Koruma altında olmasına rağmen boşanmak istediği erkek tarafından 37 yerinden bıçaklanan TBMM Çalışanı Saliha Ozan, bu sabah yaşamını yitirdi.

TBMM’de görev yapan kadın personel Saliha Ozan, boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından Ankara’daki evinde bıçaklı saldırıya uğradı. Ozan, 37 bıçak darbesiyle ağır yaralanarak kaldırıldığı hastanede yaşam mücadelesini kaybetti. Akkaş'ın saldırıya uğramadan önce "devlet koruması" altında olduğu öğrenildi. Saldırıyı gerçekleştiren Salih Akkaş’ın olayın ardından yaşamına son verdiği öğrenildi.

Birgün'den Havva Gümüşkaya'nın haberine göre boşanmak için birkaç defa harekete geçen Ozan’ın Mayıs 2024’te dava dosyası için hazırladığı dilekçede sürekli ve sistematik olarak fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kaldığını, fail Akkaş’ın kendini tehdit ettiğini belirttiği açığa çıktı. Dava dilekçesinde evliliğin ilk haftasında fiziksel şiddet gördüğünü belirten Ozan’ın dava dosyasına yansıyan ifadelerinde, failin kendisine sürekli olarak "Sana kim bakacak, benden başka kimsen yok" dediği de kayda geçti. Dava dilekçesinde Ozan’ın şu ifadelerle boşanma talebinde bulundu: “Boşanma davası açacağımı söylediğimde ’evini benzinle yakacağım, ailen olmasa seni her gün döveceğimde başıma bela olursun diye boşamadım’ konuşmaları ve ettiği hakaretler, küfürler söz konusu evliliğin devam ettirilmesinde herhangi bir yarar kalmamış olduğu için boşanmama karar verilmesini Sayın Mahkemeden talep etme zarureti hasıl olmuştur.”

Dava dosyasına eklenen fotoğraflarda fail Akkaş’ın kendisini silah fotoğrafları gönderdiğini belirten Ozan’ın 6284 kapsamında önleyici tedbir alınmasını talep ettiği öğrenildi. Ozan’ın mahkeme dosyasına sunduğu mesajlaşmalara ait ekran görüntülerinde Akkaş’ın kendisine “Senin peşinden ölene kadar koşacağım, hadi çık işin içinden çıkabilirsen” dediği de görüldü.

Meclis çalışanlarından sessiz eylem
Saliha Ozan'ın katledilmesinin ardından Meclis çalışanları Meclis'te sessiz oturma eylemi gerçekleştirdi. Anmaya CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, CHP Milletvekili Semra Dinçer, DEM Parti milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Yılmaz Hun ve Sevilay Çelenk katıldı.

Fotoğraf: T24

"Bu bir kadın cinayeti, devlet yoktu"

Kadın hareketi temsilcileri ve muhalefet, yaşananları münferit bir olay değil, sistematik erkek şiddetinin ve devletin sorumluluğunun bir sonucu olarak değerlendiriyor. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, saldırının ardından yaptığı açıklamada, “Şiddeti geçeli çok oldu, bu artık katliam” diyerek isyan etti. “Saliha, Ankara’nın ortasında, TBMM çalışanı olmasına rağmen korunamadı. Bu ülkede kadınlar artık yaşamla ölüm arasında sıkıştı.”

1 ayda 31 kadın öldürüldü
KCDP verilerine göre Temmuz ayında 31 kadın cinayeti gerçekleşti, 30 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Öldürülen 31 kadından 11’i boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 4’ü ekonomik bahanelerle öldürüldü. 16’sının ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi.

"İstanbul Sözleşmesi yaşatırdı"

CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Sevda Erdan Kılıç, yaptığı açıklamada, “Devletin koruma tedbiri verdiği bir kadın daha göz göre göre katledildi” diyerek yaşananları sert bir şekilde eleştirdi: “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldı, 6284 sayılı Yasa etkisizleştirildi. Kadınların yaşam hakkı korunmuyor. Bu bir bireysel suç değil; bu bir devlet ihmali ve siyasi tercihtir.”

"Saliha bir sayı değil"

CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bu bir aile içi tartışma değil, erkek şiddeti. Bu sorunu görmezden gelen herkes bu suçun ortağıdır” diyerek şiddetin politik yönüne dikkat çekti. Başarır, “Saliha bir sayı değil, bir hayat, bir kadın, bir emekçiydi” dedi.

Fotoğraf: Saliha Akkaş