DERGİMİZDEN

Tuzla’da geçtiğimiz günlerde sendikalaşmak istedikleri için işçilerin işten atıldığı bir fabrikada direniş başladı ve işçiler kazandı. Fabrikadan bir kadın işçi neden sendikalı olduğunu anlatıyor.

Hayatı boyunca sendikalı bir işyerinde çalışabilmek için mücadele eden ve şimdi Türk Metal’in örgütlü olduğu bir fabrikada çalışan bir kadın işçi toplu sözleşme dönemini anlatıyor.

‘Taşerona yasa çıkaracağız’ dediler KHK çıkardılar. ‘Kimse dışarıda kalmayacak’ dediler çoğunluğu kapsam dışı bıraktılar. ‘Koşul olmayacak’ dediler 7 koşul koydular. ‘Kadro’ dediler kuşa çevirdiler

Bir kadın ne zaman şiddet görmeye başlar? Yaşadıklarının şiddet olduğunu nasıl fark eder? Peki ya şiddet lise sıralarında başlıyorsa? Flört şiddetine karşı ne yapılabilir?

Kim durup dururken boşanmak ister ki? İnsanlar zaten yaşanan belirli olaylardan sonra bu aşamaya geliyor. Peki arabuluculuk sistemi hayata geçerse bu süreci nasıl etkiler?

15 yaşından beri ayaklarına kara sular inene kadar çalışıyor. Çalışmak neyse de Duygu’yu en çok inciten ne biliyor musunuz? ‘Roman olduğumuz için insanların bakışı farklı, hırsız muamelesi yapıyorlar’

Vajina sağlığının bozulduğunu nasıl anlayabiliriz? Bu yazı rengine, kokusuna, akıntıya göre vajina sağlığını anlamanıza yardımcı olacak.

Yıllardır kocasından şiddet gören Nermin uzun süren boşanma çabasında neler yaşadı, neler gördü, neler öğrendi?

Öldürülen Zülal Tütüncü’nün arkadaşları ‘Davanın takipçisi olacağız, çıkacak kararın tüm kadın cinayetlerine emsal olmasını umut ediyoruz ve adalete olan güvenimizin boşa çıkmamasını istiyoruz’ diyor.

Devlet şiddete uğrayan kadınlar için önlem almıyor, aksine kadınların şiddete maruz kalmasının önünü açıyor. O yüzden kadınlar birlikte hareket etmeli ve birlikte mücadele etmeli.

Cennet çocukluğundan itibaren çok çile çekmiş. Ailesinin yanında çektikleri yetmemiş bir de kocasının şiddetini görmüş. Bir kızını kaybetmiş, ancak kalan üç çocuğu için ayakta kalmayı seçmiş.

10 Ekim Ankara Katliamı’nda kaybettiğimiz barış güvercinlerinden biri Elif Kanlıoğlu. Onu anlatan Elif belgeseli de ‘barış’ı, ‘mücadele’yi, ‘vazgeçmeme’yi, diretiyor insana.

Film, her kadının anneliğe hazır olmayabileceğini ve her kadının anne olmasının zorunlu olmadığını belirtmekten çekinmez.

Doğumda kazandığımız biyolojik cinsiyet, doğduğumuz anda toplumsal cinsiyetle bir ömür boyu süren dinamik sürece giriyor.

Onca zaman içinde, ne kadın dayanışmasını, ne de emek ortaklaşmasını hiç terk etmemiştir Gülseren’i.

On üç yaşında evlendirilen, on dört yaşında anne olan bir kadın Ayşe, şimdi bir kaçak gibi yaşamak zorunda ve her gün öldürülme korkusu ile evden çıkarak gidiyor işe.

Ne ölümüne zayıf, ne de ölümüne kilolu olmaya karşı, olması gereken kadına da susturulmak istenen kadına da izin vermeyin.

Önce çekinerek girmiş kapıdan içeri, ama sonra dayanışmanın tam ortasında bulmuş kendini. İşte bu, Elif’in ikinci baharının ve kendini keşfinin hikayesi...

Sultangazi Esentepe Mahallesi’nde yapılmak istenen talana karşı mücadele edenlerden biri olan Ayten, mahallede evleri gezerken karşılaştığı manzarayı Ekmek ve Gül’e anlattı.

Eğitim veliler içinde öğrenciler için de bir keşmekeş olmuş durumda. Üç kuruş kazanıp çocuğu daha iyi eğitim alsın diye özel okula gönderen bir veli soruyor bu durumun nedenini!
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.