
Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında memurlara getirilen doğum sonrası yarı zamanlı çalışma uygulamasını ve ilk toplantısını yapan Kadının Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulunu değerlendirdi.
“Ayşe Tokyaz cinayeti ihmal değil bir politikanın sonucu”
EMEP Milletvekili Sevda Karaca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca kurulan Kadının Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu’nun ilk toplantısına dair konuşmasında; Bakanların “kadınlar için ne iyi işler yaptıklarını” anlattıklarını belirterek gerçeklerin başka olduğunu ifade etti. İstanbul’da 22 yaşındaki Ayşe Tokyaz’ın eski bir polis olan Cemil Koç tarafından vahşice öldürülmesinin faillerin nasıl korunup kollandığını gösteren bir örnek olduğunu belirten Karaca “Bugün bu cinayetin ardında yalnızca bir fail değil; aynı zamanda görmezden gelenler, görevini yapmayanlar, yasaları uygulamayanlar da var. İçişleri Bakanlığı’na defalarca sorduğumuz şu soruya hâlâ yanıt yok: Kolluk görevini ihmal ettiği için kaç kişi hakkında işlem yapıldı? Kaçı ceza aldı? Kolluğun bu tavrı artık bir ihmal değil, bir politikanın apaçık kasıtlı hareketedir. Ve tam da bu kadın düşmanı politika bu ülkede kadın cinayetlerinin sistematikleştiren şeydir” şeklinde tepki gösterdi.
“Aile Bakanlığı kadınların korunmasına bütçe ayırmayıp eşitsizliği derinleştiriyor”
Koordinasyon kurulunda konuşan bakanları, kadın düşmanı politikaların mimarı olarak nitelendiren Karaca, “Toplantıda kurdukları şaşaalı masalarda ne kadar güzel işler yaptıklarını anlatadursunlar, şiddetle mücadeleye, kadınları korumaya o masanın ağırlama gideri kadar bütçe ayırmadıkları hafızamızda” dedi.
Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın “kadınların iş-aile yaşamını uyumlaştırma komitesi” kurma kararının kadınları yarı zamanlı, düşük ücretli, güvencesiz ve esnek çalışmaya mecbur bırakmak demek olduğunun altını çizen Karaca “Kadınları eve kapatıp eşitsizliği derinleştirmek demek. Şiddete açık hale getirmek demek. Ama bunun adına da kadını güçlendirmek diyorlar!” dedi.
“Kadın cinayetlerinde indirim mi büyük başarı?”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “yargıdaki büyük başarılar” konuşmasına da değinen Karaca “Hangisi büyük başarı? Kadın cinayeti davalarında faillerin ‘haksız tahrik’ savunmaları ile indirim alması mı? Şiddete uğrayan kadınların şikayetlerinin delillere rağmen kapatılması mı? Uzaklaştırma kararlarının uygulanmaması mı? Kadınların adalete erişimlerinin geçim sebebiyle giderek zorlaşması mı? Kadınların yüzde 35’i evli oldukları erkekler tarafından katledilmesine rağmen boşanmalara aile arabuluculuğu getirmek, aile mahkemesi hakimlerine boşananları aile danışmanlığına yönlendirme yetkisi verilmesi mi?” şeklinde sordu.
“Kız çocuklarını eğitimden AKP koparttı”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “Kadının güçlenmesinin yolu eğitimden geçer” sözlerini eleştiren Karaca “Zorunlu eğitimi kırpa kırpa bitirdiniz. Kız çocuklarını eğitimden koparan politikaların tamamı AKP döneminde oldu. Çocukları ya tarikat yurduna ya da çocuk yaşta zorla evlendirmeye kim açtı? Bize masal anlatmayın” diye konuştu.
“Çocuk bakımı kadınların omuzunda”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Resmi Gazete’de yayımlanan “memurların, doğumdan itibaren ilköğretim çağına başlayana kadar yarı zamanlı çalışması”na dair yönetmeliği eleştiren Karaca “Bu, memurlara esnek çalışmanın ilk kez gündeme gelişi değil. Sekiz yıldır iktidar sözcüleri ya da yandaş medya tarafından ‘müjde’ gibi sunulan bu değişiklik, bugün yürürlüğe girdi. Bu yönetmelikle ne oluyor? Kadınlar, yarı zamanlı çalışmaya geçtiğinde maaşının yarısını alıyor. Sosyal yardımlar da yarıya düşüyor. Emekliliği gecikiyor. Kademe ilerlemesi yavaşlıyor. Bunun adı ne kolaylık ne destek. Bunun adı: sorumluluğu kadına yıkmak” dedi.
Düzenlemede kadın-erkek ayırmıyor dense de pratikte bu uygulamanın kadınlar tarafından kullanılacağına dikkat çeken Karaca “Çünkü toplum, çocuk bakımını hâlâ kadının omzuna yüklüyor. Bu da kadınları iş hayatından uzaklaştırıyor, esnek çalışmak zorunda bırakıyor. Bugün annelik bahanesiyle sunuluyor, çünkü çocuk bakımı kamusal bir hizmet olarak sunulmuyor. Kadınlar eşlerine daha bağımlı hale getiriliyorlar. Bu da neden ‘kadını güçlendiren’ bir adım olmadığını bir kere daha gösteriyor” dedi.
Kreşleri kapattılar, şimdi kadını eve kapatmak istiyorlar
“Kamuda tasarruf tedbirlerinin açıklanmasıyla birlikte, ilk olarak kamu emekçilerinin kreş ve servis hakları hedef alınmıştı. Bu sürecin hemen ardından, Ege Üniversitesi Hastanesi’ndeki kreş kapatılmak istendi, ardından ise özel sektöre devredildi. Burada çalışan sağlık emekçileri, bu gelişme yüzünden işten ayrılmayı bile düşünmek zorunda kaldıklarını ifade ettiler. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda çalışan işçilerden talep edilen kreş ücreti yaklaşık 13 bin TL. Bakanlık çalışanları ‘İki çocuğu olanın cebinde maaş kalmıyor’ diyorlar” ifadeleriyle kreş ihtiyacınının aciliyetine dikkat çekti.
Müjde değil, baskı biçimi
“Kadınların günlük yaşamında karşılığı olmayan boş övünmelere, boş müjdelere karnımız tok” diyen Karaca “Kreşin olmadığı, bakımevlerinin bulunmadığı, süt izninin bile keyfi kullandırıldığı bir düzende, kadınlara ‘al sana esneklik, hem çocuğa bak hem çalış’ demek; bir destek değil, yeni bir yük anlamına gelir. Bu kararın ardında bir ‘müjde’ değil, kadın emeğine yönelen yeni bir baskı biçimi yer alıyor. Yarı zamanlı çalışma, bir hak olarak değil, giderek bir zorunluluk olarak dayatılıyor” dedi.
AKP’nin yıllardır kadınlara yalan söylediğini belirten Karaca “Kadınlar ceplerinde uzaklaştırma kararıyla öldürülüyor. Kız çocukları eğitimsiz bırakılıyor. Kadınlar bakım yüküyle eziliyor. İş yerinden, hayattan koparılıyor. Bu bir başarı değil. Kadınlar sizin başarı adı altında dayattığınız bu şiddet dolu yaşamı kabul etmiyor!” dedi.
Fotoğraf: TBMM
İlgili haberler
Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulu kuruldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulu kuruldu. Kurulda TOBB tems...
Memura yarı zamanlı çalışma ‘müjde’ değil: Yarı za...
Yarı zamanlı çalışma "müjde" olarak sunulsa da, kadınlara kreşsiz, desteksiz bir ortamda dayatılan b...
İşçi ailelerinin gerçekliği: Gelecek için işçi nes...
İktidarın 'aile' söylemleri bir yanda dururken, diğer yanda emekçi ailelerin gerçek yaşamları yer al...
Avukatlar anlatıyor: 6284 sayılı Yasa nasıl uygula...
6284 hakkında 'aileye zarar verdiği' ve kaldırılması gerektiğine dair tartışmalar yürütülürken bir y...
'Neden boşanmalarda arabuluculuk istemiyoruz?'
Dergimizin orta sayfasında 'Neden boşanmalarda arabuluculuk istemiyoruz?' sorusuna yanıtları zorlu b...
Haksız Tahrik: Bir Erkeklik Hakkı | Eylem Ümit Atı...
1978'den bugüne haksız tahrike dair verilmiş yargı kararlarını, dava dosyalarını inceleyen Eylem Ümi...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.