DERGİMİZDEN
Kamuda tasarruf paketiyle birlikte yapılan bütçe kesintileri ne hikmetse hep öğrencilerin haklarından yapılıyor.
‘Üç kuruş paraya idareten bir ömür tüketeceğimiz değil, çocuğumuza sağlıklı bir hayatı kuracağımız, bir ayakkabı almak için kredi mi çeksem demeyeceğimiz bir hayatı istemiyor muyuz?’
Hak arama mücadeleleri devam ederken bundan bir haber olan işçilerin de bu umut ışığını yakan sınıf kardeşlerinin mücadelesinden öğrenmeleri gerekiyor.
Pazarın ortasına geldim arabam hâlâ boş. Arttırdığım pazar paraları etikete gelen zamlara yetmiyor, spor olsun diye birkaç tur atayım diyerek dolanıyorum tezgahları.
Ağır çalışma koşulları, düşük ücretler... Market çalışanları bu şekilde yaşamını sürdürmeye çalışırken bir de fiyatlara sinirlenen müşterilerle ilgileniyor. Halbuki fiyatları belirleyenler bu marketle
Sadece hayatta kalmak için değil, hayatı yeniden yaratmak için sür fırçayı tuvale!
Kamu toplu sözleşmelerinin maddelerinde yer alınması istenen talepler sadece ücretlerle sınırlı değil.
Etlik Şehir Hastanesindeki taşeron şirketlerde çalışan kadın işçilerin gündemlerinin başında asgari ücret geliyor.
2024 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen ilk Güney Koreli ve ilk Asyalı kadın yazar olan Han Kang’ı ve onun Türkçe’ye çevrilen kitaplarından ikisini tanıtmak istiyorum.
'Sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemi performansa dayalı, bilimsel yaklaşımdan uzak yönetmelikler ile düzeltilemez.'
‘Metal sektöründe çalışan kadın işçiler hafta sonu hatta vardiyaya gitmeden önce ev temizliğine ve yarım gün işlere gidiyorlar. Şimdi gözümüz kulağımız yeni asgari ücretin belirlenmesinde.’
Kadınlar olarak şiddetle mücadele ettiğimiz bu zorlu süreçte, şiddete karşı haklarımızı ve bu hakları kullanırken karşılaşabileceğimiz engellerle başa çıkma yollarını ele alacağız.
Kadınlar olarak dayanışmaya, kız kardeşlik köprüsünü güçlendirmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
İAÜ Kadın Araştırmaları Kulübünün yönetimi, İkbal ve Ayşenur'un vahşice katledilmesinin ardından gerçekleşen eylem gerekçe gösterilerek feshedilmişti. Kadınlar dayanışmayla kulübü geri kazandılar.
Onca kadın bu ekonomide ne tek başına bir yere gidebiliyor ne de kalıp mücadele edebiliyor. Kadın dayanışmasıyla hayatlarımızı yeniden kurabiliyoruz.
Kreşlerin, tüm ebeveynleri kapsayacak şekilde merkezi yönetim ve yerel yönetimler tarafından ücretsiz bir şekilde sağlanması önemli.
Fakültede ve yurtta arkadaşlarımızla görüşüp yaşadığımız sorunların değişmesi için ne yapabileceğimizi konuştuk.
Devlet kreşi olmadığı için bir çocuğunu sıbyan mektebine göndermek zorunda kalan Narin, diğer çocuğunu da saatlerce evde yalnız bırakmaya mecbur kalıyor.
‘İktidarın, mücadele edebileceğimiz alanları yok etmeye yönelik hamleleri de sürüyor. Bu baskılara rağmen biz kadınlar her alanda mücadelemizi sürdürüyoruz.’
‘Her birimiz farklı deneyimler yaşamış olsak da aynı duygularla ve aynı amaçla bir araya gelmiştik. Oradaki mücadele ruhunu hissetmek tarif edilmez bir duyguydu.’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN










































