DERGİMİZDEN
Sağlık emekçisi Arzu Sert, sendikal faaliyet nedeniyle açığa alınmış ve yine mücadeleyle işine geri dönmüştü: Bizler sömürüye, şiddete, hukuksuzluklara karşı mücadele devam ediyoruz ve edeceğiz.
Malatya’da aile sağlığı merkezlerinde çalışan bir grup sağlık emekçisi kadınla aile hekimliği sistemi üzerinde konuştuk. Hani derler ya bir dokun bin ah işit diye, aynı o şekilde bin ah işittik.
Kartal Lütfi Kırdar EAH’de bir araya geldiğimiz sağlık emekçilerinin de sağlık işçilerinin de sorunları ortak. Talepleri de ortak olan bu kadınlar en birincil isteği ise emeklerinin karşılığını almak.
Bursa’da işçi kadınlar ile yapılan anketen ortaya çıkanlar yoksulluğun boyutlarını gözler önüne seriyor.
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği pandemi koşullarına rağmen 1 yıl boyunca sürdürdüğü çalışmaları mahallede gerçekleştirdiği şenlikle sonlandırdı. Şenlikten kadınlara kalan kocaman bir dayanışma oldu.
Ankara’dan Eczacı Ezgi Kaya yazdı: Çöp toplayarak geçimini sağlayan ve üç çocuğu olan bir kadın, 2 kilo doğan ve beslenemediğinden 1 buçuk kiloya düşen bebeği için mama alamadan eczaneden çıktı!
Bekar bir anne olan bu işçi kadın, depremde de evini kaybetti. Okul masraflarını ve okul kayıt ücretini ödeyebilmek için sekreter olarak çalıştığı kurumda bir de geceleri hasta bakmaya başladı.
‘Hayatımın özeti; geçim sıkıntısı ve iki çocuk’ diyor İzmir’de bir hastanede temizlik işçisi bir okurumuz. Kendi ayakları üzerinde durma çabasını ve yaşadıklarını anlatıyor.
Bugün binlerce kadının içinde gürleyen bu fırtınaya tanığız, evlerde tek başınayız belki ancak bunu yaşayanın sadece Suzy olmadığını da biliyoruz.
Ekmek ve Gül'ün Eylül 2021 sayısında; Afgan göçü tartışmalarından, 6 Eylül'de açılması beklenen yeni eğitim-öğretim yılına, işyerlerinde süren TİS süreçlerine kadar kadınlar tartışıyor...
Ekmek ve Gül’ün eylül sayısı, kendileri adına konuşan egemenlere karşı kadınları n megafonu alarak sesini yükseltmeye başladığı bir şecere gibi.
Gerçek özgürlük ve nihai kurtuluş yerli ve göçmen kadınların antiemperyalist mücadelede onları ezenlere ve sömürenlere karşı birleşmesindedir.
Tek adam hükümeti Taliban’la, ‘Bizim Taliban’ın inancıyla ters bir yanımız yok’ diyerek iş tutuyor. Bu Afgan kadınların burkaların içine hapsolması, tecavüze uğraması, alınıp satılması demek…
Afganların göç yollarında durak noktalarından biri Van. Van’da akşam saatlerinde parklarda toplanan Afgan ailelerden biriyle Türkiye’ye gelişlerini ve buradaki yaşam koşullarını konuştuk.
Bir metal fabrikasında asgari ücretin altında, sigortasız çalıştırılan Suriyeli, Afgan, Özbek, Kırgız kadınlar yaşadıklarını ve Türkiye’nin Taliban’la ilişkilerinin yarattığı kaygıları yazdı.
İki farklı dönemde Türkiye’ye gelen Selva ve Zahra’yla son dönemde artan ırkçı söylemleri ve saldırıları konuşmak isterken, derin bir yokluk ve yoksulluk hikayesiyle karşılaşıyoruz.
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinde bir araya geldiğimiz kadınlar, mültecilerin yaşamak için katlanmak zorunda kaldıklarına üzülseler de, ekonomik kaygılar nedeniyle öfke de duyuyor.
Bu roman bize, çoğu zaman küçümseyerek bakılan, hor görülen, itilip kakılan göçmenlerin neler yaşamak zorunda kaldıklarını, yolculukları boyunca karşılaştıkları zorlukları yalın bir dille anlatıyor.
İstanbul’dan bir öğretmen mülteci çocuklara eğitim vermek için özel bir eğitim almadıklarını ve çocukların eğitiminin öğretmenlerin bireysel inisiyatifine bırakılmasının sorunlarından bahsediyor.
Dudullu OSB’de bulunan fabrikalardan işçi kadınlar ‘ücretsiz’ eğitim için istenen kayıt paralarını ve çocuklarının bakımdan ve eğitimden nasıl uzaklaştığını anlatıyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN










































