DERGİMİZDEN

Fabrika sahibi değilsen buraya bir bak!

Yeni mezun kadın mühendisler sefalet ücretlerine, sürekli ayrımcılığa maruz kalarak çalışmak zorunda bırakılıyor. İşyerinde ‘beyaz yakalı-işçi’ gerilimini ortadan kaldırmanın formülünü veriyor Açelya.

6 buçuk saat kölelik yarım mesai mi sayılacak?

İki büronun temizliğine, çayına bakıp, karşılığında yol yemek dahil 2100 lira almaya ‘tamam’ demesi beklenen bir kadın anlatıyor…

Sendika dışına itilen kadınlar

Kadınların sendikalarda örgütlenmesi bakım yükü, cinsiyetçi bakış açısı gibi sebeplerle zaten zor. Sendikal bürokrasi ve ataerkil zihniyet kadınların sendikalarda aktif rol almasını kolaylaştırmıyor.

Sağlık emekçileri: Ateş düştüğü yeri değil hepimizi yakıyor

Sendikalar işyerlerini dert etmeyince, işyerinde yaşanan sorunlardan, kadınların taleplerinden bihaber genel-geçer açıklamalarla, kendi söyleyeceği sözün söylenmesini dert ederek geçiştiriyorlar.

İnsani Şeyler: Evet, her şey sınıfsal!

Filmin başarısı sınıfsal tepkileri çok iyi vermesinde ve aslında yaşananların hiçbirinin toplumsal koşullanmaların dışında tek başlarına değerlendirilemeyeceğini düşündürmesinde...

68’den günümüze mücadelenin öznesi kadınlar

68’de de 78’de de kadınlar mücadelenin ayrılmaz bir parçasıydı, inanmışlıklarıyla, değiştirici gücün bir parçası olarak kendi iradeleri ve ataklıklarıyla militanıydı.

Rosa’nın çaresizlik resmini silen silgi

Küçük yaşında hayatın zorluklarıyla karşılaşan Rosa, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği ile tanıştıktan sonra yaşamının bambaşka bir yola nasıl evrildiğini anlatıyor…

Şiddet bedenimin ayrılmaz bir parçası gibiydi

Kadro mudur beklediğim yoksa Azrail mi bilmiyorum. Ama şunu iyi anladım ki ne hükümet, ne karakol ne yargı bizi koruyor. Güvenceli işiniz, insanca yaşayacak ücretiniz yoksa mahalle bile değiştiremiyor

Neriman neden şiddetten kurtulamıyor?

Şiddet sarmalının ortasında tekinsiz bırakılıyoruz. Yıllardır şiddet gören, her seferinde karakola giden Neriman ölseydi onun katili sadece eski eşi mi olacaktı?

Kadınların ‘hata’ları mı, hayatın adaletsizlikleri mi?

Biz yaşamak için ekmek, ruhumuz için gül istiyoruz derken romantik bir akşam yemeğini mi kast ediyoruz? Aşkın ve sevginin eşitler arasında olması gerekmez mi?

Depresyona tek çare ilaçlar mı?

Yaşadığımız sorunların sebebini kendimizde görmek ve çözümsüzmüş gibi düşünmek ağır bir yük oluşturuyor ve hayatlarımızı çıkmaz bir hale getiriyor. Peki; değişmez mi hayat ve yaşadığımız koşullar?

‘Bir rimel bir ev parası etmesin’ demek lüks mü?

Lüks kategorisinde sayılan hijyenik bakım ürünlerine verdiğimiz paralardan sıtkımız sıyrıldı. Hijyen ürünleri marjinalize edilmiş ihtiyaçlar haline geldi kadınlar için.

Karanlığın ortasında ışık kıvılcımları: Faşizmle mücadelede kadınlar

Resmi tarihte unutulsalar, unutturulsalar da faşizme karşı mücadelede kadınlar tüm yok saymalara karşı varlar. Bu kadın kahramanları yokmuş gibi göstermek tarih çarpıtıcılığından başka bir şey değil.

Sınırların Ötesi: Kadınlar hiçbir yerde mücadeleden vazgeçmiyor!

Kadınlar düyanın dört bir yerinde, baskıcı iktidarlara, artan kadın cinayetlerine, haklarına saldırılara karşı sokakta.

Ataerkilliğe verilmiş nüktedan bir yanıt: Kadınlar Ülkesi

Kadınlar Ülkesi 1915’te yazıldı; kitap olarak 1979 yılında yayımlandı. Ataerkinin ağırlıkta olduğu ütopya yazını, Charlotte Perkins Gilman’ın ütopyasıyla yeni bir bakış açısı kazandı.

Ayşe ve tanıdık avukat

Dergimizin geçen sayısında kadınlarla Bergen filmine giden Ayşe, film sonunda bizimkilere tanıdık avukat soruyordu, aranan avukat bulundu, kadın dayanışması korundu…

Kolajen ne? Ne işe yarar?

Bir kolajen furyası aldı başını gidiyor, peki nedir bu kolajen? Kolajen azalınca ne olur? Hangi besinlerde var? Kullanımda nelere dikkat edilmeli?

Hypatia’dan bugüne kadınların değişmeyeni: Yok sayılmak

Bilim alanında kadınların başarılarını küçümseme ve erkek meslektaşlarına atfetme durumunun altında yatan en önemli etmenlerden biri toplumsal cinsiyet rolleri ve kadınlara yönelik kalıp yargılar.

Selimiye’deki Lambalı Kadın

Savaştan sonra İngiltere’de dünyanın ilk modern sivil hemşire okulunu açan Florence Nightingale’in 12 Mayıs’taki doğum günü Dünya Hemşireler Günü olarak kutlanır.

Ekmek ve Gül Nisan 2022 sayısı

İşimiz çok… Hep çok olacak… Ama bugün, dünden farklı… Direnişler dağıtıyor umutsuzluk iklimini, umutsuzluğa karşı tek çarenin mücadele olduğunu gösteriyor işçi sınıfı.

Editörden