MEKTUP

'Grev diyorlardı sustular'

8 aydır zam bekleyen işçi isyan ediyor: “Biz 8 aydır zam bekliyoruz. Geriye dönük diye hava atıyorlar bir de. Peki ben yılbaşında ya da 2 ay önce alacağım gram altını şimdi alabilecek miyim?"

Onlar yoksa biz de yokuz

'Bizlere düşen sağlık emekçileri ile birlikte bu sömürü düzenine dur demek olmalı. Birlikte verilecek bir emek mücadelesinden başka çıkar yolumuz yok.'

Kadınların dört mevsimi: Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı

'Çalışmak istiyoruz; fabrika kapıları kapanıyor, belediyeler olanak sağlamıyor, hükümet ise zaten biz kadınlar rahat için de yaşasın istemiyor, kendi cepleri dolsun diye o yasaları çıkarıyorlar.'

Aile yılının üniversitede yeri yok

'Mezuniyet sahneleri aile yılı propagandaların değil; emeğimizin, özgürlüğümüzün ve özgür düşüncelerimizin alkışlandığı yer olmalı.'

Kamuda yarı zamanlı çalışma, eğitime tam zarar

'Yarı zamanlı çalışan öğretmenler, öğrencilerin gelişimlerini takip etmek, öğrenciyi desteklemek, rehberlik çalışmaları yapmak, veli-öğretmen iletişimi gibi konularda birçok sıkıntı yaşayacaklardır.'

Bu yangınlar kader değil, politika

'Ama artık biliyoruz. Bu yangınlar ne “kader” ne “ihmal”. Bu, açık bir siyasi tercihtir. Ve biz bu tercihi kabul etmiyoruz.'

'Biz buradayız, değişim istiyoruz!'

'Gerçekten mesleğimizi icra edebilmek istiyoruz. Güvenceli çalışma koşulları, adil atamalar, emeğimizin karşılığını alabileceğimiz bir sistem talep ediyoruz.'

Ayrıştıran politikaların üniversitemizde yeri yok

Ben üniversiteye başlamadan önce kendimi daha geri planda tutardım, üniversiteye geçince kimliğimi daha rahat, daha açık yaşayabileceğim bir alan tanınacağına inandım.

Kamu Çerçeve Protokolünün yılan hikayesi

‘Artık işçinin sabrı kalmadı. Hakkımızı istiyoruz! Emeğimizin karşılığını istiyoruz! Sefalet ücretini kabul etmiyoruz!’

‘Sadece yerleri değil, bu pis düzeni de temizleyeceğiz’

‘Biz temizlik personeliyiz, hemşireyiz, güvenlikçiyiz, laboratuvardayız ama artık hep birlikteyiz. Çünkü artık hepimizin içinde bir Ayşe yatıyor.’

‘Ailece bilim’ mi, ideolojik kuşatma mı?

‘Kadın nerede, ne olmak veya kendini nasıl tanımlamak isterse odur ve hiçbir güç bunu kısıtlamaya yetmeyecektir.’

Tane tane anlatıyoruz

‘Çocuğu okula aç giden veliler, liselerde üniversitelerde acıkmamak için su içen, bayılmamak için direnen öğrenciler kızgınlığını, size hangi sözlerle ifade etsin?’

‘Susturulmak istemiyoruz, izin vermeyin’

Cinsel istismara uğrayan G.Ö.’nün ablası, kardeşinin fail tarafından tehdit edildiğini belirterek destek istedi: “Bizi yalnız bırakmayın. Sesimizi duyun, destek o. Bir kişi daha eksilmeyelim.”

Ayşe Tokyaz’ın ölümü sistemsel bir başarısızlıktır

'Delil toplamayan polis, dosyayı rafa kaldıran savcı, ihmali sorgulamayan yargı... Bu zincirin halkalarının her biri, Ayşe’nin ölümünde suç ortağıdır.'

Her gün ‘Eve sağ salim dönebilecek miyim?’ diye düşünüyorum

Biz fabrikada bu konuları konuşurken “Acaba müdürler, amirler bize bir şey yapar mı?” diye düşünmek zorunda kalıyoruz. Korkularımız her geçen gün daha da artıyor.

Hükümet kadınları eve hapsetmeye çalışıyor

Yarı zamanlı çalışıldığı için yarı ücret ödenecek, bu durum zaten ücretleri geç ve eksik ödeyen bir kurumda emekçiler için sefalet daha katmerli hale gelecek.

Sağlık emekçisi kadınlar konuşuyor: Esnek çalışma daha çok hak kaybı demek

'Geçinebilmek için ayda sekiz nöbet ben tutuyorum, sekiz nöbet de eşim tutuyor. Ayın yarısı boyunca eşimle görüşemiyorum. Zor geçinirken yarı zamanlı çalışırsak daha çok kaybımız olacak.'

Avrupa’da göçmen kadın olmak: Sessizlikten dayanışmaya, görünmezlikten direnişe

Göç, bir yer değişikliği değil; sessizce silinmek, kimliğini yeniden inşa etmeye zorlanmaktır. Göçmen kadınlar için bu, hem hayatta kalma hem de kolektif direnişin hikâyesidir.

Altı ay zamsız çalışmak değil de iş yavaşlatmak mı günah?

'Kendilerine gelince hiçbir şeyden tasarruf yapmazken işçilere “Tasarruf yapın, zam istemeyin” diye fetva veriyorlar. Yazıklar olsun!'

Evden uzak, yeni bir yaşam hayali

'İçinde yaşadığımız ekonomik gerçeklikte, bu yaz tatilini çalışarak geçirmek, belki az da olsa bir birikim yapmak istiyorum. Bu, bir zorunluluk değil sadece; aynı zamanda bir var olma biçimi.'