Sağlık çalışanları ‘sağlık olsun’ diyemiyor, neden mi?
‘Biz sağlık çalışanları, kendi sağlığımızın da dikkate alınmasını istiyoruz. Hakaretler duymak istemiyoruz. Güvenli bir işyerinde saygıyla çalışmak istiyoruz.’

Kim, hangi konuda sohbet ederse etsin lafın sonu ‘Her şeyin başı sağlık’ cümlesiyle konur, en büyük dertler için ‘Sağlık olsun’ denir… Ama bazen ‘önce sağlık’ olamaz, sorunlar da öyle kolay çözülemez.

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde temizlik personelinden hekimine kadar biz çalışanlar sağlık koşullarına uygun koşullarda çalışamıyoruz. Kadro, iş güvencesi, ücret, özlük hakları ve sosyal haklar açısından düşünüldüğünde en mağdur grup temizlik işçileri ve hasta bakıcı personeller oluyor. Sağlık durumları elvermese de asgari ücrete çalışmaya devam ediyorlar.
Bel ya da boyun fıtıkları vardır ama ağır kaldırmak zorundadırlar; el bileklerinden omuzlarından ameliyatlıdırlar ama tüm gün paspas atarlar; alerjileri vardır ama kimyasal temizlik maddelerine maruz kalırlar vb…

Sağlık-İş Sendikası temsilcilerine soruna yönelik çözüm arayışlarını sorduğumuzda şefler ve hastane idaresiyle defalarca görüştüklerini ancak sağlık raporu olan çok sayıda işçi olması nedeniyle uygun yerlerde görevlendirme yapılamadığı cevabını aldıklarını söylediler. Temizlik işinin zaten kendi başına sağlığı tehdit edici olduğunu, ancak personel sayısının yeterli düzeye çıkarılması ile sorunun azaltılabileceğini, bu konuda yapılan görüşmelerde de bir sonuç alamadıklarını ifade ettiler.

Bir başka konu da şefler. Günaydın yok. Kolay gelsin yok. Şefler gelir, kızar, söylenir gider. Bizler çalışanız; köle değiliz. Hastanemizin zor durumda olduğunu biliyoruz, özveriyle çalışıyoruz; ama biz aynı zamanda birer yetişkiniz, anneyiz babayız; hakaretler duymak istemiyoruz. Güvenli bir işyerinde saygıyla çalışmak istiyoruz.

Biz sağlık çalışanları, kendi sağlığımızın da dikkate alınmasını istiyoruz. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin ilk kuralı yeterli sayıda personel çalıştırmaktır. Oysa hastanede 3 kişinin işinin bir kişiye yüklendiği bir tablo var. Temizlik işçisi arkadaşım Ayşe’nin de dediği gibi, bu konuyu sendika olarak da daha fazla gündeme almalıyız.

İlgili haberler
Meslek hastalıkları, patron ve mahkemeye karşı Ayş...

Katlanması güç bedensel ağrılar kadar, sakat bırakan çalışma koşullarını hazırlayanlar değil; kendis...

ŞEHİR HASTANELERİNDE ÇALIŞAN KADINLAR: Yorgun, tük...

‘Beş yıldızlı otel konforunda hastaneler açıyoruz’ denilerek açılan Mersin Şehir Hastanesini hemşire...

Şehir hastaneleri efsaneleri

Ankara Şehir Hastanesinden hizmet alacak olan Ankaralıların da bazı konularda kaygılanmaları gerekti...