DERGİMİZDEN
Sendikaya üye olmayan kadın emekçilerin tamamına yakınının kadınların sendikalara üye olmaları gerektiği yönünde olumlu görüş bildirmesi dikkat çekici ve umut veren bir sonuç olarak ortaya çıktı.
Krizi gerekçeli dayatmalara tepkisini dile getiriyor metal işçisi bir kadın: ‘Yarış atı gibi bizi akşama kadar koşturuyorlar. Biz bu durumdan şikayetçiyiz.’
Bu yaşıma kadar birkaç kez kriz gördüm. Ama böylesini ilk defa görüyorum. Şu an ülkemizde ne tarım ne hayvancılık yapılabiliyor. Bir de ülkede kriz yok deyip yalancılıkla suçluyorlar.
Kartal Belediyesi’nde sendikalaşma haklarını kazanan ve ‘gerçek bir kadro’ mücadelesi sürdüren taşeron işçilerin eşleri: Bu kölelik düzenine herkes karşı çıkmalı!
Hayatımızı, bizi mutlu kılan şeyleri de elimizden alıyorlar. Ailelerle, arkadaşlarımızla, sevdiklerimizle geçirebileceğimiz güzel zamanları elimizden alıyorlar.
Bu sistem, bu çark nasıl dönüyor biz işçiler gerçekten yetişemiyoruz. Her geçen gün daha çok çöküyorlar gırtlağımıza.
“Markamın ismini Parzun koydum. Ana dilim olan Zazaca’da süt süzmek için kullanılan torbaya deniyor. Bendeki karşılığı ise arınmak.”
Hangi kadın üç kuruş nafaka için mahkemelerde sürünmek, kendi ayakları üzerinde yaşamak dururken başkasından, hele de hayatından çıkardığı bir adamdan gelecek üç kuruş paraya tamah etmek ister?
Kartal Cumhuriyet Mahallesi muhtarlığına adaylığını koyan Gülcan Aydın, kadınlara sesleniyor: ‘Ortak dertlerimizi birlikte çözelim, birlikte mücadele edelim.’
Sincan’da kadınlara yerel seçimler için fikirlerini sorduk, hemen hepsi ekonomik krizin etkilerini anlatıyor ve ‘krizi çıkaranlara, cebimizi yakanlara oy yok’ diyorlar.
Ekim ayı sayımızda dünya kadınlarının kriz karşısında yaşadıkları sorunları ele almıştık. Bu sayımızda ise kadınların kriz karşısında nasıl mücadele ettiklerine ve neler yaptıklarına bakacağız.
Osmanlı döneminin bilinen ilk kadın divan şairidir Mihrî Hatun. Şiirdeki ustalığı, cesareti, içtenliği ile dikkat çekmiş, döneminin usta divan şairleri ile atışmaktan geri durmamış bir kadın ozan.
Ne kadar acıdır ki bir yerlerde tutulan gizli sesler var… Kimsenin duyamadığı o anlatılar var. Bir tarih söyleminin kadın tarafından aktarılanları, gizli kalmak durumunda kalıyor.
Üst solunum yolu enfeksiyonu insandan insana bulaşması çok kolay olan bir hastalıktır.
Annesiyle birlikte cezaevinde 40 gün kalması bile yetmişti Sarya’ya. Sarya’nın nezdinde anlatılanlar bugün yüzlerce çocuğun parmaklıklar ardındaki yaşam koşullarının en açık ifadesi oluyor bize.
Kadınlar cumhuriyetin kuruluşundan bu yana kazanılmış haklarını bugün geldiğimiz bu noktada maalesef kaybetmek üzere.
Sevgili kadınlar, kaderimizi bir erkeğin aşkına, sevgisine bırakmamalıyız. Çalışıp, üretip var olduğumuzu göstermeliyiz.
Eşini kaybedince çocuğuna tek başına bakmak zorunda kalan bir kadının sosyal yardım alabilme çilesi: Gizlice AKP’ye üye yapıldı.
‘Ne oluyor arkadaşlar torbacı mıyız, bıkmadınız mı kanamalarınızı saklamaktan!’
Kadınlar 103 korkmaz insan futbol turnuvasında... Barış ve eşitlik için sahaya çıktılar
- EN SON
 - ÇOK OKUNAN
 - ÖNERİLEN
 









































