DERGİMİZDEN

2026'ya girerken: İnsanca yaşam istiyoruz!

‘Umarım bu yeni yıl, düşlediğimiz günlere gebedir. Umarım 2026, daha eşit, daha adil, daha özgür ve insanca bir yaşamın kapısını aralar.’

Yıl sonu envanteri ve varoluşun ağırlığı

Dergimizin yıl sonu envanter sayısına katkı olması dileğiyle kaleme alınan bu mektup, bireysel mutsuzluğun toplumsal bir bunaltı çağına dönüştüğü bir yılın muhasebesini yapıyor.

‘Ne böyle yaşamaya ne böyle ölmeye mecburuz’

Bu trajediye neden olan koşulların bir kader olmadığı ve tek mecburiyetimizin dayanışma olduğu gerçeği, hayatları birbirine benzeyen işçilerin hikayelerinde gizli.

Birgül’ün yumruğu, yüz binlerce işçinin yumruğu

Smart Solar işçisi Birgül Ünsal, düşük ücret dayatmasına karşı grevde özgürlük ve adalet için direnen kadınların sesi oluyor: ‘Korkmamız gereken tek şey, hakkımızı aramamak.’

Suat Derviş’in mirasından Smart Solar direniş çadırına

İşçi sınıfının geçmiş kuşaklarının mücadele mirasını devralmanın, büyütmenin ve sonraki kuşağa devretmenin bir aracı olarak emeğin edebiyatına ihtiyacımız var...

6 yıllık mücadele ve direnişin onuru

Astım ve bronşit hastası olmasına rağmen çalışmaya devam eden işçi, boşanma sonrası tek başına ayakta durma mücadelesini, borç batağını ve çocuklarının güvencesizliğini dile getiriyor.

Şık Makas'ta kadın olmak

Tekstil işçisi Fatma Çelik, Tokat'taki Şık Makas fabrikasındaki 9 yıllık çalışma hayatında yaşadığı baskıyı, zorbalığı anlatıyor...

Depremin gölgesinde kadın emeği: Görünmez sömürü, yetmeyen ücret ve güvenilmez sendikalar

BİRTEK-SEN Malatya Temsilcisi Halime Sancak’ın aktardığı veriler ve saha deneyimleri, Malatya’da kadın işçilerin karşılaştığı derin sorunları gözler önüne seriyor.

5 bin liralık ‘nezaket’ ve 300 liralık sistem faturası

Tüm bu koşturma, yorgunluk ve sinir, sadece bir gerçeği gösterdi: Sorun 5 bin lira değil, kaşıkla verip kepçeyle alan düzende. İşte bu yüzden, tüm bu yaşananlar anlatılmaya değer.

Lüks değil, emeğimin karşılığını istiyorum

‘Neden her şeyin fiyatı yükselirken bizim aldığımız maaş aynı kalıyor?’

Üç çocukla yaşam savaşı: ‘Hani neredeler? Düştüm işte, kaldırsın beni!’

‘Hem aç kalmamızı istiyorlar hem de onları desteklememizi istiyorlar. Kusura bakmasınlar, yok öyle. Düştüğümde, aç kaldığımda beni kaldırmayan bu devleti destekleyemem.’

İçimizde kıyametler kopuyor

‘Annelerin gözyaşının, çocukların açlığının normalleştirildiği bu düzene razı değilim, razı olmayacağım. Ekmek de bizim, gül de bizim.’

Bu düzen susmamızı istiyor ama biz örgütlenerek güçleneceğiz

‘Yapılması etkili olacak tek hareket birlik olmak, el ele olmak ve ses çıkarmaktır.’

B12 vitamini: Güçlü bir zihin ve dinç bir vücut için temel yakıt

‘Son yıllarda beslenme yetersizliği ve sağlıklı besine ulaşamama, B12 eksikliğinde rol oynamaktadır.’

Bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek mücadelesinde ısrarcıyız

Çocuklarının eğitim hakkını yok etmeye çalışan MEB'e açtığımız dava ile hep birlikte Bakanlığa ‘görevini yap’ diyoruz. Görevini yapıncaya kadar da mücadeleye devam edeceğiz...

Ekmek ve Gül dergisi Kasım 2025 sayısı

Bu sayımızda şiddeti hem kullanan hem de sürekli yeniden yaratan sermayenin şiddetine mercek tutuyoruz...

Korkusuz bir hayatın yolu bizim adımlarımızda

Gücümüzü, parçası olduğumuz sınıfın tarihsel dönüştürücü gücünde bulacağız. Korkusuz, güvenceli bir hayatın da yolunun bunun adımlarını atmaktan geçtiğini bileceğiz...

Dünyayı saran karanlığa rağmen: Kelebeklerin mirası kadınların eyleminde, düşlerinde

Düşmanlarımızın dost olup safları sıkılaştırdığı dönemde 25 Kasım, emeğimiz, yaşamımız ve özgürlüğümüz için mücadelemizi ortaya koyacağımız günlerden biri olmalı.

Dosya| 25 Kasım’a giderken sermayenin şiddeti

25 Kasım’a giderken bugün şiddetin temelindeki unsurları incelemek ve önümüze mücadele rotamızı güçlendirmek amacıyla bu dosyayı hazırladık.

Kapitalizmde aile neden şiddetin pekiştiği bir alana dönüşür?

Bugün kadınlara yönelik baskıların, eşitsizliklerin ve sömürünün kaynağı üretimin ve yaşamın nasıl örgütlendiğiyle ilgili. Kapitalizmde kadının yükü bir “rol” değil, bir zorunluluk.

Editörden