DERGİMİZDEN

Düzenli fiziksel aktivite çocuk ve gençlerin fiziksel, sosyal ve mental gelişimi için oldukça önemli. Fiziksel aktivite özellikle onlar için hayati!

Parklar, oyun alanları yetersiz, çocuklarımız sosyalleşemiyor, parklarda sıra bekliyor… Bu yaz aylarını çocuklarımız için nasıl dinlenecekleri ve eğlenecekleri bir tatile çevireceğiz?

Tarihsel bir anlatı olmasının yanı sıra, dönemin insanlarının duygularını da çok gerçekçi bir biçimde yansıtan roman güçlü karakterleri ile dikkat çekiyor.

1998 yılında ilk adımı atılan Gençlik Yaz Kampının bu yıl 19’uncusu düzenleniyor: 18-25 Ağustos’ta İzmir-Selçuk’ta başımızı birbirimizin omzuna yaslamaya, içimizi yıkamaya gidiyoruz!

Dizinin yayına girdiği bu dönemde basın özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik uygulamaların artmaya başlaması kamuoyunda oldukça tartışılıyorken, bakalım ekrana yansıması nasıl olmuş?

Okullarda sözleşmeli çalışan personeller yaz tatili gelince işsiz kalıyor. Bir sonraki dönem işlerine geri dönüp dönemeyecekleri belirsiz. Gelin, bu işin derdini, çekenden dinleyelim...

Bakırköy Belediyesinde grev sonrası sözleşme yenileme döneminde neler yaşandığını Bakırköy Belediyesinde yıllarca emek vermiş bir işçi anlatıyor.

Sendikadan beklemeden seçilecek komiteler ve yapılacak düzenli toplantılarla içerde yaşanan baskılara karşı ortak hareket etme kabiliyetine kavuşacak inisiyatif almanın zamanı gelmedi mi?

Tatilin emekçilerin sözlüğündeki yeni anlamı ek iş yapmak için boş zaman…

Ayşe, Neşe, Aynur, Nesrin ne yapsalar geçinemeyen dört kadın. Derdin nedenini de çözümünü de biliyorlar bilmesine de işte o soruda gelip düğümleniyor mesele...

Özge ve Birsen, boşanıp çocuklarıyla yeni bir hayat kurmak isteyen iki kadın. Onlara barınacakları bir ev ararken fahiş kiralar karşısında öfkelenmeden duramıyoruz.

Bedia, eşi yurt dışında çalıştığı için iki çocuğuna büyük zorluklarla tek başına bakmış. Sağlık sorunları olan çocuklarıyla hastaneden eve, okula zorlu bir hayat yaşamış. Ah’ları çok...

Market zincirinde yaşadığı taciz sonucu sözlü ve yazlı şikayette bulunan kadın işçinin şikayeti dikkate alınmadığı gibi işçi işten atıldı. Tuzluçayırlı kadınlar ise kadın işçiyi yalnız bırakmadı.

Yaşadığımız baskılar karşısında haklarımızı bilerek, haklı itirazlarımızı yaparak, kazandık ve bu deneyimlerimizi arkadaşlarımızla paylaştık. İşyerinde işçinin inisiyatifi daha fazla hissedilir oldu.

Mamak Belediyesinde çalışmakta olan 1650 işçiyi ilgilendiren toplu sözleşme süreci devam ederken Toplu sözleşme taslağı bu süreçte nasıl hazırlandı? Kadın işçilerin talepleri nedir?

Çoğunlukla evlerde yatılı olarak temizlik, çocuk, yaşta hasta bakımı işlerinde çalışan göçmen kadınların iş bulmaları için aracılık eden bir şirkette çalışan bir kadın anlatıyor:

ODTÜ’de aktif ve düzgün çalışan Cinsel Tacizi Önleme Birimleri, üniversitelerdeki kadınların ve LGBTİ’lerin en acil talepleri arasında yer alıyor.

‘Temizliğe gittiği evde ferahlatıcılı, aromalı şeyi bulup eve getiren sonra kocasının banyo dolabında bulmasıyla yakalanan Ayşe ne yapacağını şaşırmış.’ Buyurun Ayşe’nin yeni maceralarına…

Bizim yarına koşmaya ihtiyacımız var. Birlikte, yan yan uzun bir koşu ama bizi bugün mahkum ettikleri geleceksizliğe, baskıya ve sömürüye karşı tek çaremiz.

Bir Orta Çağ cadısı gibi varilde yakılıyorsak bu bizi öldüren katilin gölgesi değil de bizim bizatihi tutuşturduğumuz bir kıyamet. Miş!
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.