DERGİMİZDEN
‘Cana can demesini bizler de biliyoruz ama demedik. Biz yaşam hakkımızın etkili, yeterli cezalarla güvence altına alınmasını istiyoruz.’
Kimi biber gazı taşıyor, kimi konum bilgilerini kız kardeşleriyle paylaşıyor. Ama asıl sorumuz şu: Bu önlemlere ihtiyaç duymadığımız bir dünyayı nasıl kuracağız?
‘Rojîn’e ne olduğunun, arkadaşımızın nasıl kaybettirildiğinin hesabını sormaya devam edeceğiz. Sesimiz katledilen, kaybettirilen tüm kadınlar için çıkacak.’
Tüm gerçekler yüzüne vurulunca insan afallıyor ama bu afallamadan sonra daha çok çabalama, bir şeyler için direnme isteği yükseliyor içinde.
Kampüsün içinde kalan arkadaşlarımın en büyük şikayeti sabah ve akşam saatlerinde yabancı insanların onları taciz etmesi.
Bütçe işçi ve emekçi kadınlar açısından daha fazla sefalet anlamına gelirken onların emeğini sömürerek kendisini var eden sermaye için servet vadediyor.
Kadın cinayetlerine karşı en az 61 ilde kadınlar sokağa dökülürken Çorlu’da iki eylem gerçekleşti. Biri genç kadınlar için özgür bir kürsü olurken diğeri iktidarın tahakkümündeydi.
Çöl Çiçeği filminden söz ediyorum. Waris Dirie’nin kendi hayat öyküsünü yazdığı aynı isimli kitaptan uyarlanmış 2009 yapımı bir film.
‘Denetlenebilir, ücretsiz, sağlık çalışanlarının haklarının verildiği, her hastanın aynı muameleyi göreceğinin garantisinin verildiği, devlet tarafından sağlanacak bir sağlık hizmeti çözüm olabilir.’
Var olan aşılara ulaşmak da sağlıklı doğan bebeklerimizi toplumun bir parçası olarak sağlıklı büyütmek de yalnızca maddi imkansızlıklar içerisinden imkan doğurmaya çalışarak olabilecek şeyler değil.
‘Devlet bir çocuğun dünyaya gelmesinden itibaren yaşam hakkını nasıl garantiye alacak? Para hırsıyla bebek çetelerinin, sağlıkta özelleştirmenin önünü açanlar hesap verecek mi?’
Sağlıkta dönüşüm programı ile piyasalaşan sağlık sisteminin sonuçlarını bugün en acı şekilde, yenidoğan yoğun bakımda kâr uğruna öldürülen bebeklerimizle yaşıyoruz.
Smear testini yaptırmak bedava, ama HPV aşısı 12 bin lira… Bu sağlık sisteminde kendimizi nasıl sağlıklı tutacağız?
Öykülerin tümünün cinsel yönelimleri ya da cinsiyet rollerini konu aldığını söyleyebileceğimiz bu kitap, çoğumuzun bilmediği, dillendirilmeyen hayatları bambaşka yönleri ile okuru yüzleştiriyor.
‘Susan değil, savaşı sona erdirmek için elinden geleni ardına koymayan kadınlar tüm varlığıyla yıllar boyu barış mücadelesi verirken bu mücadele deneyimini de büyük bir direnç fotoğrafına dönüştürmüş'
Madem barıştan ya da barış olanağından söz ediyoruz; o halde devletin somut adımlar atması gerekiyor.
Ayşe hem mevsimlik işçi hem depremzede. Konteyner kentte yaşam mücadelesi veriyor. Yoksulluğun en ağır sonuçlarını, çocuklarıyla hayatta kalmaya çalışarak göğüslemek zorunda kalıyor.
Kadın Çalışmaları Topluluğu olarak örgütlediğimiz ve birçok sıra arkadaşımızın katıldığı eylemde öne çıkan sloganlardan biri de ‘Kadın cinayetleri politiktir!’ sloganıydı.
Ne çok istiyordum para kazanmak. Ben de varım bu toplumda diyebilmek. Fikirlerimle taban tabana zıt bir partiye üye olmak zorunda kalmak yetmezmiş gibi iş yerinde mobbingle, kocamla baş etmeliyim.
Ben de çalışmayı çok istiyorum ama maalesef yapamıyorum. Kızım ortaokula gittiği için çalışamıyorum.
- EN SON
 - ÇOK OKUNAN
 - ÖNERİLEN
 










































