DERGİMİZDEN

Bu hastalığı yenecek, mücadeleme yeniden döneceğim

Bunu atlatacağım. Bu hastalığı yeneceğim. Çünkü doktorun da söylediği gibi çok gelişme kaydettik meme kanserlerinde. Erken fark etmiş olmamız bir avantaj, iyileşiyorum. Teslim olmuyorum, olmayacağım.

Diş hekimliğinin ‘kadıncası’: Okuldan staja, sınavdan hayata ayrımcılık

Üniversitede akademisyenler, dershanede hocalar, stajda hastalar diş hekimi adayı kadınlara hep benzer söylemlerle ayrımcılık yapıyor. Diş hekimi adayı Kübra anlatıyor…

Dert üstüne derdi, el üstüne elle çözeriz

Arkadaşlarla oturup bir çay bile içememek, ped ihtiyacını bile karşılayamamak, okulda ve kentte sürekli tedirgin dolaşmak… Genç kadınlar böyle bir hayata mahkûm mu? Cevap bu buluşmada…

Savaşlarla sınırlarla ‘terbiye’ edilmeye çalışılan kadınlar

Devletler sınırlarını korumak için göçmenleri öldürmeyi göze alırken, hayatta kalmak için göç etmek zorunda kalan kadınların yollarda başlarına gelecek olanlar ‘sınır tanımıyor.’

Ayşe’nin derdi: Erkekler dergiyi neden okumuyor?

“Bize kadınlar birbirinin arkasından kuyu kazar gibi şeyler öğretildi. Ama dergiyi okumaya başladıktan sonra öyle olmadığını anladım. Kadınların birbirine destek olduklarını gördüm.”

Bir ayrımcılık hikayesi: ‘Cennet’in cehenneme dönüşümü

Kendi ahlak kurallarını yaratarak bir cennet oluşturduklarını düşünen siyahların hayatı, refahla birlikte gelen eşitsizliğin, toplumsal çatışmaların da öne çıkmasıyla, bir ‘cehennem’e dönüşüyor.

Birliklerimizi çoğaltarak, birlikte tartışıp değiştirerek…

Gelecek kaygısı, savaş korkusu, kadın cinayetleri, çevre talanı, eğitim, işsizlik ekonomik kriz, gelecek kaygısı. Bunlar karşısında ortak çözüm arayan Çorlu Ekmek ve Gül Grubundan kadınlar anlatıyor…

Eşitlik yoksa sevgi de yok

ULUKAÇAT son dönemde çok yaygın biçimde konuşulan ‘flört şiddeti’nin derinine inen bir buluşma yaptı. Bu yazıda, tartışmalarının temel çerçevesini aktarıyorlar.

Marx’ın idealinin umutlu aşk hali ve Jenny

Entelektüel üretimin desteklenmesi harika bir şey. Benim cinsimin yeşil mercimekten, doğum günlerinden, ev ödevlerinden, yağ çözücülerden filan da sorumlu olması bunu epey akamete uğratıyor.

Boş kalmasın torbalar, aş olsun mutfakta…

Bu ramazanda ne bereket var sofralarda ne umut var insanlarda. Neyin bayramı olacak bu ayın sonunda bilemiyoruz.

Hastanenin ön safındakiler: Memurlar

Hasta ve hasta yakınlarının tüm işlem ve yazışma, sıra, randevu, SGK giriş vs. işlemlerini yapan, kalabalığın uğultusunun tam ortasında, en ön safta duran memurlardan biri anlatıyor.

İnsanca yaşamak için tüm mücadelemiz

Narlıdere-Balçova Ekmek ve Gül Dayanışma Gruplarının çağrısına kulak veren ve 25 Kasım, 8 Mart çalışmaları içinde yer alan bir eğitim emekçisi bu birlikteliğin onu nasıl güçlendirdiğini anlatıyor.

Ekmek ve Gül 14, ekmekvegul.net 5 yaşında: İnatla, dirençle, cesaretle, dayanışmayla, hep birlikte nice yıllara…

14 yılda sayısız kadınla bir araya gelirken; yoksulluğa, şiddete, eşitsizliğe, tacize, hak gasplarına, ağır çalışma koşullarına karşı birlikte mücadelenin adı oldu Ekmek ve Gül.

Ekmek ve Gül Mart 2022 sayısı

Önce kendimize sonra da yanımızdakine güveneceğiz. Çünkü bizi yuvarlak masada mutabakat metinleri imzalayan sözde kahramanlar kurtarmayacak. Bizi ancak ‘biz’ kurtaracağız.

Hayır, kontrol bizde!

Şubat ayı işçi direnişlerinin ardı arkasının kesilmediği, birbirinden öğrendiği ve biriktirdiği bir ay oldu. Mart ayı da tam olarak mücadele tarihlerinin ayı: 8 Mart, 21 Mart…

Gelecek bizimle değişecek!

Kapitalist barbarlığa, aile, devlet, tarikat iş birliğiyle hayatlarımızı karartan ittifaka karşı emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, barışın günlerine olan umudumuzu daha da büyüteceğimiz bir 8 Mart’a!

Mamak Belediyesi emekçileri ile görüşmeler: Ne çok yorulduk, hele de kadınlar!

Henüz gerçekleşmemiş taleplerimiz, hayata dair kaygılarımız hatta hayal kırıklıklarımız olsa da ilk halka olarak kendimize güveniyoruz. Başlangıç için hiç de az değil.

Gökten üç dilek hakkı düşmüş, bakın kadınlar ne dilemiş…

8 Mart yaklaşmışken birçoğu Batıkent’te oturan, işi gücü, yaşı, mesleği, politik görüşü ayırt etmeden kadınlara sorduk: ‘8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde üç dileğiniz olsa ne olurdu?’ diye.

Düşlerinde daha iyi bir dünya var

Ankara Yenimahalle’de yaşayan kadınlara umutlarını, hayallerini sorduk. Kimi aşk diledi, kimi kadınların ve çocukların ölmediği bir dünya istedi.

Mahallede 8 Mart: Biraz da bizim yüzümüz gülsün!

Kötü gidişata karşı her birimize umut taşısın diye bu 8 Mart’ı şenlik haline getirmeye karar verdik. Nasıl yapalım derken her kadının önerisiyle yüz güldüren bir etkinlik planı çıktı ortaya!

Editörden