Diyarbakır’ın Sur ilçesinde üç kadının yaşadığı eve yaklaşık 10-15 kişilik bir grup tarafından saldırı gerçekleştirildi. Kadınlar ölümle tehdit edildi, bir kadın darbedildi. Olayın ardından kadınlar suç duyurusunda bulunurken, saldırganların serbestçe dolaşmaya devam ediyor.
Saldırı, dün gece saat 21.30 sularında meydana geldi. Misafir beklemedikleri bir sırada kapılarının çalındığını belirten kadınlardan biri, yukarıdan baktığında “sakallı bir adam” gördüğünü söyledi. “Kimsin, ne istiyorsun?” diye sorduğunu, ancak kız kardeşinin kapıyı açmasıyla birlikte kalabalık bir grubun içeriye girmeye çalıştığını anlattı.
“Bir anda 10-15 kişiye dönüştüler. Kapı açılır açılmaz içeri dalmaya kalktılar. Koridorda durdurdum, içeri girmelerine izin vermedim. Tehditler, küfürler savurmaya başladılar. ‘Sizi bu mahallede istemiyoruz, çıkın yoksa sonuçlarına katlanırsınız’ dediler. Kardeşimi ölümle tehdit ettiler” diyen kadın, saldırganlardan birinin kolunu tutarak içeri girmeye çalıştığını, ardından da kardeşine yumruk atarak darbettiği aktardı.
“Mahalleli üç maymunu oynadı”
Kadınlardan birinin anlatımına göre saldırganlardan biri kolunu tutarak içeri girmeye çalıştı, ardından da kardeşine yumruk atarak darbetti. Elindeki sopayla saldıran kişi, daha büyük bir arbede çıkmasına neden oldu. Kadınlar saldırganları güçlükle evin dışına çıkarmayı başardı: “Evimizin elektriğini kestiler, bütün mahalle karanlığa gömüldü. Perdeler kapalıydı, kimse müdahale etmedi. Mahalleli üç maymunu oynadı.”
Kendilerine saldıran şahısların sakallarının uzun olduğunu belirten kadınlar, saldırganların cüppe tarzı elbise giydiklerini ifade etti. Olayın ardından kadınlar polisi aradı. Polis ekiplerinin bir süre sonra gelerek kendilerini karakola götürdüğünü, burada darp raporu alıp şikayette bulunduklarını aktardılar. Ancak kadınlar, polislerin yaklaşımının yetersiz olduğunu belirtti: “Polis ‘şikayet etseniz bile bir sonuç çıkmaz’ dedi. Biz ısrar ettik. Çünkü bugün bizi öldürürlerse hiç değilse bir kayıt olsun istedik.”Kadınlar, ertesi gün saldırganlardan biriyle sokakta karşılaştıklarını da söyledi. Bu durumu polise bildirdiklerinde, “İki kişiyi tespit ettik, diğerlerini araştırıyoruz” yanıtını aldıklarını belirtti.
“Kadınlar yalnız bırakılıyor”
Olaydan sonra kadınlar, avukat arkadaşlarının desteğiyle süreci takip etmeye çalışıyor. Kadınlar yaşanan olay sonrası kimilerinin “evden çıkın” yönünde tavsiyelerde bulunduğunu, bunun kalıcı bir çözüm olmadığını vurguladı: “Biz sadece evimizde yaşamak istiyoruz. Bu insanlar mahallelerde ‘Buralar bize ait’ diyerek yaşam alanlarımıza müdahale ediyor. Kadın olarak kendi memleketimizde serbestçe yürüyemiyoruz artık. Olay sonrası çok tedirginiz, hâlâ travmasını yaşıyoruz. Çevremizi kollayarak sokakta yürüyoruz.”
“Bu sadece bizim meselemiz değil, toplumsal bir mesele”
Kadınlar, saldırının münferit bir olay değil, son dönemde Sur’da kadınlara ve bazı işletmelere yönelik artan saldırıların devamı olduğunu söyledi ve kurumlara çağrıyı yaptı: “Bütün kurumlara, baroya, kadın örgütlerine çağrı yapıyoruz. Bu olayın peşini bırakmasınlar. Bizim gibi kadınların yalnız olmadığını göstermek gerekiyor. Çünkü biz sustukça, onlar daha da güçleniyor.”
Yaşam alanlarını terk etmelerinin “onların istediği şey” olarak nitelendiren kadınlar, “Evimi terk etmek istemiyorum ama mecburum. Bu çözüm değil. Biz koruma değil, adalet istiyoruz.”
Kurumlara çağrı
Kadınlar, Sur’da artan şiddet ve baskı ortamına karşı yerel yönetimlerin, kitle örgütlerinin ve kadın örgütlerinin birlikte hareket etmesi gerektiğini söylüyor: “Mahallelere kadın ve gençlik merkezleri açılmalı. Bu bölgelerde kamusal varlık gösterilmedikçe onlar güçlenmeye devam edecek. Biz bu toprağın kadınlarıyız, burayı onlara bırakmak istemiyoruz.”
Güvenlik gerekçesiyle haberde kadınların kimlik bilgileri ve açık adresler paylaşılmamıştır.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN






















