DERGİMİZDEN

Ekmek ve Gül dergisi Mart 2024 sayısı

Nergis buketlerini görür görmez baharın kokusunu duymuyor musunuz siz de? Nergis. Yeniden başlamak, umut, yani; bahar… Newroz, Noruz… Yeni gün!

Köhneyi uğurlarken…

Şöyle bir silkelenmenin vakti gelmedi mi sizce? Bahar temizliği misali bütün umutsuzlukları söküp atmanın zamanı gelmedi mi?

Tarihin tozlu sayfalarında değil işçi kadınların mücadelesinde

8 Mart geldi çattı. Tüm takvimlerden, yer kürenin her bir parçasından biriktirdiği eşitlik türküsünü söyleyen kadınların tarihini de yeniden gösterir bize mart güneşi.

Çözüm bol da uygulamak isteyene

Çukurova Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu olarak 8 Mart yaklaşırken KYK yurtlarında kalan kadın öğrencilerin taleplerini dinledik.

Herkes kendi alanından ama hep birlikte: 8 Mart Şenliği

Kampüsümüzde kulüplerle, topluluklarla bir araya gelecek, yaşadığımızı sorunları birlikte tartışacak çözümleri de birlikte üreteceğiz.

Sendikal mücadeleye hegemonik gölge

Son yıllarda kadın meclisi, kadın bütçesi tartışmaları ise hâlâ sürüyor. Ancak bu politika ve kararlar, sendika üyesi kadın emekçilerin ortak talebi ve önerisi olarak sendika içinden alınmıyor.

‘İnsan olduğumuzu hatırlasınlar’

Suruçlu kadınlar kendi taleplerini dinleyecek bir yerel yönetim istiyor. Kadınların en büyük sorunu ise, Suruç’un bozuk yolları.

Haliliye’de ilk işçi kadın belediye başkanı adayı: ‘Hiç böyle bir seçeneğimiz olmamıştı’

‘Bugüne kadar bizim hiç böyle bir seçeneğimiz olmamıştı. Hep böyle zengin, bilmediğimiz, bizi anlamayan insanları karşımıza çıkarıp aday gösterdiler.’

Yeniden Refah’ı haklarımıza saldırılarından tanıyoruz

‘Yeniden Refah deyince aklıma, kadın düşmanı bir parti geliyor. Çünkü 2023 seçimlerinde, seçim arabalarındaki kadın figürü-nü sansürlemişlerdi. Bu kadınlar size ne yapıyor da bu kadar korkuyorsunuz?’

Rant belediyeciliğine karşı kendimize bir şans verelim

Ulaşımdan olmayan parklara ve kreşlere, uyuşturucu sorunundan şiddete kadar birçok sorunla boğuşuyor kadınlar. İnsan düşünüyor, ‘Belediye bu sorunları çözemiyorsa ne yapıyor elindeki bütçeyle?’ diye.

‘Ev alma hayalimiz kalmadı’

‘Ben sadece hakkım olanı istiyorum. Kimsenin sadakasıyla çocuk okutmak veya kimsenin eskisini çocuklarıma giydirmek istemiyorum…’

Her gece yaşam üçgeni belirlemekten uykusuz kaldık

Her akşam uyumadan önce evin neresi yaşam alanı olur, nerede çocuklarımla durursam canımızı kurtarırız diye düşünmekten uyku uyuyamıyoruz.’

Dünün karanlığı bugünün felaketini anlatıyormuş

Önceden ‘Bir gün İstanbul bizim için yaşanmaz hale gelirse gidecek bir yurdumuz var’ derdik. Artık gidecek bir köyümüz bile yok…

Benim emeğim, benim kentim, benim sözüm!

Yaşadığımız, yaşamı her gün bizim inşa ettiğimiz ve sürdürdüğümüz kentlerden payımıza düşen ne? Sandıktan sandığa verdiğimiz oylar dışında yaşadığımız kentlerde ne kadar söz sahibiyiz?

Kentler halkındır, halk yönetsin

Kentler halkın yaşam alanıdır, yani halkındır. Kâr ve rant esaslı belediyecilik değil halkçı belediyecilik esas alınsın.

Açız maçız ama varız kardeşlerim…

Her yıl, asgari ücretle kaç tavuk döner alabiliyoruz hesabını yaparız. Bu yıl tavuk dönerin yerini evden kaplara koyup getirdikleri yemekler aldı…

ÇEDES’e MESEM’e bütçe var, çocuklarımız için gıdaya yok

‘Çocuğu olan, olmayan fark etmeksizin kadınlar alana indi, davaya sahip çıktı. MEB kendini nasıl savundu peki? Varlıklı aileler okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek verilmesini istemiyorlarmış.

Biz bitti demeden bitmeyecek

‘Çocuklar için bir öğün ücretsiz yemek talebimize ne kadar hükümet yetkilileri kulak tıkarsa tıkasın vazgeçmeyeceğiz, her yerde bu kampanyanın çalışmasını yapmaya devam edeceğiz.’

‘Benim derdim onun derdi’

‘Söz konusu aşılanmış nefret duygusu olunca, nasıl da herkese sırtını dönüyor. Beraber kahve içip, sorunlarımızı tartıştığımız arkadaşımız nasıl düşman oluyor birden…’

Emeğin kentinde emekçi kadın aday

Kocaeli yüzlerce işletmesiyle, gerçekleşen onlarca grev ve direnişiyle bunun en büyük örneği olmuş kentlerden biri.