DERGİMİZDEN

Üç ‘kumalık’ hikayesi: Kararnameler, fetvalar ‘kumalık’ sorununu derinleştiriyor

Aygül, Nesrin ve Şeyma’ya kocaları ‘imam nikahı’ ile başka kadınlarla evlendiklerini söyleyerek ‘kumalığı’ dayatmış. Üçü de bu muameleye baş eğmedikleri için şiddetle tehdit edilmiş.

Kadın mücadelesinin içinden bir muhtar adayı

‘Hiç aklıma gelmezdi muhtar olabileceğim. Şimdi muhtar adayıyım. Kadın derneğinde olmam, örgütlü olmam ve dayanışmanın bana verdiği güç ile her şeyi yapabiliriz.’

‘Belki de dünyayı biz kurtarırız’

Keçiören’den liselilerle İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı kararı ile çıkmanın ne anlama geldiğini konuşmak için buluşuyoruz, konu elbette günlük hayattaki eşitsizliklere geliyor...

Egzersizden kaçmayın, bunları ihmal etmeyin…

Fizyoterapist Meltem Teker, egzersizi günlük rutinimizin bir parçası haline getirmek için önerilerde bulunuyor.

Kadın mühendisin iş görüşmesi notları: Mesleğim ‘etiket’ maaşım asgari ücret mi olacak?

Bir iş görüşmesi anısı, hâlâ ‘erkek mesleği’ diye düşünülen mesleklerde kadınların ayakta kalma çabasını, önlerin konana engelleri, dayatılan düşük ücretleri ortaya seriyor.

Kadın cinayetleri aileye zarar vermiyor mu?

Esenyalı’dan Fatima ‘ben yaptım, oldu’ kararlarına dair düşüncelerini Ekmek ve Gül okurlarıyla paylaşıyor.

Muktedirlere her şey serbest, bizlere her şey yasak!

Muktedirlere her şey serbest bizlere her şey yasak! İşçi emekçi sınıfının mücadele günü olan 1 Mayıs yasak ama çalışırken ölmek serbest…

İkizdere taş ocağı olmasın!

İkizdere bizimdir! İkizdereli kadınlar kızkardeşimizdir!

Ekmek ve Gül Nisan 2021 sayısı

Ekmek ve Gül'ün yeni sayısında kadınlar İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına öfkelerini dile getirirken, haklarımız ve hayatlarımız için mücadeleyi nasıl ortaklaştıracağımızı da tartışıyor...

Vaktimiz de tahammülümüz de yok artık!

Kadınları toplumsal yaşamdan, siyasetten uzaklaştıran uygulamalara imza atıp İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekenlerin sıradaki diğer haklarımızı gasp etmesini beklemeye tahammülümüz yok artık!

Tek adamın kararı, kadınların hayatı, hepimizin 1 Mayıs’ı…

Kadınların kazanımlarını açık hedef haline getiren, hükümetin önüne gericilik programlarını koyan çeşitli politik, dini mihraklar kadınlara saldırı programlarını yenilemenin hazırlığını yapmaktalar.

İşçi kadınlar Sözleşme’den çekilme kararını nasıl tartışıyor?

Pendik ve Tuzla Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikalarda çalışan kadın işçiler, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının işçiler arasında nasıl tartışıl(ama)dığını anlatıyor…

Depo işçisi kadınlar ilk kez eylem alanındaydı

Berivan Balkay, Esenyurt’ta depo işçisi kadınların İstanbul Sözleşmesi tartışmalarını ve ardından birlikte eylem alanında yaşadıkları dayanışmayı anlatıyor…

Anadilimizde hizmet almak, şiddete karşı korunmak hakkımız!

‘Kürt kadınların uğradığı şiddet karşısında devletin özel önlemler almak gibi bir ödevi var.’

8 Mart’ta yaptığımızı 1 Mayıs’ta da yapalım!

Samatya Ekmek ve Gül Grubundan sağlık emekçisi kadınlar 8 Mart’ta gerçekleştirdikleri birliği 1 Mayıs’a taşımaya hazırlanıyor.

‘Amaaan ne olacak’tan ‘Peki şimdi ne yapacağız’a…

Sağlık emekçisi kadınların İstanbul Sözleşmesi’ne dair bilgileri yetersiz. Bilgi aldıkça kadınlar Sözleşme’den çekilme kararına tepki gösteriyor ve ‘Şimdi ne olacak’ sorusunun cevabını arıyor.

İstanbul Sözleşmesi için eğitim emekçilerinin de söyleyecek sözü var!

Ankara’dan 50 eğitim emekçisi kadının katıldığı araştırma; eğitim emekçisi kadınların İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine dair ortak tepkilerini, mücadele önerilerini ortaya koydu.

Tek başımıza değil! Yalnız hiç değil!

Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını mahallelerindeki kadınlarla tartışıyor.

Her gün bize yaşatılan korkulara artık son

20 yaşında üniversite öğrencisi genç bir kadın, harçlığını çıkarmak için çalıştığı işyerinde, bir müşterinin tacizine maruz kaldı. Yaşadıklarını Ekmek ve Gül aracılığıyla paylaşıyor…

Gersan’da kadın işçilerle İstanbul Sözleşmesi sohbeti

Gersan Sanayi Sitesinde bir imalathanede buluştuğumuz işçi kadınlar İstanbul Sözleşmesi’ne dair sorularını yöneltirken, kadınların korumasız bırakılmasına karşı çözüm önerilerini de dile getiriyor.

Editörden