikaları mı?

Özellikle yaz aylarında çalışan ebeveynler için çocuk bakımı ciddi bir soruna dönüşüyor. 7/24 ücretsiz kreş talebi çok yakıcıyken, sağlık emekçisi kadınlar bunu nasıl yaşıyor, bir mercek tutalım…

'Bize düşen akşamları barda, sabahları kurslarda çalışarak hem o günün yemek parasını çıkarmak ve KYK borcumuzu ödemenin çabası oluyor.'

Çalışsam ne olur? Kiram 5 bin lira, faturalarım 2 küsur, ekmek 5 lira...

'Bir plan yaparken dahi KYK borcunu düşünüyorum, odak noktam olmuş.'

Zor zamanlarda alkışladığınız bizler sağlıklı koşullarda çalışmayı ve can güvenliğimizin sağlanmasını sonuna kadar hak ediyoruz.

Zehra, gelecek kaygısı yaşayan, 18 yaşında çalışmak zorunda olan genç bir kadın. Ekmek ve Gül dergisi temmuz sayısına bir mektup yazan Zehra’ya Adana’dan Songül’ün anlatacakları var.

Bu sene üniversite sınavına hazırlanırken en çok hissettiği duygunun neden endişe olduğunu anlatıyor Kocaelili genç kadın.

Antep’te yaşayan liseli genç, aile evinde yaşadığı şiddet nedeniyle çocuk yurduna yerleştiriliyor ancak yurtta koşullar öyle zor ki, şiddet gördüğü eve dönmek durumunda kalıyor...

‘Gençlik yıllarımı daha fazla borçlanmak için geçiriyorum. Bu güzel yaşlarımda eğlenmek ve öğrenmek yerine, kasiyerlik, garsonluk, amelelik yapıyorum...’

Parklar, oyun alanları yetersiz, çocuklarımız sosyalleşemiyor, parklarda sıra bekliyor… Bu yaz aylarını çocuklarımız için nasıl dinlenecekleri ve eğlenecekleri bir tatile çevireceğiz?

Bakırköy Belediyesinde grev sonrası sözleşme yenileme döneminde neler yaşandığını Bakırköy Belediyesinde yıllarca emek vermiş bir işçi anlatıyor.

Okullarda sözleşmeli çalışan personeller yaz tatili gelince işsiz kalıyor. Bir sonraki dönem işlerine geri dönüp dönemeyecekleri belirsiz. Gelin, bu işin derdini, çekenden dinleyelim...

Yaşadığımız baskılar karşısında haklarımızı bilerek, haklı itirazlarımızı yaparak, kazandık ve bu deneyimlerimizi arkadaşlarımızla paylaştık. İşyerinde işçinin inisiyatifi daha fazla hissedilir oldu.

Çoğunlukla evlerde yatılı olarak temizlik, çocuk, yaşta hasta bakımı işlerinde çalışan göçmen kadınların iş bulmaları için aracılık eden bir şirkette çalışan bir kadın anlatıyor:
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.