DERGİMİZDEN

Şehir Hastanesinde çalışan hemşire: ‘Halkın sağlık hizmetine erişememesi bizim suçumuz değilç’

8 Mart’ta sermayenin ve onun iktidarının grev yasaklarına, zor gücüne, örgütlediği umutsuzluğa karşı işçi ve emekçi kadınların biriktirdikleri kazanımları ve süren mücadeleleri hatırlayalım.

‘Evlenmeyi düşünüyor musun’ soruları ile her alanda karşılaştıklarından bahseden kadınlar, evliliğin ‘masrafları paylaşacak bir partner’ anlamına geldiğini söylüyor.

‘8 Mart’ta bu karanlık düzeni yıkacaklar perdeyi aralayıp, gücümüzü birliğe çevirip karşılarında duralım.’

Yeni mezun olduğum için hep reddedildim. CV bırakmak dışında görüşebildiğim ilk yerde ise, mesleğimden çok her işi yapmamı istediler. Ancak umudum hiç bitmedi çünkü yalnız olmadığımı biliyorum.

Engelli kadınlar hem kadın olmak hem de engelli olmak nedenleriyle ayrımcılığa maruz kalıyor. Şiddete uğradığımızda sorgulanmıyor, güvenceli alanlara erişemediğimizde normal karşılanıyor.

Çalıştığım okulda çocuklar bir çikolata alabilmek için paralarını birleştirirken biz öğretmenler yemeklerimizi evden getirir, iki sene önce kahve içtiğimiz mekana oturamaz duruma geldik.

Kimliğimiz, mezhebimiz, dilimiz, savunduklarımız, cinsel yönelimlerimiz, kısacası her şey suç oldu bu ülkede…

‘Krizin yükünü, yoksulluğun ağırlığını değil evimize ekmek, ruhumuza gül istiyoruz.’

Yargı Reformu Strateji Belgesi açıklanırken Cumhurbaşkanı kendi ağzıyla ilan etti boşanmalarda arabuluculuk uygulamasının getirileceğini.

'Bizleri açlığa mahkum eden aile yılı, hepsinin tek bir amacı var, zengini daha çok zengin yapmak.'

‘Sanki evlenip çocuk yapmamak bir eksiklikmiş gibi davranılıyor. Hem başarılı olmamız hem çocuk yapmamız bekleniyor.’

'Ülkede seçimlerin olduğunu sokaktan günde iki defa geçen Sezen Aksu’nun Hadi Bakalım şarkısıyla öğrendiğim yıl.'

‘Ekmek isteriz ama gül de’ diye yola revan olduk. Kadının gücüyle örmeye başladığımız bu yolda güller ektik gönüllerimize, özgür düşlerimize…'

‘İlaç gibi gelmişti bize bu buluşmalar. Bir sonraki buluşmayı iple çekiyoruz hepimiz. Daha nice kitap kokulu, kahve kokulu sohbetlere...’

‘Dirmit’in üzerine atılan onca ‘terbiye’ ağına rağmen, onu bu ağlara sıkıştırmayan bir şey var: Dirmitçe, insanca yaşamak arzusu.’

‘Lanetli Ekmek, çıldırmış bir kasabanın, kana karışan zehir benzeri kıskançlığın, insanı yakıp tüketen arzunun erotik öyküsünü cesur ve büyüleyici bir dille aktarıyor.’

‘Hasta olduğumuzda elimizdeki tüm ilaç ve imkanlarla birbirimizi iyileştirmeye çalışıyoruz. Hasta olmamak için hangi vitaminin daha faydalı olduğunu tartışarak en verimlisi bulmayı çabalıyoruz.’

‘Her başlıkta farklı bir mücadele gösteriliyor. Bu da verilmesi gereken mücadelenin önemini ve büyüklüğünü gösteriyor.’

‘Bunu yaşayan sadece bizler de değiliz. Bu mektubu okuyan kız kardeşlerimiz, siz de benzer şeyleri yaşıyorsunuz. Görüyoruz.’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.